1. Bölüm: Başlıyoruz

112 5 0
                                    

Merhaba ben Hale.

Kendimden bahsetmek gerekirse, doğma büyüme İzmirliyim. Kız kardeşim ve abim var.

••

11. Sınıfı bitirmiştim. Okulumdan nefret ediyordum. Okul anısı biriktircek ne kişi ne olaylar vardı. Okul araştırıyordum ve bir okul buldum. Gerçekten hem başarılı hem çok güzel bi okuldu. Otel gibiydi. Ben zaten görür görmez bu okula takmıştım ve babamla konuşacaktım.

Babam da biraz araştırdı onunda hoşuna gitmişti. Tek sorun haddinden fazla pahalı olması ve İzmirde olmamasıydı.

Bursluluk sınavlarını kazanırsam eğer okul İstanbul'daydı, abimde İstanbul'da okuyordu bu yüzden abimin yanında kalma fikrini babamla paylaştım. Babam burstan pek emin değildi çünkü derslerim kötüydü. Ama denemekte fayda var olarak düşündü ve sınavlar için başvuru yaptık.

Çok heyecanlıydım, hem o okulda okumak hem İstanbulda olmak... Kendimi baya kaptırmıştım olmasa gerçekten çok üzülecektim. Ders çalışıyordum ama gümbürtüye...çünkü okulda atılan temeller yoktu bende.

••

Sınava girdim sonuçları neredeyse ağlayarak bekliyordum. Neden bu kadar heyecanlandığımı bilmiyordum çünkü sınavım kötü geçmişti.

...Ve belli olmuştu. İnanılır gibi değil ama kazanmıştım hemde %90 burs almıştım. Rüyada gibiydi gerçekten havada uçmak deyimini yaşıyordum.

Abimle hazırlıkları yapıyorduk. Eşyalarım, okul eşyaları, servis olcakmı olmazsa okula nasıl gidicem? gibi sorunları halletmeye çalışıyordum. Abimin fakültesine uzaktı vaktinde gitmek için saatler öncesinden çıksak anca yetişiriz derecesindeydi. O yüzden abim İstanbul'a giderken İzmir'de bana minik vespa tarzındaki motorunu bırakmıştı. Zar zor ikna ettim ve onu buraya getirdim. Herşey dört dörtlüktü.

Abimin evine baya yerleşmiştim. Yeni okulumun ilk gününe 1 hafta kalmıştı. 12. Sınıfı bambaşka şehirde bambaşka bi okulda özellikle bunda okuyacağımı hiç tahmin edemezdim.

••

Okulda ilk günüm...

Okula girdim yeni öğrenci olarak herkes uzaylı gibi bana bakıyordu. İyi insanlara benziyorlardı ve umudum anlaşabilmekti.

Sınıfa girdiğim ve yanı boş olan bi sıraya oturdum. Yanında oturduğum kız,

-Hoşgeldin Peyker ben

Gerçekten çok güzel bi kızdı yanında baya çirkin kalmıştım. İçimdende bu kim bilir kime çıkıyordur yada kimler peşinde konuşuyordur diye düşünüyordum.

Yemek vakti gelmişti. Bi tek Peykerle tanıştığım için yemekhaneye onunla gittik. Çok iyi birisiydi kendi halinde olduğu belliydi. Yemeğimizi aldık ve masaya oturduk. Birbirimize birşeyler anlatıp gülüyorduk ve kafalarımızın uyuştuğunu anlamaya başlamıştık.

İlk okul günümün sonlarına geliyorduk. Motora atladım. Peykerle evlerimiz yakınmış onuda evine bıraktım ve eve geldim. İlk güne göre gayet iyiydi.

••

Yaklaşık bir ay geçmişti Peykerle bana soylar diyorlardı çünkü soy adlarımız soyla bitiyordu. Benim Ulusoy, Peykerin Olsoy'du ve gözde bi gruptuk birbirimizden başka pek bi arkadaşımız yoktu. Okuldaki erkeklerin yarısı Peykere yarısı bana çıkma teklifi etmişti. İkimizde hiçbirini kabul etmiyorduk. Peyker bir yıl önceki ilişkisi kötü geçmiş ve onu çok üzmüş. Bu yüzden ilişki yaşamak istemiyordu. Ben ise hiçbirinden hoşlanmamıştım.

Yine yemekhanede oturuyorduk. Ne bana ne Peykere çıkma teklifi etmeyen hatta bizi bırak hiç bi kıza çıkma teklifi etmeyen bi çocuk gözüme takıldı.

-Peyker şu Ecelerin karşı masasında yalnız oturan çocuk kim?

-Ooo yeni mi görüyosun?

-Hep görüyodum ama ilk defa gözüme takıldı.

-O, Okan. Bu okulun sahibinin oğlu. Çok cooldur kimseyle takılmaz bizden 1 yaş büyük ama geç başlamış yani aynı kademedeyiz oda 12 ama a kurunda.

-O zaman Peyker şu a'lardan varya Mügeyle Rana bi konuşalım sınıf değiştiriyoruz?

Ne rehber hocası ne müdürü ne kurucusu kalmıştı. Herkesle tek tek konuşup sonunda Mügeyle Ranayı b'ye, Peykerle beni a kuruna aldırmıştım.

Sınıfa girdik boş bi sıraya Peykerle oturduk. Okan tabiki yalnız en arkada oturuyordu. Dişlerini sadece sürtükler öpüşürken hissettikleri onun dışında görmedikleri dedikoduları vardı. Buna rağmen nasıl bu kadar popiler diye düşünmeme gerek yoktu aslında çünkü gerçekten çok yakışıklıydı ya da seksi mi karizmatik mi denir bilmiyorum. Dikkat çekici keskin yüz hatları vardı ve başka bi dedikoduya göre sesi çok güzelmiş.

Bu sınıfa geleli bütün erkekler ne kadar ağzımızın içine düşecek durumdalarsa Okan da o kadar ilgisizdi. Bi kez dönüp bakmamıştı bile hırs yapmıştım. Peyker ne kadar aşık olduğumu söylesede sevmiyordum ama ulaşmak istiyordum.

Bir gün Peykerin yanından kalkıp Okan'ın yanına oturdum.

-Hale ben

Hiç bi tepki dönüp bakma yok. Sinir olmuştum.

-Neden konuşmuyosun

Bana döndü gözünün üzerinden baktı ve gözlerini devirip önüne döndü. Kendini ne sanıyor diye düşünüyorum. Bi sinirle yanından kalkıp Peykerin yanına gittim. Gülmesini durduramıyordu.

-Ne gülüyosun çok mu komik?

-Öğrendin mi onla konuşamayacağını şimdiye kadar kimler kimler konuşmaya, ortam kurmaya çalıştıda karşılığını alamadı.

-Ne bu böyle asosyal mi?

-Asosyal Okan! güldürme allah aşkına fazla sosyal ama okulu takmıyo heralde

Peykerin bi arkadaşı tanıyomuş Okanı. Eskiden yakınlarmış ama kavga etmişler. Okanın arkadaşı garip değil mi? İçkiler, ortamlar özet olarak çocuk geceler gecelermiş...

rahibeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin