5. Mektup

133 17 0
                                    

'Louis' ye;

Bugün, bok gibi bir gündü. Pazartesiden daha çok nefret ettim. Senden de nefret etmem gerekirdi ama lanet olsun ki senden nefret edemiyorum!

Hangi siktiğimin aklıyla ben okulda sadece 'gay' olduğum için dayak yerken bana uzaktan gülerek bakıyordun?

Seni şerefsiz piç, senden nefret ediyorum! Senden oldukça nefret ediyorum!

Ama aynı zamanda da seni seviyorum. Buna defalarca lanet ediyorum.

Senden dönüş bulamıyorum artık. Neden normal insanlar gibi bende karşı cinsimden hoşlanamıyorum ki?

Korkuyorum, olan biten hiçbirşeyi değiştiremiyorum. Senden vazgeçemiyorum.

Evet, az önce şarkı sözlerinden alıntı yaptım seni egoist, sikik, beyinsiz homofobik piç.

İnsanlar neden 'gay, ibne, top, ılık' diye hakaret ederki? Gay sadece erkeklerin erkeklerden hoşlantığı bir tercihin adıdır, hakaret değil. Biz insan değil miyiz? Bizim sizden tek farkımız sadece kendi cinsimizden hoşlanmak. Ve benim tek suçum, senden hoşlanmak!

Ayrıca anneme görünmeden odama çıkmak istemiştim fakat annem beni farketti! Ve yaralarımı ağlayarak pansuman yaptı. Annemin ağlaması, acıma daha çok acı kattı ve bende annemle birlikte ağlamaya başladım. İşte, tüm acılarımı annemle birlikte ortaya dökmüştüm. Annem elindeki pamuğu attı ve bana sıkıca sarıldı.

Bi an düşündüm, acaba senin sarılışın nasıldır diye. Ve o an kendime büyük küfür savurdum. Bu olandan sonra bile hala seni düşünmem çok boktan bir durumdu.

Yemin ederim ki, yarın seni arka bahçeye götürüp ağzını yüzünü patlatacağım. Ya da beni bu hale getiren sik kafalı arkadaşlarını.

Arkadaş dedim de, o lanet merakları yüzünden küstüğüm arkadaşlarımla barıştım. Onlardan da yardım isteyeceğim ve sizi ağlatacağız. Bana vurmadın ama o kahkahaların bana birer tekme gibi indi. Ve o sevgilinin intikamını hala almadım. Sadece ondan.

O vurulan tekmeler değilde, bana öyle acınılası şekilde bakman daha çok canımı acıttı. Neden? Bana neden öyle baktın? Benim verdiğim hediyeye öyle masumca gülerken bana böylesine alayla gülmen hiç hoş değildi.

Canım acıdı, Louis.

Canım bile bana acıdı.

Ve sen, benim yaşadığım acıyı asla yaşayamayacaksın.

Lanet olsun ki seni seviyorum, sakın bunu unutma.

Yazacağım mektupların sana ulaşmaması dileğiyle...''

Gözümdeki yaşlarla birlikte kalemimi elimden attım. Kalemin Louis' nin olması bile umrumda değildi artık.

Canım acıyordu, hem fiziksel hem de ruhsal olarak. Ona sonsuza dek küfür etmek istiyordum. Ben dayak yerken bana yardım etmek yerine neden öylece uzaktan izlemişti?

Bu yaptığı şeyi asla unutmayacaktım. Hatta beni kendinden soğutmuştu. Artık kendini yaptığı şeyle kendini alkışlayabilirdi, ahmak.

Fakat onu görünce düşüncelerimin değişeceğini biliyordum. Bu siktiğimin aşkı böyleymiş gerçektende, sevdiğin insan ne yaparsa yapsın onu affeder, tekrar kollarına koşarmışsın.

Sikeyim! Ben ona yaklaşamıyorum bile!

Tekrar lanet olsun!

73 Letters || Larry Stylinson ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin