Omen Serisi -2-
Fantastik İçinde #14
**Şeytan'ın yarattığı, buram buram tehlike kokan, dövme ve piercinglerle harmanlanmış bir İlk Omen'le aşka hazır mısınız?**
Satan, egosu tahmin sınırlarını zorlayan ve karanlığın en dibinde yaşayan, ışığa herk...
Satan'ın değişen göz renkleri hakkında yardımcı olması için ufak bir not;
Siyah=Karanlık/Öfkeli
Gri=Normal
Mavi/Lacivert=Keyifli
Sarı=Arzu
Kehribar/Açık Kahverengi=Aşk
Mor=Mutsuz
Kırmızı=Kızgın
Bölüm şiddet unsurları içermektedir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-BÖLÜM -4-
Sia, yürüdüğü soğuk zeminde tökezleyerek yumuşak karların üstüne düştü. Başka bir soğuk dalgası daha vücudunu esir alırken titredi ve vücudunu olabildiğince küçülterek cenin pozisyonunu aldı. Artık bedeni soğuğa karşı tamamen hissizleşmişti.
Kaç saattir yürüyordu? Yarım saat, bir saat?
O kadar üşüyordu ki, belki de algıları onu yanıltıyordu. Gökyüzü hala zifiri karanlığını korumayı sürdürüyordu ve bu da etrafını görmesini güçleştiriyor, ormanın içinde daireler çizmesine neden oluyordu. Sonundaysa daha fazla ilerleyecek takati kalmamış, bitap düşmüştü.
Dizlerini karnına doğru çekerek kollarını sardı. Burada, bu ormanda soğuktan ölecekti.
Demek bu yüzden lideri ona özgürlük teklifinde bulunmuştu, sağ çıkamayacağını en başından beri biliyordu. Soğuğa inat, gözünden bir damla yaş süzülerek yattığı kardan yatağı ıslattı. Kendini çok saf ve içine düştüğü durumdan ötürü çaresiz hissediyordu.
Başka bir yaş daha süzülürken, gözünün önüne tuzak kurmak zorunda kaldığı Omen'in görüntüsü geldi. Gücü, sarsılmaz duruşu kendinden eminliğini öylesine net gösteriyordu ki, Sia'nın tam zıddıydı.
Karanlıkta yüzünü tam seçemese de, parlayan gri gözleri hala üzerinde yarattığı etkisini sürdürüyordu ve çok ufak da olsa, genç kızın dondurucu soğukta içini ısıtmıştı.
Özür dilerim.
Sia, adamı düşürdüğü durumdan ötürü asla duyamayacağını bilse de sessiz bir özür diledi. Vicdanı için çok ufak bir şeydi belki ama kalbindeki suçluluğu birazcık da olsa hafifletmişti.
Yabancının iyi olmasını istiyordu, başına bencilliği yüzünden iş açmıştı. Yaralandığı takdirde Sia vicdan azabıyla hayatına tutunamazdı.
Gerçi kimi kandırıyordu ki?
Burada, ormanın bilinmezliğinde soğuktan ölecekti. Yaşamı göz açıp kapayıncaya kadar sona erecek, Sia'yı ebedi hiçliğe gönderecekti. Genç kızın gözünden süzülen yaşlar hızını arttırdı, boğazı düğümlenmiş, burnu tıkanmıştı.
