Harry'nin AğzındanBiraz yürüdükten sonra çocuklardan birini, Zayn'i aradım. Bulunduğum yere yakın olduğunu söyledi bu yüzden onunla buluştum. Bir süre konuştuktan sonra Amy'yi sordu. Onun düşüncesi beni gülümsetiyordu. Sadece onu düşünüyordum. Gülüşü, her şeyi beni mutlu ediyordu. "Peki, senin güzel oda arkadaşın nasıl?" Zayn sonunda kıkırdayarak sordu. Gözlerimi devirdim.
Zayn benim en iyi arkadaşlarımdan biriydi diğerleri de Liam ve Louis. Onlara her şeyi anlattım Amy ile aramızda olanları biliyorlardı.
"O iyi." dedim basit bir şekilde kaşlarımı kaldırdım. "Artık bana daha iyi davranıyor ve sanırım bana açılıyor." Sırıttı.
"Bu çok iyi!" Bir gülümsemeyle başımı salladım. "Umarım daha önceden de olduğu gibi mahvetmezsin." diye uyardı beni.
"Ne?! Hayır, Asla! Merak etme." Ben hızlıca söylerken gülümsedi.
"Tebrikler o zaman!"
"O kadar sevinme, arkadaş olmaya çalışacağız dedi."
"Ah, hadi ama. Buna inandın mı gerçekten?" Ona şaşkın bir ifade verdim. "Kızları bizden daha iyi tanıdığını sanıyordum. Dostum, o sadece bunu söylüyor. Saçmalık!"
"Öyle mi dersin?" Başını salladığında bir saniye için ikna oldum. Yaşadığımız şeyin üzerinden geçmek kolay değildi.
"Sence tekrar bir araya gelebilecek miyiz?" İçkisinden son bir yudum aldı, benimkisi çoktan bitmişti böylece hesabı ödeyip dışarı çıktık.
"Sanırım bu ilişkiyi bitiren kişi sendin. Şimdi onu geri mi istiyorsun?"
"Ben bencilim, tamam mı?" Haklıydı, hepsi doğruydu.
Bu ilişkiyi bitirmenin onun için en iyisi olduğunu düşündüm, onun için iyi değildim. Çok kötü bir insandım ve biz çıkmaya başladığımız zaman beni değiştirmişti. Tıpkı kitaplarda okuduğumuz ve filmlerde izlediğimiz iyi bir kız kötü bir çocuğun kişiliğini ve böyle saçmalıkları değiştirdiği gibi. Hayatıma girdiği zaman çıkmaya başlamıştık ve onu daha iyi tanımam lazımdı, onu hak etmiyordum gibi hissettim.
Aptalca bir sebep fakat bunun için kendimi suçlu hissettim. Benden çok daha iyi olan birini hak ediyordu. Ve hâlâ aynı şeyi hissediyordum tıpkı bencil olduğumu söylediğim gibi. Onu geri istiyordum, tekrar hayatımın bir parçası olmasını istiyordum. "Evet, ama biz ayrıldıktan sonra ben-" durakladım ve uzağa baktım.
"Sen ne Harry?" Cevap vermek istemedim bu yüzden omuzlarımı silktim. Kimse anlamazdı ne de olsa.
"Tamam, istediğin gibi olsun." Yürümeyi bıraktı ben de aynısını yaptım ama onunla yüz yüze gelmek için döndüm. "Her neyse, cuma günü Louis'in evinde bir parti var. Geliyor musun?" Kafamı salladım. Sırıttı. "İşte benim adamım!"
Sonra Amy'yi yalnız bırakmayacağımı anladım. Her saatimi onunla geçirmem gerekiyordu. "Amy'yi de getirebilir miyim?"
"Tabii ki, onunla tanışmak istiyoruz."
"Tamam ama flört ya da oyun falan yok Malik." Onu uyarırken güldü.
"Tamam, tamam!" Ellerini savunmak için havaya kaldırdı. "Cuma günü görüşürüz!" Başımı tekrar salladım o ayrı yöne doğru yürüyüp uzaklaşırken ben de eve doğru yol aldım. Eve döndüğümde Amy ve beni düşündüm. İlk tanıştığımızdan beri arkadaş değildik. Daha fazlası olduğumuzu biliyordum, arkadaş olamazdım onunla çünkü daha fazlasını hissettim hep. Fakat onunla arkadaş olacaksam eğer güvenini kazanmam gerekiyordu. Buna alışmak zorundaydım. Ama sadece bir süreliğine.
Kapıyı açıp içeri girdikten sonra kapattım. Amy'nin odasına gidecektim fakat onu oturma odasında bir kitap okurken gördüm. "Hey Amy." Benim tarafa bakması için seslendim, bana sevimli bir gülümseme verdi. Bu iyiye işaretti, ruh hali iyiydi anlaşılan. İş yerindeki gününün iyi geçmesini umuyordum.
"Hey Harry." Ona doğru yürüdüm ve yanına oturdum.
"Ne yapıyorsun?" Bana baktığında bana 'kör müsün yoksa aptal mısın? bakışı attı. Onu çok iyi tanıyordum. Beni görmezden geldi ve kitabını okumaya devam etti.
"Bilmiyorum, belki okuma?" Alaycı bir şekilde söyledi.
Her ne okuyorsa onu engellemek ve dikkatini dağıtmak için rahatsız edip durdum. Ben saçlarıyla oynarken o sızlanıp her saniye durmamı söyledi ve sayfayı çevirmeye devam etti. Beni henüz tekmelemediği ya da tokatlamadığı için mutluydum ama tehlikeli bir şey yaptım kitabı ellerinden alıp diğer kanepe attım.
"Hey!" Amy bağırdı.
"Ah, farkedildim demek."
"Ne yazık ki." Bana ters ters baktığında gözlerimi devirdim.
"Her neyse, cuma günü bir parti var unutma."dedim.
"Neden?"diye sordu kafası karışık bir şekilde.
"Çünkü sen de benimle geliyorsun." Odama girmek üzereydim fakat bileğimi tutup bunu engelledi.
"Bekle bekle, ne partisi?"
"Arkadaşım Louis'in partisi."
"Seninle gideceğimi düşündüren ne?" Ellerimi omuzlarına koyarak gülümsedim.
"Çünkü biz arkadaşız ve birlikte iyi vakit geçirmeliyiz Amy."
"Keşke bu kelimeyi hiç söylememiş ve hatta bunun hakkında hiç düşünmemiş olsaydım." Ellerimi uzağa itti.
"Ayrıca bu gece için bir planın var mı?" Başını iki yana salladı. "Güzel, o halde biraz dışarı çıkabilir miyiz?" Amy kaşlarını havaya kaldırdı ve kafasını salladı.
"Sadece yürüyüş için bir randevu için değil aptal." Tepkisine güldüm. Sonra onu kitabıyla baş başa bırakıp oradan ayrıldım.
Bu iyiye gitti sanırım. Belki birlikte yürüyüp biraz konuşabilirdik, onun duygu ve düşüncelerini bilmem gerekiyordu.
Onu anlamak, çözmek istiyordum.
Thank you. londonstars
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roommates | Harry Styles
Fiksi RemajaEn nefret ettiğin kişi oda arkadaşın olsaydı ne yapardın? Amy artık düşmanıyla yaşıyor. Kalbini kırdığı ve nefret ettiği kişi ile.. by: londonstars translate: timberlakejt