15.Bölüm

139 12 0
                                    

Arabanın önünde ne yazık ki Jessica oturuyordu.Hayal kırıklığı yaşamıştım.Arka kapıyı açıp ne kadar istemesemde arka koltuğa oturdum.Camdan bakıp hayaller kurmaya başladım.Jessica ile Jared ise sohbette dalmışlardi. Gözümden göz yaşı aktığını hissediyordum. Elimle göz yaşını sildim.Ve tekrar cama bakmaya devam ettim.Ama o sırada telefonum çaldı.Arayan Prens Charlie. Inat olsun diye telefonu açtım.

-Alo Elizabeth senin evin önündeyim.  Istersen seni bir yerlere götürebilirim.

+Çok naziksin.Prens Charlie ama ben suan meşgulum. Yarın gidebiliriz.

-Yarın olur bu arada şunu sormadım.Sende kalma sorusuna cevap vermedin.

+Tabi bundan sonra bende kalabilirsin. Neyse sonra görüşürüz.

-Görüşürüz.

kıskandırcam diye ne hallere geldim.Ama Jared'in bana baktığını hissediyor gibiydim. Sonunda dağlık bir araziye geldik.Kapiyi açtım ve ilk dışarı çıkan ben oldum.Bu soğukta ve bu yerde ben bu elbise ile dolaşacaktim. Jessica arabadan inince onun sportif giyindigini gördüm.Ve Jared'a dönerek.

+Bence Siz iki sevgili ayrı dolaşın.Ben arabada otururum.Zaten elbisem bu koşullara uygun değil.

-Eminmisin? Buralar çok güzeldir. Üstüne bende bir şeyler var onları giymek istersen. diyemdi. Çünkü Jessica ona öyle bir bakış fırlattı ki.Cocuk ölüyordu.

Tekrar Jared'a dönerek.

+Boşver gidin ben burda kalırım.Itiraz etme.

-Tamam ama burdan ayrılma.Hadi o zaman Jessica yürü bakalım.

Onlar gidince arabaya bindim ve ağlamaya başladım. Kalbime bıçak batiriyor gibiler.Cok fazla ağladım. Çünkü rimel surmeme rağmen göz kalemim aktı.Yanimda peçete falan da yoktu.O sırada kapıyı Jared açtı.Bana baktı.

-Sen ağladın mı?

+Yani biraz niye erken döndün.

-Ah şey aslında buraya Jessica yi bırakacaktım. Çünkü ailesi burada yaşıyor.Ama sen niye ağladın.

+Çok korktum yılan falan gelirse diye .

-Tamam artık buradan gidiyoruz.

Arabayı çalıştırdı. Ve yola koyuldu.Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Ve en sonunda çok muhteşem bir yere geldik.Ama burasi çok tanıdık geliyordu.  

Burası babamın en sevdiği restorandi. Hatta adını bile o vermişti. Jared belimden tuttu.Ve kafasiyla hadi işareti yaptı.Ve beraber içeri girdik.Burasi çok pahalı bir yerdi.Parasini nasıl ödeyecekti.  Ayrıca buraya her isteyen kişi giremezdi. Ama biz girdik.Gerci burada çalışanların hepsi beni biliyorlar. Garson bize en güzel yeri vermişti.Bende montumu çıkardım.Ve sandalyeye oturdum.Jared bana bakıyordu.Bende ona .Garson gelene kadar böyle bakıştik. Garson araya girdi.

#Ne istersiniz ?

+Ben bi brokoli soslu Istokoaz ve yanına kırmızı şarap alabilirim.

#Tabi siz beyefendi ne alırsınız?

-Şey ben sadece su ve salata alayım.

#Tabi salataniz da mısır sosu ve mısır olsun mu?

- Evet.

#Afiyet olsun şimdiden.

+Saolun.

Garson gidince yine bir sessizlik oldu ama ben artık dayanamadım.

+Beni niye buraya getirdin.Yani üstüne alınma ama buraya senin gibi biri giremez.

-Ah... biliyorum. Zaten bu babanın ayarladigi bir buluşma.Sana söylemek istediği şeyleri sana söylemem için ayarlanmış.

+Yani sen isteyerek çıkarmadin.

-Yani öyle anlama bende istedim tabi neyse anlatmaya başlayim.

+Hadi  o zaman.

-Şimdi evlenme konusu  senin 1yil sonra evlenmeni istiyor.Ve Prens Charlie ile sonra 2 hafta sonra taç giyme törenin var bu yüzden saraya gitmen isteniyor.

+Bi dakka dur şimdi benim prens Charlie ile evlenmeni bekliyor o zaman Üzgünüm baba ama bu olmaz.

-Herneyse devamı bununla ilgili eğer onla evlenmek istemiyorsan benimle evlenmeni istiyor.Benide istemiyorsan başka kimse olmaz dedi.Yani baban dedi.

Yemekler gelmişti.Cok aç olduğum için son dediği şeye fazla Yorum yapamadım. Yemek bitti ve parası zaten ödenmiş olduğu için direk arabaya yönlendik.Arbaya ikimiz aynı anda bindik.  Çok sessizce eve vardık.Kapiyi açtım tam çıkacakken kolumdan tuttu.Ve beni kendine yaklaştirdi ve öpmeye başladı fazla karşılık vermeyince bıraktı yanaklarim kim bilir nasıl olmuştu.

-Iyi geceler.

+Sanada

Eve koşarak girdim ve ne olduğunu anlamaya çalıştim.  

KAÇAK PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin