questions that you wanna ask

478 37 58
                                    

Kırmızı gözleri alev alev yanan adam siyah deri koltuğuna oturmuş,önünde dikilen,ondan af dileyen adama dikmişti gözlerini. Dudaklarına sinsi bir gülümseme yerleşmişti.. Gözleri,kendisine yalvaran adamın üzerinde dans ediyordu adeta. Ona ne kadar güçlü olduğunu hatırlatan her şeyi seviyordu. Aciz varlıkların ondan af dilemesi ruhunu sonsuz bir tutku ile besliyordu. "Efendim! Her istediğinizi yaptım.. şimdi ne diye bana sırt çeviriyorsunuz?" Adamın serzenişleri sessiz gece de yankılandığında,Karl Heinz kahkaha atarak başını arkaya yaslamıştı. "Çocuklarım..karım..onları babasız,eşsiz bırakmayın efendim! Lütfen bağışlayın beni!" Adamın hıçkırıkları da çığlıklarına karıştığında çaresizliğin dünyada ki en güzel his olduğuna karar vermişti Karl Heinz. Kendisi değersiz varlıkların hissettiği duyguları kabul etmezdi. Onun ruhu dünya için bir armağandı. Asla bir insana ait özelliği kendinde benimsemezdi. "Sana verdiğim sürenin sonuna geldik. Bilirsin ben gerçekten affedesi olabilirdim..eğer istediğimi bana getirseydin." Parmağıyla yardımcılarına işaret verdiğinde karşısında yalvaran adam yaka paça odadan çıkarılmıştı. Yaşama veda etmeden önce gördüğü son gözler güçle parlıyordu. Karl Heinz onun ölümüyle besleyecekti kutsal ruhunu.. biliyordu.

Adım attığı her an altında kalan yer güç ile sarsılıyordu. Dudaklarından asla eksik etmediği gülümseme,bu sefer daha canlıydı. Çiçeğine yaklaştıkça ölümsüz ruhu doluyordu daha fazla güç ile. Sınırsız bir güç ile.

Onun geldiğini belirten zil yavaşça başının üzerinde çaldığında gözleri kahve kupasıyla oturan kızı bulmuştu. İnsanların bedenlerini bir karıncanın bedenine benzetirdi. Güçsüzlerdi. Ne kadar güçlü davranmaya çalışsalarda güçsüzlerdi işte. Fakat çiçeğinde farklı bir atmosfer vardı. Sıradan bir genç kız gibi duruyordu. Öyle olduğuna dair hiçbir şüphesi de yoktu zaten.. Ama tanıdığı tüm kadınlardan farklı bir havası vardı.. Duruşu,suratından eksilmeyen ifadesizlik,gözlerinde ki parıltı.. Gözlerinde ki parıltı sönük ruhuna sarılır gibiydi. Bu kız Karl Heinz'ın bir sonra ki planının anahtarıydı.

Kızın gözleri onun gözleri ile buluştuğunda gülümsemesi genişlemiş,beyaz dişlerini ortaya çıkarır olmuştu. Rafların arasından ilerliyordu her zaman ki gibi. Ta ki çiçeğine ulaşana kadar. Dükkanın sahibi ihtiyar ortalıkta gözükmüyordu. Bu onun işini kolaylaştırırdı.

Gardenia ona şaşkın gözlerle bakarken kızın tam önünde durmuştu. Kız dün akşamdan kalan merakını gizleyemiyordu. Ağzını açtığı an da soruları sıralayacağından emindi Karl. Bu yüzden o konuşmadan kendisi başlamıştı konuşmaya. "İzin verirsen seni bu gece evimde ağırlamak isterim."

İngiliz marka arabasının deri koltuklarına oturmuşlardı. Bir türlü çiçeğinden gözlerini ayıramıyordu. Kızın gözleri gergince etrafta geziniyor,asla onunkileri bulmuyordu. Bunu fark edince dudağında ki sırıtış anlam kazanır hale gelmişti. Kızın gergince parmakları ile oynaması hoşuna gitmişti. Genellikle kadınlar onun yanıdayken özgüvenli olmaya çalışırlar,kendilerine güvenen bir tavır takınırlardı. Oysa ki istediği sahte duygular değildi. Gerçek duygulardı onun işine yarayacak olan.

Malikaneye girdiklerinde Gardenia büyük gözlerini olabildiğince açmış,evi tarıyordu. Neden buraya gelmeyi kabul ettiğini bilmiyordu fakat bu garip adam da onu çeken bir şeyler vardı. Eğer sorularına cevap verecekse,gelmesinde hiçbir sakınca yoktu. Sonunda gözleri kırmızı gözler ile buluştuğunda istemeden de olsa titremişti. Neden bu kadar geriliyordu? Vücudunun ipleri artık onun ellerinde değil gibiydi. "Beni takip et Gardenia. Çalışma odama gidelim."

Birkaç dakika sonra kahverengi tonlarının hakim olduğu bir odaya girmişlerdi. Gardenia adamın yönlendirmesi ile önünde ki büyük koltuğa oturmuştu. Sonunda karşısına oturduğumda Gardenia ellerini bacaklarının arasına almıştı. "Sana kendimi tanıtmadığım için beni bağışla Gardenia. İsmim Sakamaki Tougo. Seninle daha önce birkaç kez karşılaşmıştık." Adamın etkileyici sesini duyduğunda yutkunmuştu Gardenia. "Evet Bay Sakamaki.. Ben de size bunun hakkında birkaç soru soracaktım.." Karl'ın lafını bölmesiyle duraksamıştı Gardenia. "Lütfen bana Tougo de. Resmiyete gerek yok." Gardenia şaşırmıştı. Bu adam yaşça büyük duruyordu kendisinden. Gerçekten resmiyete gerek yok muydu? "Evet Bay Sakamaki.. Öncelikle daha önce karşılaşıp karşılaşmadığımız hakkında.. Bunun hakkında soru sorarsam dürüst olacak mısınız?" Karl hem onun isteğini geri çevirmesine,hem de sorduğu soruya kahkaha atmıştı. Bu kız zaman ilerledikçe cezbedici oluyordu. "Tabii ki. Bu gece sadece senin merak ettiklerine ayırıyorum vaktimi sevgili Gardenia." Gardenia içten içe titrediğinde belli etmemek amacıyla beceriksizce gülümsemişti. "Öncelikle daha önce karşılaşmış mıydık? Çalıştığım kitapçı dışında." Karl arkasına yaslanıp gülümsemişti. "Evet. Seni kitapçının yakınlarında bir mahallede görmüştüm. Galiba o zamandan bahsediyorsun.." Gardenia yavaşça başını aşağı yukarı sallamıştı. "Beni orada gördükten sonra,çalıştığım yere gelmeniz tesadüf müydü?" Merakla sorduğunda Karl ona doğru eğilmişti. Aralarında mesafe olsa da bu hareket Gardenia'nın yavaşça yutkunmasana neden olmuştu. "Kitapçıya gelme nedenim sensin." Adamın ağzından çıkan kelimeler ile yavaşça öksürmüştü Gardenia. "Ah! Kabalığım için affet Gardenia. Sana hiçbir şey ikram edemedim. Lütfen biraz bekle." Karl yavaşça oturduğu yerden kalkıp çalışma odasından çıkmıştı birkaç saniyeliğine. Gardenia gerek olmadığını söyleyecekti fakat Karl çoktan odadan çıkmıştı. Gardenia derin bir nefes aldığında boğulacağına hissetmişti. Bu kadar gerilmesi normal değildi! Bu adam etrafında bulunduğunu aralarında oluşan atmosfer de normal değildi..

Karl odaya geri geldiğinde masasının arkasında kalan sandalyesine oturmak yerine Gardenia'nın koltuğunun karşısında ki koltuğa oturmuştu. Gardenia birkaç saniyeliğine ona baktığında,Karl gülerek ona bakıyordu. Bu adam niye hep gülüyor?

Hizmetçi kıyafetli bir kız kahve fincanlarını masaya bıraktığında yavaşça eğilerek selam vermiş ve odadan çıkmıştı. Gardenia kahve fincanını eline almış ve küçük bir yudum almıştı kahvesinden. "Peki ismimi nereden biliyorsunuz?"  Gardenia'nın kısık sesi kendisine ulaştığında Karl,yavaşça fincanını yerine bırakmış ve bacak bacak üstüne atmıştı. "Seni görmeye geldiğim ilk gün iş saatine denk gelememiştim ve dükkanın sahibine seni sormuştum. O senin iş saatini söylerken ismini de söylemişti." Karl Heinz yalan söylemekte her şeyde olduğu gibi iyiydi. Zekasını her alan için kullanabilmesi ve dakik olması onun en büyük yardımcılarıydı. Gardenia yavaşça başını aşağı yukarı sallamış ve kahvesinden bir yudum almıştı. Fakat kahve fazla kaçtığında dili yanmıştı. Acının getirdiği ani refleks ile fincanı masaya atmıştı. Acıdan dolayı gözleri yaşlanırken,mahçup olmuş hissetmesinden dolayı dizlerinin üzerine çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordu. Yaşlar yanağından süzülecekken,yaşların yerine uzun parmaklar bulmuştu yerini. Karl ona tepeden bakarken bir eli de kızın sıcak yanağının üzerindeydi. Parmakları kızın yanağını okşuyordu. Gardenia bu hareketin karşısında acısını unutmuştu. Şaşkınlıkla önünde dikilen adama bakıyordu. "Çok acıyor mu,Gardenia?" Karl onun yanağına dokunduğu an da ne yaşadığını unutmuş gibiydi. Acıdan eser yoktu.. Sadece karşısında ki adama odaklanmıştı.

Yanağını okşayan ellerin sadece birkaç saat önce masum birinin kanına bulaştığını bilse,Gardenia yine böyle huzurlu hisseder miydi? Onu rahatlatan dokunuşun,başkasının boynuna sarılan ellere ait olduğunu öğrense,yine de kendine izin verir miydi onun dokunuşunun altında rahatlamak için?

Gardenia yavaşça başını sallamıştı. "İyiyim Bay Sakamaki." İnce sesi Karl'a ulaştığında,Karl yavaşça gülümsemişti. Yüzünü kızın yüzüne yaklaştırmıştı. "Bana.."
Dudakları kızın dudaklarını,burnunu ve gözlerini es geçerek alnına ulaşmıştı. Onun şakağını öpmeden önce konuşmuştu. "....Tougo de."

Acaba Gardenia bu kız mı olsa?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Acaba Gardenia bu kız mı olsa?

Kararsız bir yazar olmak çok zor..

Gardenia••Karl HeinzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin