Hasretim senden bir doğum lekesi, yeni bir hayat açtım gözlerimi, kedere karıştı sözlerim, seni anlattı kedere karışan kaderim ve sen koktu vazodaki solan güllerim. Yalnızlığa aşıktım ve kalabalıkta kaldıkça yalnızlığa mecnun oldum, düştüğüm çölde buldum seni, gök gürledi sel bastı çölü, dilim sürçtü, elim kaydı derken seni yazdı kalemim. Aşkından düştüğüm yollar, ihanetle düştüğün yollardan daha güzeldi; dedim ya karanlığın gri gibi elli tonu yoktu,çünkü; aşk saflıktı, kavuşamamaktı. Her çıkmazda seni aradım, bulamadım. Bu diyarda sana yer yokmuş onu anladım. Bana vermiş olduğun bu karanlık sokakta varlığını aramaktan buldum, yokluğuna aşık olup yeni bir dünya hayal ettim, bulamadım. Sonsuzluğa diktim gözlerimi, elimde bir bıçak verdiğin dünyadan soğuk, damarlarımda akan kan dondu, ölemedim. Amacım hiçlik oldu ve bu yüzden kaybettiklerimi anlattım. Yeniden dirildim kötülükler diyarında aradan epey zaman geçmiş, kurallar, insanlar, hayatlar, sokaklar dahi değişmiş, ayak uyduramadım. Bu diyara gelmek için öldüm, ama değmezmiş onu gördüm, yar koynuna takılmak için koparılan güldüm ama uzaktan bakıp insanlığa hallerine güldüm. Yaptığının ne olduğunu bilip sonucunun bu dünyaya gönderilmek olduğunu anlayınca, tek çözüm yolum yeniden ölmek oldu, ömrümü yok oluşu beklemek ile geçirdim, aramadığım ne varsa var olan bir dünyada. Tek ümidim yeniden dirilmek, tek kaçış yolum bu, tek isteğim tekrardan bu diyara gelmemek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilsizken Konuşulan Polonya
Puisiçıkmazların ortasında kalırsan, hareket etmemek en iyisidir.