Kıyamette Erime Sistemi

Bölüm 33: O Hala İnsan Mı?

Chu Han baltasını aldı ve çabuk kokan sokağın içinden geçti. Çevresindeki ortamdan rahatsızlık duymuyordu, çünkü onun önceki kıyamette yaşadığıyla kıyaslandığında hiçbir şey değildi.

Hava yardım çantasının nerede olduğu konusunda emin değildi, ama ülke askerlerinin insanlar ve daha az zombilere sahip bir yere attığını biliyordu. Bu sınırlı bir bilgiydi ama Chu Han bunun önceki kıyamette olan deneyimine göre biliyordu!

Burada çok fazla bina vardı ve bu yüzden insanlar da çoktu, zombilerin de çok daha fazla olmasına rağmen, tuvaletin kokusu insanların kokularını kaplayabilirdi, bu yüzden zombiler burada diğer sokaklara göre birkaç kat daha azdı.

Kıyamet veba, insan ya da biyokimyasal bir silahtan kaynaklanmadı. Kimse sebebini bilmiyordu.Anında değişiklik tüm dünyayı tersine çevirdi ve tüm hükümetler önce yardım ve kurtarmayı seçti. Ancak, Çin hava yarım çantalarını büyük çapta düşürmek için doğru bir karar verdi. Çantadaki gıda ve ilaç sadece en önemli ikinci şeydi, çünkü toplu olarak ihraç edilen ateşli silahlar ve mühimmatlar en önemlileriydi.

Büyük miktarda hava hortumunu indirmek için Ordu neredeyse tam gücünü kullandı. Bilinen kadar, en azından 70%'i zombiye dönüşmüştü.

Anayasayla ilişkisi yoktu, ama doğanın seçimi. Bu yeni çağda en güçlü olanın hayatta kalmasıydı.

Chu Han'ın bildiği bilgilere göre, tamamen yıkılacak düzinelerce küçük ülke olacak ve dünya ülkelerinin yarısı ortadan kalkacaktır.

Son olarak, kabaca ayakta kalabilen birkaç ülke vardı; Çin bu ülkelerden biriydi.

Askeri gücün miktarındaki ani düşüş, ülkeyi halkını kurtarmak için ordularını göndermeye zorladı ve hava yardım çantaları gönderebilecekleri en büyük yardımdı. Hava yardım çantası daha fazla insanın hayatta kalmasına yol açabilirdi.

Bir milyardan fazla insan Çin'in nüfusu veba sırasında birkaç kez düşmüştü. Nüfus kıyamet sırasında en önemli varlıktı. Sadece hayatta kalanlar gelecek hakkında konuşma ve yeniden gelişme hakkında konuşma yeteneğine sahip olabilirlerdi.

Chu Han, sokaktaki zombilerden uzaklaşmak için hızlı bir tempodaydı, bu yüzden bu zombiler, sadece bir insanın onu yemeden koklama kokusunu alabiliyordu. Hızla koştuğundan yararlanabileceği herhangi bir coğrafi yerden faydalandı.

Hava yardım çantası nerede kaldı?

Sokakta birkaç kez koşmuştu ve her köşeyi de dikkatle araştırdı. Ama hiçbir şey bulamadı!

Çay evi içinde gözlemleyen dört kişi, perdelerin arkasına saklanmaya çok dikkat etmişti. Pencerenin karşısında, Chu Han açıkça zombilerin hedefiydi, bu yüzden çay evinin içinde dört insan olduğunu fark etmediler.

"O ne yapmaya çalışıyor?" Xiao Yunfei kaşlarını çattı ve hafifce dedi.

Chu Han'ı gördü ve doğal olarak iyi becerilere sahip olduğunu biliyordu, çünkü sıradan insanlar birkaç kez bu kadar yüksek hızda ileri ve geri koşamıyordu. Ayrıca, o buraya gelirken bile yavaşlamadığını da fark etti.

"O bir aptal mı?" Diğerinin hoşnutsuz bir sesle söylediği gibi onu hor gördüler. "O kadar büyük bir gürültü yapıyor ki zombiler buraya gelecek."

Xiao Yunfei'nin yüzü, diğerlerinin sözlerini dinledikten sonra değişti. Gürültüyü duyduktan sonra diğer sokaklardan gelen zombiler akın edecekti. Yakında yüzlerce olacaktı.

"Böyle devam ederse ne yapmalıyız?" Birisi tehlikeyi gözlemlemeye başladı.

"Bu çılgın adam!" Xiao Yunfei, feci bir şekilde gölgeye baktı. Bu adamın bacaklarını gerçekten kırmak istedi. Neden buraya koşdu? Egzersiz mi yapıyordu?

Bununla birlikte, hiçbir çözümü olmadığı için sadece küfür edebilirdi. Bu kadar çok zombilerin toplanmasıyla ... ... gürültü yapmak çok tehlikeli olurdu, Chu han'ı durdurmayı bırak.

Dosdoğru cehenneme gidiyordu!

Şu anda dört kişi dayanamadı ve Chu Han'ı Lanetlemeye başladı.-- -

Chu Han'ın ayağı aniden durdu. Gözleri, tuvaletin bulunduğu binanın tepesine doğru bakış atarken parlaktı.

Yakındaki iki ağacın gövdeleri uzun ve geniş olduğundan, tuvaletin üst kısmı gölgelerle kaplanıyordu. Ancak, tek bir gecede, birçok bitki veba etkileri altında soldu. Yapraklar düştü ve sadece geride kalan şeyler gövdelerdi.

Tuvaletin üst kalın tabakalı sarı yapraklarla kaplanmalıdır. Sarı yaprakların içinde belirsiz kamufle edilmiş bir paket vardı. Dikkatle gözlemlenmeden, bulmak son derece zordu.

Chu Han onu bulduğunda gülümsüyordu!

Çantayı buraya bırakmanın anlamını biliyordu çünkü tuvaletin karşısındaki bina içindeki insanlar çantayı bu açıdan kolayca bulabilirdi.

"Kahretsin!" Çay evindeki dört kişi, "Neden birdenbire buraya geliyor?" Diye küfür etti.

Çay evi tuvaletin karşısındaydı ve çay evinin sahibinin neden bu yerde çay evini inşa ettiği bilinmiyordu.

Chu Han aniden durdu sonra, arkasında zombiler topluluğu da daha yakınlaştı ve onlar Chu Han yakalamak için daha da yakınlaşıyordu. Şimdi sayıları yüzlerceydi ve bütün sokak boyunca onların kükremeleri yankılanmıştı. Kükreme, binaların bile titriyor olduğundan son derece korkunç ve gürültülü idi.

"Kahretsin! Kahretsin!" Çay evindeki insanlar bile altlarına etmekten korkarken yerde oturuyorlardı.

Diğer insanlar korkunç manzaraya teslim oldular ve sadece kafalarına sarılabilirler. Eylem, onların kalbindeki korkuyu serbest bırakıyor gibi görünüyordu.

"Bu çöp! Sadece kaç ve beni etkileme!" Xiao Yunfei, "Hayatımın ne kadar olduğunu biliyor musun?" Diye lanetledi. Onun öfkesi çayhaneyi doldurdu, ama ne yaptıklarına bakılmaksızın, büyük zombi kalabalıkları çayhanenin kapısına doğru geleceği gerçeğini durduramazlar.

Ölüm çok yakındı.

Chu Han aniden hızını daha hızlı artırdığı için aniden koştu. Güçlü bir güç geri çekildi ve görkemli görünümlü bir çita gibi görünüyordu!

Shiing!

Onu yakalamaya çalışan zombileri kolayca def ettiği için sadece onun gölgesi kalmıştı. Chu Han sadece tuvaletin kapısına koştu ve ardından ayağını bir sürtünme izledi.----

Shiing! Shiing!

Duvara tam olarak tekme attı ve yukarı doğru sıçramak için yukarı doğru bir kuvvet kullandı!

Shiing !! Duvara atladı!

Sonra, tuvaletin üstünde yuvarlandı!

Duvara doğrudan mı tırmandı yoksa, uçuyor muydu?

Baltasını sıkıca kavramak için elini bile kullanmıyordu.