Eve vardığımda yoğunlukla hiss etdiğim 2 şey vardı.
▪Öfke ▪Hayal kırıklığı
Olanları düşündükce başıma aģrılar giriyordu. Nasıl olabilirdi ki böyle bir şey? Kim neden böyle bir iftira atmıştı bize? Aklımda binbir türlü soru vardı.
Mesela bundan sonra ne yapacaktım? Pilotların iş bulması kolay değildi öyle. Öyle hemen "ben istifa ediyorum başka şirketde çalışıcam " diyemezdim. Dahası Yağız bu durumu öğrendiğinde ne tepki verecekti? Bana inanacakmıydı? Yoksa ... Diğer ihtimalin gerçekleşme olasılığı oldukça yüksekti ama böyle birşeyi de saklayamazdım. Uniformamı çıkarıp, duşa girdim. Ilık su saç diplerimden süzülürken , hafiflediğimi hiss etdim. Yapacak birşeyim yoktu. Murat bize iftira atan kişiyi bulacağindan emindi. Bende ona güvenmek istiyordum. Duştan çıkıp , askıda ki bornozumu giydim. Saçımı kurularken bir yandanda Yağız'a ögle yemeğinin iptal olduğunu, en kısa sürede eve gelmesi gerektiğine dair bir mesaj atdım.
1 saat.. Tam tamına bir saat koltukta oturmuş dümdüz duvarı izledim. Transa geçmiş gibi nefes almak dışında kıpırdamıyordum bile. Hisslerim ve düşüncelerim birbirine karışmış kendimi boğulacakmış gibi hiss ederken , kapi ziliyle gözlerimi duvardan ayırdım. Tedirgin bir şekilde kapıyı açtığımda , Yağız'ın da beni endişeli gözlerle süzdüğünü gördüm. Az sonra kollarıyla beni sarıp kokumu içine çekti. O an saatlerdir süren gerginliğimin büyük ölçüde azaldığını hiss etdim. Hafif bir tebessümle içeri geçmesini işaret etdim. Koltuğa oturur oturmaz , elimden tutup meraklı gözlerini bana dikti.
" Hazan kötü birşey mi var? Yemek iptal gel diyince çok endişelendim . Sen iyi misin?"
"Yağız.. kötü birşey var evet. Ama sana nasıl söylemem gerektiğini bilmiyorum. Aslında sana söylemem gereken çok şey var ama .. adım adım gidelim. Hakkımda soruşturma açıldı!"
" Aaanlamadım neden? Hangi sebeple? "
" Yağız sebebini söylemeden önce bilmeni isterim ki , asla yalnış birşey yapmadım. Ne olursa olsun bana inanacak mısın?"
" o ne demek Hazan? Tabi kI sana inanacağım. Ne olduğunu söyler misin lütfen? "
Derin bir nefes alıp Yağız'a döndüm.
" Hosteslerden biri ya da birileri benim kaptan pilotlardan biriyle ilişkim olduğunu iddia etmiş. Elbette bu gerçek değil olsada kimseyi ilgilendirmez ancak ... kendisiyle seyrü sefer sırasında birlikte olduğumu iddia etmişler. Uygunsuz davranışlarla uçuş guvenliğini riske atdığımı iddia ediyorlar. Tabi kaptanında. "
Kurduğum her cümleden sonra Yağız'ın öfkesine adım adım şahit oldum. Zaten bu anlatdıklarım yeterince utanç vericiyken eğer bana inanmazsa ne yapacaģımı bilemiyordum.
Şakağında ki damar belirginleşmiş , öfkelendiği için yüzü kızarmışdı. Aldığı derin nefeslerle kendisini sakinleştirmeye çalışdığını anlıyordum.
"BU DA NE DEMEK ? KIM NASIL IDDIA EDER BUNU DELILI OLMADAN? BIR KAÇ KENDINI BILMEZIN LAFIYLA MI İŞİNDEN EDIYORLAR SENI?"
" Önce sakin olup oturur musun yerine lütfen? Lütfen Yağız oturur musun? ... Sadece iddiayla birşey yapamazlar elbette. Ancak..."
" Ancak??? Hazan konuşsana! Ne var ellerinde? "
" Bir resim. Havaalanının önünde çekilmiş.. eski bir resim. Yaģız yemin ederim o zaman seni tanımıyordum bile. "
Sinirle ayağa kalkıp salonda dört dönmeye başladı. Sağ eliyle ensesini ovuyor ve sesli bir şekilde nefes alıyordu. Gözlerimin dolmaya başladığını biliyordum. Zaten çocukluğumdan beri tek tutkum, tek hayalim olan mesleğimi kaybetmek üzereydim. Bir de Yağızı kaybedersem bununla nasıl başa çıkardım bilmiyorum.
Ürkütücü bir sakinlikle devam etdi konuşmaya.
" Resimde ne vardı Hazan?!"
" Kaptan Murat ve ben..."
" PEKI NE HALT EDIYORDUNUZ KAPTAN MURAT VE SEN? "
Başımı eğdiģim yerden hızla kaldırıp gözlerine baktım. Beni yargılıyordu. Gözlerinde öfke ve kıskançlık vardı. Benim bir suçum yoktu ki? Öfkeleneceği kişi ben değildim.
" Öpüşüyorduk! "
Aniden salona bir sessizlik çöktü . Afallamışdı. Benden bunu bu kadar rahat bir şekilde söylememi beklemiyordu. Bende beklemiyordum ki zaten. Ama sinirlenmişdim ne yapabilirim?
" Kkim bu aaadam? Yani eski sevgilin mi? "
" Hayır. Bak o mesele karışık biraz. Murat .. yani o benim arkadaşim şu an. Ama.. o zamanlar etkileniyordum ondan . yine de asla bir ilişkimiz olmadi onunla olamazdı da çünkü evliydi.. Anlık birşeydi Yağız.."
" eevli bir adamla mı görüşüyordun? Nasıl yaparsın bunu "
Ayağa kalkıp, elini tutup kalbime götürdüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Yağız sana yemin ederim onunla bir ilişkim olmadı hiç. O sadece etkileyici biriydi ve bende diger bütün çalışanlar gibi ona hayrandim hepsi bu. Sana karşi hiss etdiklerimi hiss etmedim asla. Yemin ederim iddia etdikleri o çirkin şeylerin hiçbirini yapmadım. Bana inanıyorsun değil mi? "
Elini cekip ensesini ovmaya başladı. Anladım ki gergin olduğunda sık-sık tekrarladığı bir hareket bu.
"Bbenn bilmiyorum. Gitmem lazım Hazan sonra konuşuruz. Üzgünüm."
O yavaşca kapıyı açıp giderken bende gözyaşlarımı daha fazla tutamadım ve olduğum yere çöküp aģlamaya başladım. Herkesi herşeyi kaybediyordum. Önce babamı, sonra Annemi, Ece'yi , işimi , şimdi de Yağız'ı. Çabaladıkca daha fazla kaybediyordum sanki. Yine de çabalamaya devam ediyordum.
Okyanusun ortasında kalmış biri gibi çırpınıyordum. Kaybedeceğimi biliyordum ama yine de savaşmaktan vazgeçmiyordum.
