1.

326 15 2
                                    

Yine bir pazar sabahına uyanmıştım. Güneş cam'dan bana gülümsüyordu adeta. Hemen yatağımdan firladiğim gibi aşağıya indim. Annem kahvaltıyı hazırlamış eline gazetesini almis başını sallayarak bana bakıyordu. " Uyandın mı? Güzel...  Uyandığna göre ben evden çıkabilirim artık. Randevuma geç kalacağım yoksa. Ha unutmadan banyo yapmaya kalkma sular kesik hala. Tesisatçı çağırdım birazdan burada olur." Çantasını alıp kapıya doğru yönelirken sıktığı parfümün şiddetiyle adeta başıma ağrı girdi. Kiminleydi bu randevu? 

Ha bu arada ben dilara. 17 yaşındayım. Buraya daha yeni     taşındık. Hala alışmış değilim buranın havasına. Babam öldüğünden beri hiç bir şeye alışamıyorum. Sanki babamdan önce yaşadıklarım gördüklerim şimdi bana yabancı gibi. Yeni doğmuş bir bebek gibi dünyayı yeniden tanımaya çalışıyorum.   Hayatın acı yüzüyle babamın   ölümünden sonra tanıştım...

Babamın ölümü hala gözlerimin önünde. Ne zaman gözlerimi kapasam babamın ettiği o son cümleleri gelir aklıma : " Kızım..  Önünde çok uzun bir yol var. Daha çok gençsin. Hayat sana cilve yapar herşey pespembe gözükür gözüne. Zaman gelir kendini çaresiz hissedersin. Zaman gelir düşersin yalpalarsin. Ama şunu asla unutma... Ne halde olursan ol seni gözeten, gören, sesini duyan yuceler yücedir bir Yaradan var. Ümidinin tükendiği anda aç ellerini semaya kendini yaradana bırak. Ben her zaman seninle gurur duydum. Ve seni çok seviyorum...."   O zaman daha çok küçüktüm dediklerini pek anlamamıştım. Şimdi daha yeni yeni kavrayabiliyorum dediklerini.

Birden kapı çaldı. İrkildim. Hemen hayal dünyasından çıkıp kapıya yöneldim. Karşımda orta yaşlarında bir adam elinde tesisat çantasıyla duruyordu. "Zehra hanım evde sorun olduğunu telefonda anlatti ", dedi. "Tabi buyrun bodrum bu tarafta", dedikten sonra tam bey efendiyi içeriye alacaktim ki kapıya 20 yaşlarında bir genç geldi. "Çırak gel bakalım bugün ilk günün sana, öğreteceğim çok şey var". 

Üzerindeki tulum genc'e bol gelmişti. Her halinden ilk iş günü olduğu belliydi. Ustasına aletlerin ismini soruyor dikkatle yaptığı işi takip ediyordu.

Tesisat işi bodrumda devam ederken bende mutfağa gidip buz dolabından suyu çıkarıp iki bardak hazırlayıp bodrum katına indim. Ne de olsa yorulmuslardi.

" Bizim işimiz bitti efendim. Kontrol ettik sular geliyor kesilmeden. Zehra hanıma iletirsiniz" dedikten sonra evden ayrıldılar.

Evde yanlizdim. Birden aklıma eski fotoğraflar geldi. Yatağımın altındaki kutuyu çıkarıp eski fotoğraflarda yolculuğa başladım...

Aşk-ı Can'anHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin