2

2.3K 97 26
                                    

Taehyung

''x.734+823'ü yüzdeli bir şekilde gösterin arkadaşlar.''Tahtada yazan uzun ve zor probleme baktım ve kemik gözlüklerimi ittirdim.

Bugün son dersim matematikti, ve ben sıkıntıdan patlayacak raddeye gelmiştim. Ne olurdu ki, 10 dakika erken bıraksa?

"Minho, soruya kalkmak ister misin?" Hocanın soruyu bana sormaması ile ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi verdim.

Minho tam cevaplayacağı sırada, sınıftan içeri giren nöbetçi ile birlikte herkesin kafası oraya dönmüştü.

"Müdür bey Taehyung'u çağırıyor hocam, izniniz varsa alabilir miyim?" Dersten kurtulduğum mutluluğunu yaşarken bir yandan da müdürün ne diyeceğini merak ediyordum. Ne yapmış olabilirdim ki?

"Taehyung, çıkabilirsin, biz devam edelim arkadaşlar."

Eşyalarımı toparlayıp çantama sıkıştırdıktan sonra, çantamı tek koluma asıp sınıftan çıktım.

Müdürün odasının önüne gelince derin bir nefes verdim ve kapıyı tıklattım. İçeriden 'gel' sesi duyulunca kapıyı açtım ve içeri girdim.

Koltukta üvey babam oturuyordu ve ben bu adamdan nefret ediyordum! Sadece onun suratını görmemek için akşam saat 12.00'da eve gittiğim bile oluyordu. Tabii anneme Seokjin'de olduğumu söyleyip geçiştiriyordum..

"Hocam, beni çağırmışsınız?"

"Evet Taehyung, gel." Kapıyı arkamdan kapatıp babamın karşısındaki deri koltuğa oturdum ve müdüre döndüm.

"Baban seninle bir şey konuşmak istiyormuş, benden rica etti burada konuşmak için. Ben çıkayım siz konuşun."

Müdür odayı terk ettiğinde üvey babama döndüm ve konuşmasını bekledim.

"Taehyung, biz annemle bir karar aldık, biz artık sana para vermeyeceğiz yani kendin çalışıp kazanmalısın, ayrıca kendine bir ev veya otel bakmalısın." Ne diyordu bu? Annem böyle bir şeyi kabul etmiş olamazdı, değil mi?

"Ne diyorsun ya? Annemin haberi var mı?"

"Zaten annen sundu bu fikiri, belli ki o da istemiyor seni evde."

Bu adamın beni istememesi tamam da, annemin beni istememesi kalbimi parçaladı gerçekten. Çünkü biz herşeyin üstesinden annemle gelmiştik, sonra babam öldü ve benim karşıma 'ben aşık oldum' diye çıktı. İlk önce sinirlendim ama belli etmedim. Ama adamı tanıyınca istemediğimi söyledim, ama annem 'alışırsınız birbirinize' diye geçiştiriyordu beni.

"Gidebilirsin söylediğine göre, bu akşam eşyalarımı alırım evden." Memnun olmuşçasına kafasını salladı ve bişey daha ekledi.

"Annenle konuşmayacak mısın? Aa üzülür ama" Yapmacıktan dudak büzdüğünde ağzını yamultmak istedim.

"Hayır, konuşmayacağım. Ona da söyle artık karşınıza çıkmam." (Hadi eyw)

Odadan çıkınca telefonumdan saate baktım. Dersin bitmesine 1-2 dakika kalmıştı yani kapının önünde bekleyebilirdim.

Zil çalınca yavaş adımlarla okulun çıkışına ilerledim çünkü gidecek bir yerim yoktu.

Bir de Seokjin hyung vardı. O benim abim gibiydi ama şu an ona bunu söylemeyecektim çünkü söylersem beni evine alacaktı ve ben ona yük olduğumu düşünüp duracaktım.

İçinde olduğum düşünce çukurundan çıktım ve okul kapısından çıktım. Tamamen çökmüştüm.

Bu arada dikkatimi bişey çekti.

Bir kaç gündür okulun bahçesinde aşırı lüks bir araba geliyor ve arabanın kaputuna yaslanan adam. Ha birde etrafındaki 3-4 tane korumaları. Birde sigara içiyor, ama kabul etmeliyim. Bonundaki dövmeler dikkatimi çekti. Ve vücudundaki diğer dövmeler. Ah çok seksi!

Kendimi adamı süzerken bulduğumda yürümeye devam ettim. Okulumuz baya büyük olduğu için çıkmak biraz zordu. 

Nereye gidiyorsam?

Bir de işin kötüsü, o adam beni izliyordu.

Okulun kapısından çıkınca arabaya binip takip ettiğini bilseydim, polise falan giderdim..

Mafya?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin