Eve geldiğimde ablamın evleri hiç toplamadığını daha beter etrafı dağıttığını görünce yine sinirlendim, ablam her zaman böyleydi, annem ona bu yüzden çok kızardı ama o hiç akıllanmazdı ve yine o pis huyuna devam ediyordu. Zaten okulda bayağı bir olay olmuştu ,birde şimdi ablamın vurdum duymazlığı beni sinir ediyordu.
"Abla niye evi toplamadın?" diye sorunca bana ,telefondan yüzünü kaldırıp ters ters baktı,
sinir bozucu sesiyle "Sen topla, ben neden topluyorum, bu arada çöp dolmuş onu dök" deyince ona gözlerimi açarak, "Akşama kadar naptın sen evde, evi temizlemesi gereken sensin, ben daha yeni okuldan geldim " deyince bana bağırarak "Ben sana bakmak zorunda değilim , evleri temizlemek zorunda değilim, sen ne hakla bana bunları söyleyebiliyorsun" işte ablamıda kaybettiğim yer, ablamla zaten biz hiç bir zaman iyi olmamıştık ama annemin vefatından sonra iyiye anlaşırız diye düşünmüştüm ama yanılmışım demek ki.
"Tamam abla ,haklısın sen bana bakmak zorunda değilsin, ama artık benden bir şey isteme tamam mı!! ben senden artık hiç bir şey istemiyorum." deyip tam arkamı dönüp kapıdan hava almak için çıkacaktım ki Gamzenin yani ablamın arkamdan
"Çocuğu da al ,ben bakamam arkadaşımla buluşmaya gideceğim " diye bağırmasıyla kendi odama doğru yol aldım evet çocuk benim odamda kalıyor çünkü ablam çocuğun akşamları ağlamasından UYUYAMIYORMUŞ(!) odaya gitmişken üstümü de değiştirmeye karar verdim.
Siyah pantolonumu giyip onun üstüne de kırmızı boyunlu kazağımı geçirince hazırdım.
Çocuğuda sıkıca giydirip bende montumu giyerek odadan çıktım. Oturma odasının önünden geçerken ablamın gülerek mesaj yazdığını görünce ona gözlerimi devirip , evden çıktım
tabikide , arkadaşı ile buluşmayacaktı kesin yavuklusuyla buluşacaktı,
Kucağımdaki Batu isimli kardeşimi kokusunu çekerek öptükten sonra sahile doğru yürümeye başladım.
Yürürken bugün olanları ve psikolojimin alt üst oluşunu düşünüyordum. Beni şizofreni olarak adlandırmamışlardı aslında. Beni ölü olarak adlandırmışlardı. Çünkü bir insanın beyni yok sayılırsa o kişi ölmüş sayılırdı. Ve ben de artık onların gözünde bir ölüden farksızım.
Ayaklarım beni sahile adım adım yaklaştırırken beynimi, düşüncelerimi de buralardan uzaklaştırıyor, veya uzaklaştırabildiğini sanıyordum.
Sahile gelince denizin tam karşısına oturdum. Düşündüm her zaman düşündün ama çok düşünmek ıyi değilmiş gerçekten ,seni umursamayan birini umursamak gerçekten çok kötü,
Cebimin titremesiyle yavaş yavaş elimi cebime attım ekranda"
BABAM" yazısını görmemle hayretle baktım telefona babam beni arıyordu! Şaka gibi.
"Alo"
babamın sesini duymamla babamı ne kadar çok özlediğimi fark ettim ama güçlü ol Hazal o sana zor gününde bile yanında olmadı şimdi ona 'seni çok özledim baba' diyemem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetimin Aşkı
Literatura FemininaBir ailenin bıraktığı 3 kişi bir birine yoldas mi olur sizce yoksa onlar da mı dagilir, annesini yeni doğan kardeşi yüzünden kaybeden kızın hayatı tamamen değişir ablasının davranışları babasının sorumsuzluğu bu kızı ayakta tutacak tek şey sevgisiy...