7.

88 11 0
                                    

Aklımdan her şey silinmişti. Ne annemin yaptığı telefon görüşmesi, ne de Can. Yok oluvermişti her şey.

Tiyatro dersinden sonra Mert ile birlikte konuşmak üzere sahile indik. O anlattı ve ben sadece dinledim.

"Bak Dilara, senden hemen cevap beklemiyorum. Biliyorum senin için de çok ani oldu. Daha beni tanımıyorsun bile. Ama ne olur bunu bir düşün tamam mı?  Belki seninle arkadaş olabiliriz. Sonrasın da da... Biliyorsun işte... Herkesin içinde sana olan hislerimi açıkladım..."

Ağzımdan tek bir laf çıkmamıştı. Cıkamamıştı.

Daha doğrusu zihnim o kadar allak bullaktı ki, o an adımı sorsalar İki kere düşünürdüm. İlk kez karşılaştığım bu duruma çok yabancıydım. Nasıl davranacağımı, ne diyeceğimi, ne düşüneceğimi bilemiyordum. Birinin aklında olmak hatta kalbinde olmak...  Mert beni başından beri izliyormuş. Ben varlığını bile daha yeni yeni tiyatro dersleri sayesinde fark etmiştim. Ama o beni ilk günden beri fark etmişti. 

___________________________

Ödevlerimi yapmak üzere çantamdan kitaplarımı çıkardım. İlk ödev matematikti. Ödevin olduğu sayfayı ararken bir mektuba rastladım. Hemen kitabın kime ait olduğunu kontrol ettiğim de 'Nergis'ismini görünce şaşırmadım. Aynı sırada olduğumuz için olabilecek bir durumdu.

Mektuba hiç dokunmadan sayfayı çevirdim.

Ya Can'dan ise bu mektup? 

Her ne kadar içimden bir ses bana kızıyor olsa da dayanamayıp mektubu açıp okumaya başladım:

Nergis,

Bende sana karşı boş değilim. Hislerimizin karşılıklı olması ne güzel. İçim çok rahatladı. En kısa sürede yüz yüze konuşma ümidiyle...

Anlaşılan mektubu Can yazmıştı. Ama ilk Nergis'in Can'a açılması tuhaftı. Daha fazla üstünde durmadan ödevlerimi yapmaya koyuldum.

_____________________________

Çok uykum var ve ilk ders matematik. Nergis bugün okula gelmemişti. Can arka sırada oturuyordu. Mert ise on sırada sürekli arkasına dönüp beni dikizliyordu resmen. Biraz rahatsız olsam da çaktırmıyordum. Merak ediyordum çünkü, Mert'in bakışlarında arıyordum aşk'ı ama nedense göremiyordum.

Ders başlamıştı. Herkes pür dikkat dersi dinliyordu. Dalıp gidiyordum uzaklara. Nereye daldığımı bilmeden birden Hoca'nın sesiyle irkildim :

"Can Dilara'nın yanına otur. Oktay'la fısıldamalarınız dersimi etkiliyor. Lütfen... " demişti. Gelip yanıma oturduğunda hiç bir tepki vermedim, daha doğrusu ne yapacağımı bilmiyordum.

Ders devam ediyordu derken Can başladı konuşmaya :

"Bu hoca beni baştan beri sevmedi ya, ne yapsam gözüne batıyor. "

Ve derken dersin ortasında hoş bir sohbet başlamıştı :

"Aman boşver. Notundan kırmasın yeterli. Zaten matematik dersind  hiç hoşlanmam. " dediğimde Can'ın yüzünde tatlı bir tebessüm belirivermişti! Çok güzel gülüyordu.

"Bu arada Nergis nerde?  Hasta falan mı? " diye sorduğum da yüzü asılmıştı.

Sorduğuma pişman olmuştumz çünkü yüzündeki gülücük yok olmuştu. Ve bunun suçlusu bendim. Sormamam gereken bir soru sorduğumu anladığım da tam " kusura bakma yanlış bir şey dedim sanırım" diyecektim ki sözümü kesip araya girdi :

"Nergis'le kavga ettik dün. Belkide bu yüzden gelmedi... bilmiyorum... Yani sormadım dünden sonra nerede olduğunu aramadım da..  Aramak istemedim. Neyse ya boşver. "

Sanırım aralarında bir şey geçmişti. Ama daha da ileriye gidip soramadım. Utandım. Bir yandan da korktum. Vereceği cevaptan mi yoksa aralarında geçtiği konudan dolayı mı bilmiyordum. Cesaret edememiştim.

Ama sonra:

"Anlıyorum. Korkma sana sebebini sormayacağım. Ama şunu bil ki sorun her ne olursa olsun ben dinlerim. Yani sadece bil istedim. Hatırlarsan sende bana aynısını demiştin. " dediğim de içimin rahatlaması beni şaşırtmıştı. Sanki bunları demem gerekiyordu.

Sonradan Can'ın bana bakıp gülümsemesi 'iyi ki demişim' dedirtti içimden.

Gülerken bana bakıyordu.  Tam gözlerimin içine. Alamıyordum gözlerimi.. Çabalıyordum..  Ama alamıyordum..

  Belki de almak istemiyordum....

Aşk-ı Can'anHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin