Günlerden çarşamba. Ve yine o sıkıcı sabahların tekrarı. Gözümü açtığımda saat sekiz buçuktu. Okula yine geç kalmıştım. Ama doğruyu söylemeliyim ki bu durum çok da umrumda değildi. Birbirinin kopyası günleri yaşamak kimin hoşuna giderdi ki zaten? Hih ama bu durum annemin fazlaca umrundaydi. Kapımın hızlıca açılıp annemin paldır küldür içeri girişi de bu durumu onaylıyordu. "Ah Dolunay ah! Bir kere de şu okuluna zamanında gitsen ne olur?". Çoğu sabah yaşadığım manzaranın aynısını yaşıyordum. Ben alarmımı kurmuş ama uyanamamistim. Şimdi de görüyordum ki annem de aynı şeyleri yaşamışa benziyordu. Bir yandan sabahligini düzleyip bir yandan da bana atıştırmalık bir şeyler hazırlamak için mutfağa koşuyordu annem. Sanki okula geç kalan oymuş gibi. Ama ben sıcacık yorganımı bırakıp da gidesim yoktu. Ama annemin tiz sesi ne yazık ki bu keyfimi yarıda bırakmaya zorladı beni. Annem sandvicimi çoktan hazırlamış bir şekilde döndü odama. Gördüğü manzara onu hiç tatmin etmişe benzemiyordu. "Kızım bu halin ne?Daha yatıyor yarabbim. Sen aklıma mukayet ol." Evet annem kazanmıştı. O sıcacık yorganımın altından çıkmış,banyonun yolunu tutmuştum bile. İsteksizce saçlarımı taradım. Yüzümü yıkadım. Aynadaki yansimam beni bile korkutuyordu. Gözlerimin altındaki mor halkalar öcüye benzememe neden olmuştu. Saç uclarimdaki kırıklar bile umrumda değildi. Hatta kişisel bakımimı o kadar uzun süredir yapmıyordum ki bugday sarısı saçlarımın belime kadar uzandigini yeni fark ediyordum. Kendi benliğini bulamamış insandan ne beklenirdi ki zaten?. Odama girip üzerimi değiştirdim. Saçlarımı açık bırakıp,makyaj yapmaya gerek duymadan çantamı alıp odamdan ayrıldım. Koridorda beni bekleyen annemin elindeki sandviç ı alıp yüzüne bir öpücük kondurdum. Ayakkabılarımı giyip kendim sokağa attım. Herkesin şüphesiz istediği şey sabah evinden çıkınca güneşle merhabalasip,ciğerlerinin son noktasına kadar oksijenle doldurmaktir. Öyle değil mi? Ama ne yazikki bizim ya da bizlerin öyle bir şansı yok. Çünkü burası bir yeraltı şehri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAYIN SESSİZLİĞİ
Science FictionAykırılık! Neden sana söylenen saçma kurallara zorla uymak zorundasın? Başındaki diktatörler her adımını izlerken. Bu da zor iştir. Peki ya insanlığın geleceği için buna mecbursan? Şimdi seçimini yap. Ya söylenenlere uyup yer altında güneşten, kuşl...