Siyah (Destiel)

Bugün tek bölümlüklerden sonra hikayeye başlıyorum.Yazdığım üçüncü tek bölüm fanfic temalı bir hikaye yazacağım.Daha sonra diziden alakasını kesmeyi planlıyorum.İlk bölüm karşınızda.İyi okumalaar

Dean, ilk bıçak tarafından ölümün ellerinden çekilmiş ve hayata bir iblis olarak geri dönmüştü.Castiel ve Sam onu bulmak için çabalamış ve bulduklarında ise onun eski Dean ile uzaktan yakından alakası olmadığını görmüşlerdi.Dean adeta hafızasını kaybetmiş gibi davranıyordu.Bunun yanında meleklere kin beslemeye başlamıştı ve düşman kesilmişti.

İiblise dönüşmesi bile Sam'e kötü davranmasına sebep olmamıştı lakin Sam onu düzeltmeye kalktığında onu da uzaklaştırmıştı.Castiel ve Sam, Dean'i kendine getirmek için bir yol ararken Castiel, Dean tarafından yakalanmış ve işkenceye maruz kalmıştı.Sam kurtarmaya gelse de başarılı olamamıştı.Bu sırada Dean Castiel'e artık kurtuluşu olmadığını, artık ona ait olduğunu belirtmişti.

Castiel'in ağzından o konuşma;

Dean sert bir sesle ''Sam!'' dedi ''Sana zarar vermeyeceğim, git buradan! Melek benimle kalıyor.Melek artık benim!'' dediğinde Sam ''Hayır!'' dedi ama onu tutan şeytanlar Dean'in bir hareketiyle onu götürdü.

Dean bana döndü ve yürüdü. ''Seni kurtarmaya ne çok gönüllü var Cas, gördün mü?'' dedi alaycı bir sesle.

''Seni kurtarmak için buradaydı'' dediğimde güldü ve önümde diz çöküp, göz hizama geldikten sonra yanağımı okşadı.

''Ama benim kurtarılmaya ihtiyacım yok Castiel'' dedi ''Ve benimleyken senin de öyle.Artık benimlesin Cas.Artık benimsin'' ve siyah gözler tehlikeyle parladı.

1 hafta sonra

Castiel artık bileklerine zarar veren zincirlerin aniden çıkartılmasıyla şaşırdı ve ellerini çözen iblise anlamayan gözlerle baktı.

''Neden çözüyorsun?'' dediğinde iblis siyah gözlerinde bir parıltıyla ona baktı ve sırıttı.

''Efendimiz öyle emretti.Seninle oynamak istiyormuş.''

Castiel'in elleri iki yanına düştü.İçindeki öz tükeniyordu.Hala kendi özünü alamamıştı ve çok fazla zamanı kalmadığını biliyordu.Yakında bir insana dönecekti ve buradan kurtulmak için hiçbir çaresi kalmayacaktı.

İblis odadan çıktıktan kısa süre sonra kapı tekrar açıldı.Dean'i o günden beri hiç görmemişti. ve kapıdan girenin o olduğunu anladığında yere eğdiği başını hafifçe kaldırdı.

Dean'i bu siyah gözlerle görmek irkilmesine sebep oluyordu ve onu her gördüğünde üstüne sinen tanıdıklık hissini yavaş yavaş sarsıyor ve yok ediyordu.Karşısındaki bedende Dean'in parçalarını arıyordu.Gözlerini gözlerine dikti ve sevdiği yeşilliğe ulaşmak için inatla baktı.Sanki o inat ettikçe siyah dumanlar dağılacak ve o güzelim yeşil belirecekti.Karşısındaki Dean görünümlü iblis ise gözlerini hafifçe kıstı ve ne yaptığını anlamaya çalışarak baktı.

Anladığında dudakları yukarı kıvrıldı ve gözlerindeki şeytani bakış, tüm odaya dolup Castiel'i boğacak boyuta geldi.

Castiel başını iki yana salladı ve gözlerini kaçırdı.Garip bir şekilde yorgun hissediyordu, ruhen.Vücuduna vuran ruhi ağırlıkla ellerini yavaşça kaldırdı ve yüzüne kapattı.

''Böyle olmamalı..'' diye mırıldandı ''Bu sen değilsin..''

Ve küçük, karanlık, hücremsi odada Dean'in keskin kahkahaları yankılandı.

''Her zaman inançlı oldun Castiel'' dedi ''Seni ilk gördüğümde, babanıza nasıl inandığını hatırlayabiliyorum ve bana, eski bana da inanıyorsun.Burada bir yerde, içimde eski parçaların var olduğuna olan inancın gözlerimi yaşartıyor Cas''