Ben bi Slytherinim

104 12 7
                                    

Şimdi nerde adalet? Harry Slytherin olmak istemiyo. Gryffindor oluyo. Ben gryffindor olmak istiyorum Slytherin oluyorum. Neyse Slytherin de iyi hatta belki daha iyi olabilir. Ben şey için istemiştim. Böyle Harry Hermione Ron la falan takılırım. Neyse yapıcak bir şey yok. Benn bunları düşünürken Slytherin masasından büyük bir alkış koptu. Oraya doğru ilerledim be diamond'ın yanına oturdum. Bana gülümsedi ve bende ona. Çantadan çıkarıp muz ve nutella çıkardım. Sonra aklıma buranın az sonra yemeklerle donatılacağı geldi. Bende geri koydum e boşuna harcamamalıyım stokların sınırlı.
*****
Seçim ve yemekler bitince diamond ile odaya çıktık. Aynı odadaydık. Yukarı çıktığımda çok sevindim. Çünkü Darwin karşımda bana kuyruk sallıyordu. Onu kucağıma alıp öptüm.
- DARWINNN!!
- SADDIEEE!!
Tabi ki de öyle bir şey demedi ama öyle bir bakış attı.
- Dia bak bu Darwin benim en yakın arkadaşım.
- A-MAN TAN-RIM!!!! BU BIR TİLKİ
- Şaka yapıyorsun
Dedim ve sırıtıp Göz devirdim. Ta ki onun yatağının üzerindeki minik tilkiyi görene kadar.
- YOKSA AAAA BU SENİNMİ???
Kafasını salladı ve ikimizde yıllardır görmediğimiz ikiz gibi el ele turuşup döndük. Nedenini sormayın çünkü bilmiyorum. Dönmemi durduran şey yatağımın yanındaki koca muzlu bavulumdu. Hemen yatağa koydum ve içini açtım. Kıyafetlerimi kapatan büyük sarı şeyler. Evet. EVETT. Bunlar MUZ duuuu. Sanki annemi görmüş gibi sevindim. Ama Diamond ın bavulunda hiç muz yoktu. Üzülmüştü. Bende. Çantamdaki muzları çıkarıp ona uzattım ve gülümsemeyi de ihmal etmedim. O ne yaptı. Aldı. Hani insan bir "Ah hayır kabul edemem, almamalıyım." Der. Ama doğru biz büyücüyüz.
- Teşekkür Ederim.
Dedi. Bende önemi yok anlamında başımı salladım. O nasıl oluyosa.
******
Tilkili pijamalarımı giymiştim. Darwin üzerimdeydi ben onu okşuyordum. Dia nında unicorn lu pijaması vardı. Onun da üzerinde Lucky duruyordu. Bu onun tilkisinin ismi idi. Benim yatağımdaydık ve konuşuyorduk. Ben çekinerek sordum.
- Diamond buraya nasıl geldin?
Dia derin bir oh çekti.
- Ben yurtta kalıyordum. Bir muggle yurdunda annem de babamda büyücüydü. Onlar Ben 5-6 yaşındayken öldü. Yurttaki şartlara dayanamıyordum. Çok disiplinli ve acımasız bir yurttu. Sabah uyandığımda başımın yanında duran Hogwarts Kabul Mektubu ile karşılaştım. Zaten gerisi belli peron 9 3/4 falan. Peki ya sen?
- Ben teyzemle yaşıyordum. Anne ve babamı hiç görmedim. Bir gün teyzemle buraya geldik. Ama geziye. Beni burda bıraktı falan filan işte.
- Ne yani Hogwarts Kabul Mektubu almadın mı? Yada Peron 9
3/4, Hogwarts Expressi
-Hayır
-Peki
Sohbet etmeye devam ettik. Sonra aklıma geldi.
- Senin asan varmı?
- Hayır senin?
- yok. Ama merak etme yarın alırız
- Nerden?
İkimizde ağzımızdaki muzlar yüzünden zar zor konuşuyorduk.
- Tabiki de Hogsmade den
- Üzgünüm Sad. Ama Hogswarts dan çıkmamız yasak. Ve Galleon umuz yok.
- Sen çıkma işini bana bırak ama, haklısın galleon yok.
- Sende orayı bana bırak o zaman.
- Anlaştık.
Sefiyom bu kızı lan. Neyse konuşmamız bitince yataklarımıza gittik yani o gitti. Bende yattım. Ve düşünmeye başladım. Bütün bunlar nasıl oldu. Hogwarts a geldim bir binaya seçildim Harry Potterı gördüm. Ama o gerçek Harry Potter dı. Yani Daniel. Ama o bir insan yani oyuncu ama bu bu gerçek. Ve aklıma dank etti. Seçmen Şapka " Ailesi Gryffindor olmasına rağmen...." ama ama benim ailem büyücü değilki. Yani sanırım. Bunları düşünürken masum bir uykuya daldım. Aslında.. Hayır hiç de masum değil. Ayağım yatağın iki yanına ayrılıp başımın yerde olması ve yastığımın kollarımın arasında iken uyumam hiç masum görünmüyo.
*****
Diamond u uyandırdım. İkimizde pijamamızı çıkardık. O cüppesini giydi.
- Dia napıyosun? Bana hogwarts cüppesi ile hogsmade e gideceğini söyleme
- Tamam söylemem.
Ben altıma kot pantolon giyip üzerime nutella şeklindeki tişörtümü geçirdim
- Ama dia cidden eğer burdan kaçıp hogsmade e gideceksek bu cüppeyle kaçtığımız pek belli olmazki. Al benimkilerden giyebilirsin.
Ona bavulumu gösterdim. Daha boşaltmamıştım çünkü neden boşaltayım.
İçinden muzlu tişörtümü buldu. Hey bir dakika ben onu bulamamıştım??
Kimin kankası. Kendi bavulundan tayt gibi bir şey giydi. Sonra ortak salona indik. Yeşil duvar kağıdı kaplı odada şöminenin başındaki yeşil koltukta oturan draco ya baktım. Ayyy Yakışıklı Tom'um. Neyse Draco ya bakamam. Yani niye bu kadar güzel arkadaşlarım ve büyüler varken aşık olim mal mıyım ben. Ama tatlı çocuk. Hakkını yemeyeyim.
- Hey Draco!
Dia bana ne yapıyosun mal bakışı attı. Ama sonra aklına bir fikir gelmiş olacakki
-Git ve onu oyala dedi.
Dediğni yaptım. Neden bilmiyorum.
- Bana mı dedin bula- Pardon sen kimsin?
- Bulanık değilim.
- Peki öyleyse. Ben Draco.
Dedi ve gülümsedi. Ne?. Gülümsedi. Draco. Ağzıyla. Malfoy Gülümsedi.
- Ha?
- sen
- Draco sen..
- evet benim.
Sonra aklıma geldi. Aslında Draco harry de arkadaş olmaya çalışıyordu. Ama ona o reddettiği için kötü davranmaya başladı.
- Sen Parkinson la tanıştın mı?
- Ne? Ha şu kısa saçlı Pansy Le mi ? O hayır
- Güzel. Bence onla arkadaş olma. Abla tavsiyesi.
- Ne? Abla mı
- Ha şey yok. Yok bişi
- Seni Hogwarts Expressinde ve burda görmemiştim.
- Normal. Yani Garip
Dedim. Ne saçmaladığım bilmiyorum. Ama sanırım devam edicem.
- Ben Sadie Hale.
- Ha. Sen o kızsın. Goyle'ım hoşlandığı kız
- Ne o Porsuk benden mi hoşlanıyor.
- Evet.
- Gerçi sevmeyecek kız değilim dedim ve saçımı savundum.
Arkadan öksürme sesi geldi. Dia bana iş tamamdır bakışı attı. Sonra onun yanına gittim. Önden o gitti. Tam peşimden gidecektim ki Draco
- Seninle konuşmak güzeldi dedi.
-Sononlodo sonro goroşoroz
Dedim. Çünkü muz yiyordum
Sonra önüme döndüm ve yürümeye devam ettim. Kendi kendime
-Garip dedim çünkü öle.
*****
Geçirin olduğu yere geldik. Işte Geçiti açtım girdik Dia şaşırdı falan filan. İlk olarak asa ama kavuşmak istiyordum. Ollivander'ın dükkanının önüne geldik.
- Dia Galleonları hallederim demiştin
- Evet hallettim de.
Bir avuç galleon gösterdi. Oldukça fazlaydı ama bütün malzemeler e yetmeyebilirdi. Neyse bazı şeylerden kısacağız artık.
- Bunları nerden buldun.
- Malfoy dan
- ne yani çaldın mı?
- Hayır. Ödünç aldım. Ne diyebilirim ben bi Slytherinim
- Doru.
Içeri girdik. Ollivander tarafından karşılandık.
- Hoşgeldiniz çocuklar size nasıl yardımcı olabilirim
Valla hi bunak bu. Asa dükkanında ne yapabiliriz
- Cüppe almaya geldik
- Anlamadım
- Yani şey arkadaşıma göre asa bakabilir miyiz
- Ahh evet. Evet tabi
İçeri gitti. Biz yanlız kaldık. Gözüme tavanda örümcek ağları arasında kalan bir asa çarptı. Ona bakarken ihtiyar geri geldi.
- Buyrun Bayan
Dia eline asayı aldı. Ve raftaki bütün asalar devrildi. Bir tanesi hariç. Ollivander o adaya baktı. Ve raftan alıp dia nın eline tutuşturdu. Dia onu eline alınca aydınlandı. Yani bir rüzgar esti dia elinde asa ile birlikte 4-5 cm havalandı. Artık o asa Diamond'ın dı. Ücreti ödedi. Yaşlı bana asa getirmeye gitti. Geri geldiğinde elinde tıpkı Hermioneninki gibi bir asa getirmişti. Elime aldım
- Hadi yavrum. Bir şeyler söyle
- Aaa... Slyt-
Dükkanda herşey Ollivander ve dia olmak üzere havalandı ben hariç. 1-2 Saniye sonra her şey BUM diye yere düştü. Tavandaki asada dahil. Başka bir asa getirmeye gittiğinde yere düşen asayı kaptım. Ve diamond un kolunda tutup dışarı çıktım. Koşmaya başladım. Ne ama harcamadan kısmam gerekiyordu.
- Senin dediğin gibi dia ben bi Slytherin im
//
Bitti♥️.

New Wizard✨~ Harry Potter~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin