TANITIM

579 28 13
                                    

Ben Mia. 16 yaşındayım. Lise 2'ye giden masum normal biriyim. Yani insanlara kendimi öyle tanıtıyorum. Londra'da tek katlı bir evde babam ve kardeşim Isabel'le beraber yaşıyorum. Evet annemden bahsetmediğimi farketmişsinizdir. Hayır yanlış anlamanızı istemem. Annem yaşıyor ve gayet iyi.
Şuan Fransa' da öğrencileriyle geziyor. Annem bir matematik öğretmeni, babam ise tarih öğretmeni. Kardeşim Isabel 12 yaşında ve 6. sınıfa gidiyor.

Isabel hala perilere falan inanıyordu. Dedemin anlattığı o saçma sapan masallara da inanıyordu.

Dedem hep bize anormal insanların yaşadığı gizli bir çocuk evinden bahsediyordu. Orada görünmez adam, ateş kız, canlandırıcı çocuk, robot yapan biri, uçabilen bir kız, arı çocuk, ikizler, canavar kız, taşa çeviren çocuk ve bir araptius varmış. Bana göre tam bir saçmalık. Sihir diye bir şey yoktur ve olmayacak. Ben dedemin yaşlandığı için bunları anlatmasını gayet normal buluyorum.

Dedemin bize:
"Uzun zaman önce, ben daha bebek iken, anormaller için bir yetimhane açılmış. Orada görünmez adam, ateş kız, canlandırıcı çocuk, robot yapan biri, uçabilen bir kız, arı çocuk, ikizler, canavar kız, taşa çeviren çocuk ve bir araptius varmış. Hepsi de anormal insanlardan olduğu için normal insanlardan gizlenirlermiş.

Görünmez adam; o adı üstüne görünmezdi. Sadece kıyafet giydiğinde görülebiliyordu.

Ateş kız; o kızıl saçlı ve eğlenceli bir kızdı. Normal bir kız gibi görünsede onunda güçleri vardı. Ellerinde siyah bir eldiven vardı. Eldiven olmadan her yeri yakabilirdi.

Canlandırıcı çocuk; onun gücü ise rüyalarında olacak şeyleri görmesi. Gözüne bir mercek takıyordu. O merceği takınca rüyasını filme döküyordu.

Robot yapan; adı üstüne robot yapıyordu ama robotları da canlandırıyordu. Yaptığı robotlar o ne derse onu yapıyordu.

Uçabilen kız; o da uçabiliyordu. Küçükken uçma gücünü kontrol edemediği için demirden ayakkabılar giyiyordu. Büyüdüğü zaman kontrol edebilmeye başladı.

Arı çocuk; hani bir insanın 100/70' i sudur derler ya, heh bu çocuğun da 100/70' i arı dolu. Ağızını açtığı anda dışarıya arılar çıkıyordu.

İkizler; onlar çok güçlülerdi. Her şeyi kaldırabiliyorlardı. Her şeyi parçalayabiliyorlardı.

Canavar kız; hayır, hayır onun çirkin ve korkunç bir kız olduğunu düşünmenizi istemem. Kendisi çok tatlıydı. Sadece kafasının arkasında bir canavarı taşımasından dolayı bu adı almıştı.

Taşa çeviren çocuk; o ise birine baktığında o kişiyi taşa çeviriyordu. O yüzden sürekli bir maskeyle dolaşıyordu.

Araptius; o içine kapanık, bir çocuktu. Onu sinirlendirmek istemezsiniz. Sinirlenince kendisini kontrol edemiyordu. Değer verdiği kişiler dahil herkezi öldürebilirdi. "

Diyerek anlatıyordu.

Ama benim dedemin anlattığı karakterlerden hangisini seviyorsun diye sorduklarında ben tabiki de araptius diyorum.

Dedemin anlattığına göre çok güçlü ve yakışıklıydı. Onların gerçek olmalarını çok isterdim. Özellikle de araptiusun.
__________________________________

Merhaba, umarım beğenmişsinizdir. Bölümlerimi kısa kısa yapıcam. Hata varsa şimdiden özür dilerim.

Yeni bölüm en kısa zamanda gelecek.. ;-)

Tuhaf ÇocuklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin