1.Bölüm:Yeni Hayat

11.9K 217 50
                                    


yarın batıncaya kadar gün
gizle aydınlığını gözlerinin
unutulsun alemde
güneş, su ve ateş
sonra bir damla gözyaşıyla başlasın yeniden hayat..

Nefes'ten

Güneşin doğduğu bir sabaha yine uyandım. Ama bugün çok farklıydı girdiğim üniversite sınavında hayalini durduğum Karadeniz Teknik Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanmıştım. Yıllarca tek başıma bir şeyler başarmak için çabalamış ve başarıştım.

Ankara'da yaşıyordum bugüne kadar hayatımı burada sürdürdüm. Ama artık burada yaşamam gereken bir hayatım kalmadı küçükken ablamla Trabzon'da yaşamak istemiştik. En büyük hayalimiz buydu. Ablam hep "Bizim hayatımızda birbirimizden başka rengimiz yok her tarafımız karanlık Karadeniz öyle mi dalgasıyla,yeşilliğiyle derdine derman olur insanın" derdi. Ablamla beraber gerçekleştireceğimiz hayali şimdi ben ikimiz için tek başıma gerçekleştirecektim.

Benim tek ailem ablamdı.Annemle ilgili kokusundan başka bir şey hatırlamıyorum. Ben 3 yaşındayken vefat etmiş ablam hep anlatırdı 'yeşilim' diye severmiş ablama ise 'marulum' dermiş. Ablamı ise 14 yaşında bir trafik kazasında kaybettim. Aynı annem gibi kokardı benim hayatla mücadele etme sebebim ablam. O yıllarca benim için mücadele etti şimdi sıra bende.

Bavullarımı hazırladıktan sonra 6 yıldır kaldığım eve baktım bir oda bir salondu fazlada anım yoktu işten fırsat kalan zamanlarda gelip uyuyordum.

Birikmiş param Trabzon'da iş bulana kadar kendimi sıkarsam yeteceğine inanıyordum. Üniversiteye kaydımı yaptırıp Sürmene'ye geçecektim zaten daha açılmasına aylar vardı ben düzenimi bir an önce kurmak için erken gidiyordum. Sürmene'de evler daha uygundu okulun servisi de vardı.
En fazla 46 dakikada okulda olurdum. Evet her şeyi hesaplamıştım çünkü Trabzon bana yeni yuva olacaktı.

Uçağa bindikten 1 saat 15 dakika sonra inmiştim. Gelene kadar heyecanım azalmak yerine daha çok artmıştı. Sonuçta ablamdan bana kalan tek mirastı hayalini kurduğumuz bu şehir ve bu üniversite tabi birde kolyesi vardı .

Sürmene arabasına bindikten sonra muhtarlıkta indirmesini rica ettiğimde yolunun üzeri olmamasına rağmen beni muhtarlığa bırakmıştı. Şimdiden kendimi bu sıcak insanlığın olduğu yere ait hissetmiştim.

Muhtarlık pansiyonların dolduğunu kiralık öğrenci evlerinin henüz açılmadığını söylemişti. Evler okullardan bir ay önce kiralanıyormuş ama ben bu ayrıntıyı bilmiyordum.

Kendimi dolu gözyaşlarıyla sahilde bulmuştum zaten nerden çıkarsan çık gözünü sevdiğimin bölgesinin her sokağı denize çıkıyordu.

Sahilde göz yaşlarımı serbest bırakırken karşıdan gelen motoru fark ettiğim halde yerimden kıpırdayamamıştım, biri tarafından çekildiğimi hissetmem ile kurtulduğumu anladım.

Her şey olup biterken benim tek düşündüğüm ablamın gözümün önünde yaptığı kazaydı gözlerimde o sahneler canlanırken yerime mıhlanmıştım sanki beni kurtaran kişinin sarsmasıyla kendime zar zor gelebildim.

Sürekli iyi olup olmadığımı soruyordu gözlerine baktığımda endişeli kehribar gözleri beni süzüyor iyi olup olmadığıma bakıyordu sanki güçlükle ağzımı açabilmiştim sonunda 'iyiyim' dediğimde rahat bir nefes alıp bana döndü

'yeni geldin sanırım yani bavul filan olunca'

Karşımda ki adamı süzmeyi bırakıp bende konuşmaya başladım;

'evet yeni geldim üniversite için'

'ev bulamazsın ki ama'

Sıkıntıyla içimi çekip karşımda ki adamı onaylarcasına kafamı salladım.

Yıllar Sonra Gelen UmudumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin