Hayatın acımasız olduğu kadar güzel tarafları da var. Biz insanlar farkında olmasak da nankör biriyiz. Elimizdekilere şükretmek yerine sahip olamadıklarımıza isyan etmeyi seçiyoruz. Zaten istediğimiz olduğunda da bir süre sonra başka birşeye heves edip onu elde etmek istiyoruz. Oysa sadece 5 dakika bile yeter hayatı keşfetmeye. Durup sadece bakın etrafınıza gökyüzüne, temiz havaya, güneşe , yağmura Allah ın bize verdiği ama bizim koşuşturmalardan bir türlü değerini bilemediğimiz o güzel nimetlere....
Her ne olursa olsun gülümseyin ve şükredin çünkü hayat kısa ve üzülmek için yeterli bir zaman olmayabilir ama gerçekten istersek mutlu olmak için çok sebep var sadece durup bakmak ve görebilmek gerekiyor.
Yanağımda hissettiğim şeyle yerimde huysuzca kımıldandım. Ben kafamı başka yöne çevirdikçe inat gibi hala devam ediyordu. Artık dayanamayıp kafamı yastığa gömdüm. Bir süre sonra nefes alamayıp önüme döndüm.
O şey her neyse yine yüzümde dolaşmaya başladı. Gözlerimi açmamla birlikte burnumun dibinde birşey gördüm.
Kuvvetli bir çığlık attım. Tam kaçıcakken ayağım yorgana takıldı ve yuvarlanıp aşağıya havalı bir iniş yaptım.
-ahh çanağımm
-bu kadar sakar olmak bir başarımı yoksa cezamı ?
-senin benim yatağımda ne işin var?
-sen çağırdın ya
-ben mi? Ben öyle birşey yapmam.
-hııım demek öyle...
Yataktan kalkıp dolma olan beni kucakladı.
-noğğpıığyorğğsun yağ?
Bırak beniğğğ boğğuluğcam!
-birşeyleri hatırlamana yardımcı olucam
-ya ben istiyormuyum hatırlamak düşüneyim hayırrr!
-sana seçenek hakkı sunmadım zaten.
-sanağğ seçeğnek hakkooo sonmodom zatonnn
-senin dilin fazla uzadı yine.
-seninkinin yanında minicik benim dilim öküz!
Ya bıraksana beni deüss!
-bak sen taş kafa büyümüşte yeni kelimeler öğrenmiş. Bekle tek tek yediricem ben sana onları.
Dolma olmuş bir şekilde Emir öküzünün kucağında merdivenden aşağı iniyorduk.
Ananı satıyım annemler!
-emir aşağıda annemler var bırak beni
-olsun ne güzel merhaba derim.
-manyak mısın indir beni çabuk!
-bir düşüneyim cık olmaz.
-ya emir indir lütfen...
-sen ve rica ha
Güldü. Çok mu güzel güldü.
Yok be...
Ama bayağa iyi güldü. Yani dişlerine iyi bakıyor o bakımdan.
He amk he...
Salona indiğimizde emir beni bahçeye çıkardı. Annemler ortada yoktu. İyi bari
Yere bırakıp yorganın ucundan tutup çekmesiyle füze gibi uçtum.
Eline aldığı hortumla bana bakıyordu.
-emir sakın. Hem çiçekleri daha yeni suladık biz zahmet etme sen.
-yok ben kaktüs suluycam.
-kaktüs senin-
Ee der gibi baktı tek kaşı havada.
Şuan şartlar ona göreydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTUP (Düzenleniyor)
Teen FictionKUTUP ... Bir şeyin karşıtı, zıttı. Birbirinden çok farklı iki kutup. Nefret, öfke hiç bir duygu bu iki kutunun çekimine karşı koyamaz. Sadece bi araya geldiğinde tamamlanabilirler. Birbirlerinden başka kimseyle bir bütün olamazlar. Aralarındaki çe...
