Ateş ve Buz
Bazıları dünyanın sonunun ateş olduğunu söylüyor,
Bazıları da buz.
Tutkuyu tattığımdan
Ateşi tercih ediyorum ben.
Ama iki kere yok olacaksa dünya,
Biliyorum nefreti yeterince
Buzla da yok olsun
Diyebilecek kadar.
Robert Frost
Dean elleri arasında Castiel'in eli öylece durdu.Castiel ona bakan siyah gözlerin gerisindeki yeşil gözleri görüyor gibi hissediyordu.Belki de sadece insan olmanın getirdiği geniş hayal gücü ve umut etme arzusuydu buna sebep olan.
Dean Castiel'in yüzüne, mavi gözlerine baktı.Damarlarındaki kanın akışını, kalbinin her atışındaki titrekliği duyuyordu.
İnce eli bıraktı ve ayağa kalktı.
"Biraz daha kendine gel, seninle gitmemiz gereken bir yer var" dedi.Castiel bir gün boyunca uyumuştu.Dean ise sürekli gelip onu kontrol etmişti.
Castiel yattığı tek kişilik yatağın simsiyah oluşuna, duvarlardaki gri boyaya ve pencereden içeriye dolan güneş ışığına baktı.
Küçük bir odadaydı ve yatağın tam karşısında siyah deri bir tekli koltuk vardı.
Castiel vücudunu dinledi ve yeterince iyi olduğuna karar verdikten sonra konuştu.
"Sanırım yeterince iyiyim"
Dean ona muzip bir ifadeyle baktı ve odadan çıktı.Castiel anlamayan gözlerle arkasından bakarken Dean tekrar odaya girdi.Elinde birkaç parça kıyafet vardı.O zaman Castiel üzerinde ne olduğunu anlamak için başını eğdi ve sadece iç çamaşırıyla durduğunu görünce kaşları çatıldı.
"Çok ateşin vardı" diye açıklama yaptı Dean.Castiel beyaz bacaklarını kendine doğru çekti.
Dean onun bu hareketine karşılık hafifçe güldü ve elindeki ince lacivert kazakla siyah bir pantolonu ona uzattı.
Kıyafetleri giymek için ayağa kalktığında Dean yakınındaydı.
Castiel'in vücut ısısı hala yüksek olduğundan Dean, Castiel'den yayılan sıcak hava dalgasıyla ürperdi ve yüzünde garip bir ifadeyle Castiel'e baktı.
Castiel onun bu bakışını gördüğünde midesinin kasıldığını ve içinde bir şeylerin düğümlendiğini hissetti.
Dengesini kaybeder gibi oldu ve yatağa doğru sallandı.Dean onu çıplak belinden yakaladığında o elektrik akımını yine hissetti ve nefesi sıkıştı.
Dean gözleri alev alev yanarken Castiel'in mavi gözlerine baktı ve "Yardım edeyim" dedi.Castiel karşı koyamayacak bir ruh halindeydi.
Dean hala Castiel'in belinde olan ellleriyle onu yatağa yönlendirdi.Castiel beş yaşında bir çocuk gibi itaat etti ve yatağa oturdu.
Dean ellerini yavaşça çektiğinde Castiel ürperdi.
Dean siyah pantolona uzandı ve yerde dizleri üzerine çöküp, pantolonu Castiel'e ağır hareketlerle giydirdi.
Pantolonu dizlerine kadar çektikten sonra Castiel'e ayağa kalkmasını söyledi.Castiel nefesini tuttuğunu o zaman farketti.
Ayağa kalktığında Dean pantolunu yukarı çekti ve pantolonu tuttuğu baş parmağı Castiel'in derisini adeta yakarak yukarı çıktı.
YOU ARE READING
Siyah (Destiel)
FanfictionBir iblisin geçtiği topraklar bir viraneye dönmeye mahkumdur.Peki ya bir beden? Ne kadar güçlü olursa olsun, bir iblise ne kadar karşı koyabilir? Bir melek, özündeki rahmet ile kutsanır. Peki özünü kaybetmiş bir melek? Bir başkasının özüyle ne kad...