13 yıl sonra...
"Uyann uyansana bee" bu ses kesinlikle alarmın sesinden de kötü "lan ne var ne uyandırıyorsun?" Sesli bir nefes veren Şule sözlerine devam etti " ne bokuma kaldırıcam seni, şu alarmını kapat iki saattir çalıyor 'gencler haydi kalkın' arkandan da halay kopmalık sesi geliyor bıktım bu sesten" ya bu kız benim kardeşim olamaz cidden bir hata olmalı "gerizekalı beni uyandırmak yerine sen kapatsana telefon ikimizin arasında zaten" küçük bir kahkaha attı "banane senin telefonun o" sinsice sirittim "e iyi o zaman sende çekersin bu sesi" senden nefret ediyorum diyerek kapattı alarmı bi dk saat kaç? Telefonu tedirgince kendime çevirdim ha siktir saat 10:30 yataktan ani bir hareketle fırladım bunu yapmam kısa süreliğine başımı döndürsede banyoya koşup kafamı suyun altına koymama engel olmadı hemen saçlarımi yıkayıp kuruttum staja geç kalmamak için acele etmem gerekiyordu saçlarımı kurutup şekil verdikten sonra makyajımi tamamladım, makyajımin en önemli unsuru kesinlikle siyah göz kalemi ve kırmızı ruj. boynuma taktığım ve tam boğazımda duran kolyemi ise ayrı seviyordum çantamı da kontrol ettikten sonra gitmeye hazırdım saat 11:20 olmuştu bile kız kardeşimi tembihledikten sonra evden çıktım ve minibüs beklemek için caddeye doğru yürüdüm. Caddeye varır varmaz minibüste gelmişti bende direkt olarak atladim yol 30-35 dakika sürüyordu ve bu yolu en iyi sekilde müzik dinleyerek geçirmeyi tercih ettim her zaman, lakin önümde bir üniversite sınavı vardı ve ben her şekilde hazırlanmak zorundayım bu yüzden kendi sesimi kaydettiğim ders notlarımi dinlemeye başladım hem okuyup hem dinlemek benim için daha yararlı oluyordu eşit ağırlıktan giricektim sınava ve annemin isteği üzerine sağlık bölümünü kazanmaya çalışıcaktim aslında sevdiğim bir bölüm çünkü bu bölümde att vardı kesinlikle çok heyecanlı bir iş ve kendini süper kahramanmis gibi hissettiriyor. İş yerine varır varmaz alışkanlık haline getirdiğim gibi hemen pencereye baktım eğer açık ise patronlarımdan sonra geldiğim ve geç kaldığım anlamına gelir ama eğer kapalı ise rahat bir nefes alabilirdim. vee bingo! Kapalı, yinede kesinlik kazandırmak için Zile bastım otomatik kapıdan ses gelmedi kesinlikle geç kalmadım, ah Tanrım bugün yüzüme gülüyorsun. 15 dakika sonra patronlarım taksiyle tam önümde durarak geldiler. İçeri girdiğimizde sırası ile rutin işleri yaptık iş yerimdeki müşteriler hep çok tatlı insanlar olmuşlardır kimisi ile sosyal medyadan takiplesiriz bile (tabiki patronlarımında takip ettiği kişiler ise bunlar, bende öyle takip ederim) ama biri vardı ki işte o kişiden hiç mi hiç haz etmem her geldiğinde kesinlikle lanet okumayı unutmam ve tek kelime konuşmam.
Onunda foyası ortaya çıkıcak, şimdi değil belki ama ne olursa olsun çıkıcak.
İş çıkışı duraklara gittim ve genel olarak yaptığım gibi sıraya girip beklemeyi tercih ettim. Minibüse binip camdan bakınca lanet okumam geç olmadı, işte orda bir zamanlar kardeşim dediğim onunda bana aynı kelimeyi kullandığı insan ve el ele tutuştuğu benim masalımın kahramanı sandığım kişi ne kadar da dengesiz bir görüntü bu böyle Totalde ikisi de çok değer verdiğim çok sevdiğim iki insandı oysa şimdi her gördüğümde midemi bulandıran iki varlıktan ibaret hücre birikintisi gibi geliyor gözüme bu yüzden dengesiz bir görüntü ya. Beni fark edince ayakta beklemeyi göze almak uğruna minibüse bindiler ve aa birden vıcık vıcık aşk kuşlarına dönmüşler di aslında bu tür sahte aşk gösterilerine cidden gerek yoktu çünkü bu zerre acıtmıyor canımı sadece mide bulantısı oluyor du.
Her seferinde olduğu gibi en arkada yerimi almıştım bu yüzden görüş alanıma çok da girmiyorlar dı. Ders yerine şarkı dinlesem daha iyi olurdu sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir kahpenin otobiyografisi
Teen Fictionşu sıralar insanlardan sadece kahpesin, nasıl böyle bir kahpelik yaptın şerefsiz gibi Kelimeler duyuyorum. lakin beni bu hale onlar getirdi ben küçük masum bir kız çocuğu iken beni hain içi kötülüklerle dolu biri haline getirdiniz sonuçlarınada siz...