3

15 0 0
                                    

Kızlarla yaptığımız kahve ya da şarap sohbetleri artık hayatımızın vazgeçilmezi olmuştu. Bu buluşmalarda önce tüm birikmiş konular, hayatımızda olan gelişmeler, sosyal hayatımızın magazin detayları, iş ve hayat kaygıları, ilişki karmaşaları masaya yatırılır ve saatlerce konudan konuya atlanarak müthiş keyifli dakikalar geçirilirdi.

O günkü buluşmanın ana konusuysa kesinlikle önceden belliydi. İlk defa tüm konulara açık ara fark atmayı başarmıştım çünkü konu başlıklarının yarısından fazlasını kendi hikayemle kapmıştım.

İlişki, romantizm, bomba haber, evlilik, teklif.

Hevesle her şeyi tekrar tekrar anlatmamı bekleyen sevgili arkadaşlarım, tabiî ki de beynimin mutluluktan kısa devre yaptığından bir haberdi. Yine uzun bir sohbet arasında, böyle bir dalıp gitme anımda "Bizde böyle mi olacağız ya?" demişti Aslı aval aval, dalmış gitmiş halime bakarak.

Aslı 20'lerinin sonlarına gelmiş ve kimi işte, kimi aşkta tökezlemiş kız grubumuzun en uçuk elemanıydı. Lise sıralarından beri her şeyimi paylaştığım en yakın dostlarımdan biriydi. 7/24 18'lik genç enerjisiyle gezip tozabilen, çalışmaktan sıkılıp işten çıkan, boş oturmaktan sıkılıp kendine iş yaratan, ilişkilerde dikiş tutturamayan, dikiş tutturabileceği ilişkilerden tam gaz kaçan, tam anlamıyla anını yaşayan bir çatlaktı. Kendi hayatına verdiği zararlara rağmen, en yakınım dediklerinin kılına zarar gelmemesi için elinden geleni yapardı. İşte o yüzden Aslı hem bir çatlak hem de müthiş bir dosttu.

Ve o müthiş dost şu an şaşkınlık içinde halime gülüyordu.

Ela Aslı'nın sorusunu anında cevaplamıştı; "Ben hesap ettim de, şu ortamda doğru adamı bulup, aşık olmamız, düzgün bir ilişki yaşayıp, bir de üstüne evlenme teklifi almamız ve bu hale gelmemiz imkansız görünüyor. O yüzden biz Aylin'in sersemliğiyle yetineceğiz sanırım."

Ela grubumuzun psikologuydu. Her gruba lazım bir meslekle uğraşıyordu ve çoğu zaman psikologluk hallerimizde yardımımıza koşup bizi kendimize getiriyordu. Her zaman, her duruma karşı mantıklı ve bilimsel bir açıklaması vardı. Her yaşanılana karşı mantıklı bir açıklaması olurdu olmasına da bir kendi iyi gitmeyen aşk hayatına bilimsel bir açıklama bulamıyor, bu yüzden işi her seferinde espriye vuruyordu. "Ben duyduğumda gözlerim fal taşı gibi açıldı. Görseniz halime gülerdiniz."

"Hepimizde aynı etki olmadı mı sanki, biri daha gidiyor sanki aramızdan, dimi Ela?" Aslı onay bekler bakışlarla Ela'ya bakarken, biraz sitemkar, biraz telaşlı cevapladım;

"Hoop durun bakalım bir yere gittiğim yok!"

Gerçekten de hiçbir yere gittiğim yoktu.

O gün kızlara biraz telaş, biraz serzenişle söylediğim bu cümle belki de hayatımda kendimle ilgili söylediğim ve gerçekleşen tek gerçek şeydi!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 21, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Zamane AşklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin