Hava çok soğuk , kar yağıyor. Insanlar neden ağlıyor anlamadım. Annemi ilk kez böyle görüyorum. Can'da burada.Nedense yüzünü hiç kaldırmıyor. Kendini bişey zanneden üvey babam gaddar Cemal, annemi kolundan tutarak sürüklüyordu. Anneme bak yine bu adama sarılmış. Yahu okuldakilerin ne işi var burada. Piknik havasi da degil. Herkes birer birer dağılıyor. Saatler geçmiş gibi.
Sıkıldım bu durumdan. Bugün kimseye anlatamadım kendimi. Kime sorsam cevap vermiyor. Kalabalığı da geçebilmeyi başarabilirsem, neye baktıklarını görücem. İşte dedikoducu Fatma'yı gördüm. Yine Erkan' ın dibinde. Şimdi bana anlatır ne olduğunu. Önümdekiler dağılmaya başladı. Yaşasın Fatma'nın diline kalmadım. Çekilin çekilin diye bağırıcam. Az kaldı. On adım kadar sonra zirveye ulaştım. Kimse yoktu önümde. Aman Allah'ım önümde mezarlıklar var. Yok olamaz. İlayda ölemez. Mezar taşının üzerinde nasıl İlayda yazar. Kendimi ölücek gibi hissediyorum. Neden kimse söylemedi bana? Ne oldu?
Bu da ne? Yanında ki mezar taşının üzerinde Rüya mı yaziyor? Rüya Seçkin. Aha buldum. Kamera şakası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTA DOĞANLAR
Fantasy"Bir gün herkesin göç edeceği bir yer var. " demişti annem.