KALBİMDEKİ ÖZGÜRLÜK

Bölüm 1

Medyada Mina var (Minanın saçları beline kadar geliyor.)
İyi okumalar!

Önceden her ne kadar beyaz gurubuna girse de top oynamaktan beyaz gurubuna giremeyen ayakkabılarımla bir adım daha attım.

Bir kaç adım ötedeki yaşlı,üstünde siyahlı beyazlı eski bir şal olan kadının yanına sırtımdaki bu ağır okul çantasıyla gidebileceğimi bile düşünmüyorken ben, yaklaşık elli metre ötedeki evime 15dk içerisinde varmış, üstümü değiştiriyordum. Odamı toplayıp  yorganın yumuşacık kılıfına dokunurken annem odaya girdi." Ooo demek yeni yorgan kılıfımızı sonunda sevebilmişiz."dedi.Yüzündeki mutluluk ifadesiyle.Sevinmekte haklıydı.Yorganların kılıflarını genelde  sevmezdim pürüzlü olurlardı ve uyurken beni oldukça rahatsız ederlerdi.
"Evet."dedim."Nasıl geçti okuldaki ilk günün kızım?"her ne kadar kötü geçse de bunun yerine"İyi geçti,güzeldi."dedim

"Anne"dedim.Söyleyeceğim şeyin içimden onaylanmasını dileyerek."Bahçede top oynamak isteyeceksin di mi?"dedi. En sevimli halimle kafamı salladım ama bu kafa sallama annemin üstünde çok fazla bir etki yapmamış olacak ki "hayır,buraya daha yeni taşındık Mina tanımadığım insanlara güvenemem"dedi.Ben de karşılık olarak annemin kafasının etini şişirmeye başladığımda annem galibiyet kupasını elime verip dikkatli olmamı hava kararmadan eve dönmem gerektiğini söyledi.
Ben de hepsine dinlemeden Tamam dedim ve beyaz grubunda olup da beyaz grubuna giremeyen ayakkabılarımı giyinip topu koltuğumun arasına alarak dışarı çıktım.

Burası evin arka tarafıydı. Ve ön tarafta olduğu gibi ev falan da yoktu.

İleride bankta oturan siyah bereli adamlar,parkta oynayan çocuklar,onları kollayan anneler vardı.Ben parkın hemen yanında bulunan top sahasına doğru ilerledim.Dün(buraya taşındıktan sonra temizlik yaptığımız gün) burda maç oynayan çocuklar etrafı yıkıyordu.Biraz daha ileride bir orman vardı. Ve ormanda her türlü hayvan bulunabilirdi. Ben şahsen kendimde oraya gitmeye cesaret bulmuştum ama bu buradaki insanların dikkatini çekebilirdi.

Sahaya girip kendimce  güzel şutlar çektim. O sırada sahanın kapısından iri yarı (her ne kadar benim yaşlarımda olduğunu kabul etmesem de) benim yaşlarımda<15> bir çocuk girdi.(bi yerden gözüm ısırıyo ama)Arkasından da Onun iki yamağı.Yamaklardan biri "Bora" diye seslendi. Onun hızla bana doğru ilerleyişini durdurmak için.Bora"Hayırdır sen okulda, burda bana inat mı yapıyorsun?"
Ben de "Burası insanların! Senin gibi hayvanların değil! Asıl sana hayırdır?" Yamaklar da "Oooo" dedi bu çocuğu nerden tanıdığımı anladım."Abi valla fena soktu lafı"Bu çocuk sabah bana çarpan ve özür dilemeyen itti.Bora" Madem kendine o kadar güveniyorsun maç yapalım? Kaybeden bu sahaya adım atmayacak ve kazanana gazoz ısmarlayacak." Salak bu çocuk önceki okulumda takımı benim kurtardığımı bilmiyordu herhalde. Bilmemesi çok normal değil mi Minacığım?

"Tamam."dedim "Gazozları hazırla"diye de ekledim. " Sen bi kazan da  ona bakarız kim gazoz içiyor"
dedi.'Ahh tanrım bu çocuk gerçekten çok uyuz!'

Ağır adımlarla çocuğun yanına yaklaştım ve omuzuna baş parmağımla iğne gibi dokundum. Ve dokunduğum gibi (iğneleyici) konuşmaya başladım. Kulağına yaklaştım. Yamaklar duyar mı bilmiyorum. Ama sesim fısıltı ile normal konuşma arasında kaldı."Bana bak o gazozu içip şişesini götüne sokarım!" Dedikten sonra Yamaklar  sahadan dışarıya çıktı sahada bi tek Bora ve ben vardık. Maçta sadece ikimiz oynadık.Bazen şike yapmaya kalkışsa da o şikeyi onun bir yerlerine soktum. İyi de yaptım. Maçı 5-3 ben kazandım.Maçın sonunda hiddetle bana doğru yürüdü.Bağırmaya başladı sahanın etrafında oluşan kalabalığı o zaman farkettim. Herkesin sesi kesilmişti." Seni sürtük şike yapıp kazanabileceğini mi sandın?"dedi. Bu laf onun ölmeden önceki son lafıymış gibi acıyarak baktım yüzüne. " Bunu sen istedin!" dedim. Artık sabrım taşmıştı. 'Ne yapabilirsin ki!'der gibi suratıma baktı.ben de gözlerimi devirdim ve "Sen daha benim hakkımda hiçbirşey bilmiyormuşsun" dememle birlikte ona uçan bir tekme geçirdim.Evet kabul benden biraz iri yarı olabilirdi ama
'KİMSE BANA SÜRTÜK DİYEMEZ'
Hızla sahadan çıktım. Arkasından "Şu piç kurusunu yerden kaldırırsınız." dedim. İçlerinden bir çocuk bana doğru yaklaşırken havanın çoktan karardığını gördüm.Çocuk benim yaşlarımda yeşil gözlü ,siyah saçlı, yakışıklı sayılabilecek bir çocuktu.
"Keşke bunu yapmasaydın sadece o çocuğun kendine ait 3 dairesi var.Ailesi saray yavrusunda yaşıyor. Bütün mahalleyi parasıyla satın alır"dedi.Bende ona "Gitsin o paraları kendi götüne soksun.Banane!"dedim. Çocuk bana
"Dikkatli ol!"dedi ama ne demek istediğini anlamadım.