Nefesten;
Alarmın sesiyle uyandım. Sanırım ilk defa alarma sövmeden kalkabilmiştim. Çünkü bugün hiç bir şey benim moralimi bozamazdı.
Hemen yataktan fırlayıp banyoya gittim. İşimi halledince aynaya baktım. 'Velhasıl pek çirkinsin kız Nefes' diyip aynaya bir öpücük bıraktım. Dün gece valizimi hazırlarken bugün için kombin ayarlayıp koltuğa koymuştum. Hemen üstümü değiştirdim. Aynaya geçip saçımı nasıl yapacağımı düşünmeye başladım. En son saçımı hafif dalga yapıp bıraktım. Bu saç stilinin bana yakıştığını düşünüyorum da. Saate baktım 30dk içinde çıkmam gerekiyordu. Hemen eşyalarımı çantalara tıktım. Eve bir çeki düzen verdim ve kapıyı kilitleyip evden çıktım. Bu ev benim 4 seneme şahit olmuştu. Arada tatil yapmak için Amerika'ya gelirsem bu eve yine geleceğimi düşündüğümden evi satmadım. Son bir kez eve baktım ve taksiye bindim. Umarım yine uçağı kaçırmam.Tahirden;
Alarmın sesini duyunca küfrederek yataktan kalktım. Sonunda Karadeniz'e döneceğim için mutluydum ama bu alarma küfretmeyeceğim anlamına gelmezdi dimi? Saate baktım acele etmezsem uçağı kaçıracaktım. Hemen bir gömlek, bir pantalon giyip babamın kol saatini taktım. Evi kilitledim. Kafamı dinlemek için sık sık Amerika'ya gelirdim. Fakat bu sefer uzun süredir buradaydım. Artık Karadeniz'e gitmem gerekiyordu. İşi çok aksatmıştım. Taksiyi durdurup yola çıktım.
Nefesten;
Hayır, hayır neden trafik bu kadar kalabalıktı ki! Koşturarak kapıdan girmemle biriyle çarpışmam bir oldu. Kafamı kaldırdığımda bir çift bal göz.. Büyülenmiş gibi orada kalakaldım.
Tahirden;
Kapıdan girmemle bir salakla çarpışmam bir oldu. Gözlerini gördüğümde ise etkilenmemek mümkün değildi. O nasıl gözdür, yemyeşil..
Nefes: "Önüne baksana"
Tahir: "Bana sen çarptın asıl sen önüne bak be"
"Dua et ki uçağı kaçırmak üzereyim yoksa sizinle fena uğraşırdım"
"Aynen dua et ki bende uçağımı kaçırmak üzereyim"
"İyi günler"
"İyi günler" diyip içeriye girdim. O ise dökülen eşyalarını toplamakla meşguldü. Hayır Tahir gidip yardım et-
Bende birkaç eşyasını alıp çantasına koydum. Beni görince şaşırdı.
"Bakıyorum da fazla da hödük değilsiniz"
"Öyleyimdir" diyip bir gözümü kırptım.
Eşyaların hepsini toplayınca
"Teşekkür ederim" diyip kapıdan içeri girdi. Bende arkasından.. Aşık olmuş olamam herhalde..
.
.
Koltuğa oturup müzik dinlemeye başladım. Müzik bana iyi geliyordu.Nefesten;
Ne zormuş uçağa binmek. Bütün aksilikler beni buluyor. Neyse sakin ol, sakin ol Nefes diyerek biletimdeki koltuk numarasını arıyordum. Tam numarayı buldum diyecektim ki o hödük beyefendiyi gördüm. Yok artık yan yana mı oturacaktık!! Bir bilete birde koltuk numarasına baktım. Görünüş o ki evet onun yanında oturacaktım. Hödük ise beni başında görünce bön bön baktı, kulaklığı çıkardı "burada mı oturacaksın yoksa" dedi.
"Maalesef ki evet" dedim o sırada hostes gördüm. Yanına gittim.
"Ben başka yerde oturmak istiyorum"
"Maalesef başka yerimiz yok" diyince yerime geri döndüm.
Şansıma sıçayım. Mecburen oturdum.