Bölüm sonunda sohbet edelim mi biraz? Bu kitap hakkında düşüncelerim ve şu shiple ilgili... Neyse iyi okumalar.
"Ne diyorum biliyor musun, mm şey mı yapsak yarın... Evlensek?"
"İşte böyle sonsuz kere kalbimi fetheden gerçek bir peri kızısın."
"Her daim yanındayım." (Böyle diyenler de hep gitmez mi ztn cnm)
"Bu kolye artık senin. Beni özlediğinde ve her istediğinde böylece yanında olucam."
"Yeterrrr, yeter! Beynimi ve beni rahat bırakın. Seni ve senin anılarını istemiyorum beni rahat bırakın."
Otoparkın ortasında koca bir çığlık atıp bağırdığında etrafındaki tüm gözler sana dönmüştü.
***
"Bebeğim sen git ben son sınavıma girip gelicem. Üzgünüm böyle olmasını istemezdim ama bu sınav mezun olmamı sağlayan son sınav. Çok çok özür dilerim."
"Saçmalama Kai, bu sınavın senin için olan önemini biliyorum. Merak etme ben seni salonda bekliyor olucam."
Son kez sesini duyuşundu bu sevdiğin adamın. Birdaha asla görmemiştin onu. O gün evlenecektiniz. Ama o gelmemişti. Kai seni tek başına bırakmıştı.
Nikah salonunda tam 3 saat beklemiştin. Koskoca 180 dakika. Gelmemişti, sevdiğin adam seni terketmişti ve arkasında tek bir cümleyle.
"Sana, her şeyimle her daim beni seven güzel peri kızına bu özrüm..."
Kendine gelmek senin için çok zor olmuştu. Yaklaşık iki sene kendini toparlayamamıştın. Kimse yoktu yanında. Ailen, evin, arkadaşın, sevgilin, hayatın, annen baban, ve daha pek çok şey olmuştu senin için Kai.
2 sene sonunda kendini toparlamıştın ve gelen iş teklifini kabul edip Çin'e gitmiştin. Mükemmel bir hayat kurmuştun kendine. Herşey yolundaydı senin için.
Yani bu güne kadar yolundaydı.
"İş yerimizin yeni ortağının odası hazır. Artık benim bir asistana ihtiyacım olmadığı için asistanı sen olucaksın. Yeni ortak hakkında bilgi almak istersen Se Jin'e uğraman yeter, dosya onda."
"Peki Müdür Bey. Hemen işe koyuluyorum. Müsadenizle."
Eğilerek selam verdikten sonra odadan çıktın. Hemen yeni ortağın odasına yöneldin. Se Jin den dosyayı almaya gerek duymamıştın. İnsanlarla önce yüzyüze tanışmayı daha doğru bulurdun her zaman.
Asansör 4. kata vardığında çok gecikmeden odanın önündeydin. Telefonunun ekranından saçını kontrol ettikten sonra kapıyı tıkladın ve açtın.
"Aç bakalım babası ağzını, uçak geliyor."
Gördüğün manzara seni öldürürcesiydi. Hayatından 10 yıl alsalardı keşke şu anı yaşamasaydın.
Kai kafasını kaldırıp sana baktığın göz göze geldiniz ve o an senin için zaman durmuştu sanki.
Hayatın, senin 5 senen, kendini ona adadığın ilk aşkın... Sen kendini zorluklarla toparlamışken şuan karşında eşiyle ve çocuğuyla, yeni ailesiyleydi."Bbben, çok özür..."
Koşarak kendini dışarı atmıştın. Tutamamıştın kendini, yıllarca zorlukla susturduğun kalbini tutamamıştın.
"Ne diyorum biliyor musun, mm şey mı yapsak yarın... Evlensek?"
"İşte böyle sonsuz kere kalbimi fetheden gerçek bir peri kızısın."
"Her daim yanındayım."
"Bu kolye artık senin. Beni özlediğinde ve her istediğinde böylece yanında olucam."
"Yeterrrr, yeter! Beynimi ve beni rahat bırakın. Seni ve senin anılarını istemiyorum beni rahat bırakın."
Otoparkın ortasında koca bir çığlık atıp bağırdığında etrafındaki tüm gözler sana dönmüştü.
Kai peşinden koşup yanına gelse de sonun(uz) kaçınılmazdı.
"Ne olursa olsun dikkatli olun ve asla geçmişi düşünmeyin. Geçmiş hakkındaki herhangi bir anı, tanıdık bir insan sizi her an öldürebilir."
Kai senin yanına geldiğinde artık çok geçti. Yerde yatan bedeni kucağına aldığında tamamen bitmek üzereydi herşey...
"Artık çok geç."
Onun seni tek bir cümleyle bıraktığı gibi sende onu tek bir cümleyle bırakmıştın.
*Ateş olmak kolaydı, esas zor olan ateşin yanında yanmadan onunla olabilmekti...
Bir kitabımızın daha sonuna geldik. Farkındayım, sonu aşırı saçma oldu evet. Ama beynim durdu. Zaten şu Kai Jennie olayını öğrendikten sonra yazmak gelmiyordu içimden bu kitabı. Neyse düşüncelerinizi bekliyorum ve hangi kitaba devam edeyim sizce?
Rinasshi'
15.01.19
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trennug | OC ✅
Fanfictionİlk görüşte aşka inanır mısın, ben inanırım peki ya gitmesen?" •Rina's °17.07.18 - 15.01.19°