2*

76 17 3
                                    

Ormandaydım. Buraya nasıl gelmiş olabilirdim ki?

Vee.. üstümde niye sadece şort var. T-shirtüm hangi cehennemde?

Ve nereye doğru yürüyorum?

Çok soru sorduğum doğru olabilir ama şu an bir ormandayım, etraf çok ıssız. Bir böcek ya da bilmiyorum yılan, örümcek çıkar mı karşıma bilmiyorum ve yürüyorum. Duramadığımı söylemiş miydim?

Gittikçe gittim. Aslında orman çok güzeldi. Yeşilin her tonu ve muhteşem ağaç kokuları her yerdeydi. Ağaçlar o kadar uzundu ki gökyüzü görünmeyecek hale gelmişti ve ağaçların etrafını saran o inanılmaz sarmaşıklar...

Durmaya çalışsam da kendimi yere atsam da gittim. Yavaş yavaş su sesleri geliyordu. Belki bu şelale falan vardır. Yani herhalde öyleydi.

Sonunda durduğumda ağzım ve gözlerim açık kalmıştı. Kapatmak gibi de bir düşüncem yoktu çünkü-

"VAY CANINA!" diye bir ses çıktı ağzımdan. O kadar muhteşemdi ki. Şok olmuştum.

Bir okyanusun kıyısına gelmiştim. İnanılmaz dalgalardan ve en uzak nokta da bile hiçbir şey olmamasından öyle tahmin ediyorum da diyebilirim.

Hayatımda ben böyle bir renk görmemiştim. Neredeyse bütün mavinin tonları vardı. Buz mavisinden laciverte..

Büyülenmiş gibi suya bakıyordum. Arkamdaki muhteşem orman ve önümdeki mükemmel okyanus beraber o kadar güzeldi ki... Anlatılmaz yaşanır diyebileceğim bir şey bu.

Birbirlerini öyle güzel tamamlamışlardı ki gözlerime inanamıyordum. Büyülenmiş gibiydim.

Sonra onu fark ettim.

Suda tek başına arkası bana dönük ufku izliyordu.

"Heeyy!" diye bağırdım. "Nerde olduğumuzu biliyor musun?" bakmadı. Sonra duymadığını düşünüp bir daha seslendim.

"Kimsin ve neredeyiz? Burada olduğuna göre biliyor olman gerekir, değil mi?" Daha çok kendi kendime konuşur gibiydim ama ona sormuştum.

Acaba ingilizce mi bilmiyor?Ama öyle olsa bile ses çıkarttım yani bu kadar ıssız bir yerde ben 'çıt' sesi bile duysam bakardım.

Sonra yanına gitmeyi düşündüm ama ayak parmağımı değdirdiğim anda soğukluk bütün bedenime işlemiş ve çığlık atmıştım. O ne soğuktu öyle. Nasıl suda durabiliyor diye merak etmeye başlamıştım. Yani su buzdan bile soğuktu.

Ona baktığımda hala dikkatini çekememiştim. Ben de ona baktım. Arkadan karmakarışık duran saçlarına, kaslı sırtına, dik duruşuna, güçlü görünen kollarına ve azıcık görünen dövmelerine...

Bakabildiğim her yerine baktım. Beline kadar sudaydı zaten. Ama arkadan baya iyiydi yani...

Önü nasıldı acaba?

Yani o anlamda değil yüzü falan..

Bir kıkırtı duyunca kafamı kaldırdım. Yanaklarım düşüncelerimden dolayı kızarmışlardı ve sesin ondan geldiğini anlayınca şok olmuştum.

Acaba dıştan mı düşündüm?

Ya da medyum falandı.

Ben hâla ona bakarken o omzunun üstünden bana bir bakış atmış ve "Yanında olmalıyım,Harold." demişti.

Ben sesine mi gözlerinin mavisine mi tapayım diye düşünürken bir anda yok olmuştu. Ve ben daha ne olduğunu anlayamadan yanımda bir şey hissettim.

It's a Dream, isn't it? •stylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin