Medya: Satan
- BÖLÜM -1 -
Satan, soğuk havadan derin bir nefes alarak, ellerini kargo pantolonunun geniş ceplerine soktu. Kanada'nın ıssız sokaklarında yürürken içi huzursuzdu. Normalde sessizlik ona huzur verirken, şu anda aradığı huzuru bulamıyordu bir türlü. Kıyısında dahi değildi. Karanlığı kıpır kıpırdı.
Gözlerini pekâlâ açmamıştı ama uyanmaya yakın olduğunu sezebiliyordu. Hayali gözleri açılmak üzereydi ve Satan yılbaşından geriye sayar gibi bunun gerçekleşmesini beklemek istemiyordu.
Tarikatı diğerleriyle birlikte ortadan kaldırmalarından bu yana bir ay geçmişti ve hayatını renkli kılabilecek her şey bir anda kesilmiş, oldukça durgunlaşmıştı. Özetle, sıkıntıdan patlamak üzereydi. Şehirdeki ve şehir dışındaki bütün gece kulüplerine uğramış, çeşitli ırktan kadınlarla birlikte olmuş ve sarhoş olamayacağını bilse de midesini içkilerle yıkamıştı.
Her türlü boku denemişti fakat hiçbiri ona aradığı tatminliği vermemişti. Doyumu tatmamıştı. İblisler bile müthiş çoğalma hızlarına rağmen çok az görünür olmuşlardı ve bu eğlence olanağını minimum seviyeye indirgemişti.
Satan sıkılarak yerde oluşmuş ufak kar kümesine tekme attı. Malikânede geçirdiği vakitler, her ne kadar kabul etmek istemese de eğlenceliydi ama bu bir şeyleri yıkıp geçmek için büyüyen hıncını unutturmaya yetmiyordu.
Gün geçtikçe içinde yer edinen karanlık daha da büyüyor ve yavaşça mantığını da kemirmeye başlıyordu. İlk yaratılan olmasına rağmen içinde büyüyen vahşete engel olamıyordu, sadece süreci yavaşlatarak gerçekleşecek durumun bir süreliğine önüne geçmiş oluyordu. Parlak bir fikir sayılmazdı fakat içindekini idare etmesini sağlamış, onu bu zamana kadar taşıyabilmesini sağlamıştı.
Düştüğü halin onu endişelendirmesi gerekirdi ama o tam aksine, endişelenmekten ziyade öfkeleniyordu. Kendine dur diyemediği için öfkeleniyordu ve gittikçe büyüyen karanlığını bastırabilecek tek kişinin ruh eşi olması, Satan için ayrı bir kriz meselesiydi.
Düşünceleriyle irkilerek çenesini kastı.
Ruh eşi.
Kendisine, sadece ve sadece kendisine ait olan bir dişi. Üstelik bu yıkımına 'dur' diyebilecek tek kişi, tek varlıktı.
Kulağa ne kadar da mükemmelden uzak geliyordu.
Ruh eşi terimini ilk duyduğu zaman, korkmuştu. Her ne kadar bunu iyi bir şekilde kamufle etmiş olsa da, iç dünyası bu konuda ona katılmamıştı. Lucifer'ın ilk yarattığı, şanını aldığı canlarla duyuran ırkının öncüsü olan adam korkmuştu. Korkmak onun lügatinde yer alan bir kelime değildi, o korkmaz korkuturdu.
Çocuklara anlatılan hikâyelerden fırlamış bir canavardı fakat konu birine bağlanmak olunca, hele ki bu bağ kırılamayacak türden özel bir bağ olunca, ödü bokuna bir hayli karışmıştı.
Kimseye bağlı olmak istemiyordu. Düşüncesi bile midesinin kasılıp, düğüm düğüm olması için yeterliydi. O her zaman başına buyruk, kendi kendine yeten biri olmayı bilmişti. Tehlikeleri severdi ve öldürmek konusunda uzmandı. Can almayı, kan akıtmayı hep sevmiş, karanlığını bu şekilde yıllarca kontrolünde tutabilmesini sağlamıştı. Sessiz kaldığı anlar, birini hayatından ettiği anlardı.
Ve Satan bu konuda herhangi bir pişmanlık duymuyordu.
Karşısına çıkacak dişinin, var olma doğasını değiştirmesinden, onu evcilleştirmesinden korkuyordu. Üstelik mutlakıyete uzanan bir zaman diliminde bağlı kalmak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satan : Omen Serisi 2
FantasyOmen Serisi -2- Fantastik İçinde #14 **Şeytan'ın yarattığı, buram buram tehlike kokan, dövme ve piercinglerle harmanlanmış bir İlk Omen'le aşka hazır mısınız?** Satan, egosu tahmin sınırlarını zorlayan ve karanlığın en dibinde yaşayan, ışığa herk...