KALBİMDEKİ ÖZGÜRLÜK

Bölüm 3

Bölüm 2 sonu...
Eee ne yapıcaktım peki? " Ne yapacağım o zaman ben." Açıkçası eve gitmek istemiyordum. Ormanda kalmak çok daha mantıklı geliy " Burda kal!"

Hayatta kalmam. Eğer kalmazsanda hayatta kalamazsın gerizekalı. Ölürsün. Ben  bir çocuk beni korkutmaya çalıştı diye hemen amacımdan vazgeçemem. Ya yalan söylüyorsa? Olamaz mı yani? Gayet de olur!  Kalmayacağım tabi ki! Tanımadığım bir erkekle aynı evde mi kalacağım? Yok daha neler! Kurtlara yem olmak biraz daha mantıklı geliyor. Gerizekalısın!  Kabul et! Malsın kızım! Ben sana bu laflarını hatırlatacağım!

" Kalmayacağım!" Bu çocuk niye bana bir değişik bakıyor? Çocuğun bildiğin gözleri parlıyor. Sanırım tırstım. Hey! Bana ne oluyor ya! Bu gerzek çocuktan mı korkacağım? Bir şeyler oluyor ama ben anlamıyorum. Allah aşkına ne oluyor. Hiçbir şey hissetmiyorum diyemem. Bir şeyler oluyor. Ama ben tam olarak ne olduğunu çözmüş değilim. Garip garip sesler duyuyorum ve sanırım daha önce aldığım bir kokuyu yeniden alıyorum.

OĞUZ'DAN

Şu bücürü bayıltmak iyi ki aklıma geldi. Sanırım zorla güzellik diye bir şey varmış. Bücür bayılırken ben hâlâ mal mal düşündüğüm için kızın düşeceğini geç fark ettim. Vampir hızımı kullanarak. Hemen kucağıma alıp odaya taşıdım. Ama bana bu kadar yakın olmamalı. Çok açım ve onun kokusu leziz. 0 Rh+ en sevdiğim kan. Ve onun kokusu diğer kanlardan çok daha güzel kokuyor. Nedenini bilmiyorum ama. Çok güzel. Fena halde güzel hatta. Onun kanını içmeliyim! Onun kanını kesinlikle içmeliyim. Hemen içmeliyim! Şşt sakin dur! Bunu masum bir insana yapamazsın. İç güdülerim ne kadar beni buna zorlasa da onun kanını içmeyecektim. Yani... içmemeliyim. Öyle değil mi? Hemen odadan ayrıldım. Biraz daha onu izlersem kendimi tutamayabilirdim çünkü. Mutfağa gidip dolaba baktım. Bir paket bile kan kalmamış! Hayır! Tamam. Taze kan her zaman iyidir. Biraz avlanmaya gideyim. O zamana kadar da bücür uyanır. Salona geçtim. Evin her yeri o kokuyor! Daha fazla oyalanmadan. Evden çıktım. Ormana gittim. Buralarda vampirler az da olsa bulunurdu. Fakat onlar, benim gibi hayvan kanı içmezlerdi. İnsan kanını daha çok tercih ederlerdi. Mina'nın kanını neden bu kadar istediğimi ben de bilmiyorum. Daha önce hiç bir insanın kanını bu kadar istediğim olmamıştı. Belki de açlıktandır? Sanırım uzun süre aç kaldım.

Ormanın içinde yiyecek aramaya başladım. Hava kararmıştı. Ve ben şimdi bir tavşan buldum. Açlıktan ölüyorum. Dişlerimi geçirdim. Kanını çekmeye başladım. Bir anda ağzıma iğrenç bir tat geldi. Çektiğim kanı yere püskürttüm. İğrençti. Bu tavşan bozuk olabilir mi acaba? Etrafta başka yiyecek bulamayınca eve dönmeye karar verdim.

MİNA'DAN

Ahhh. Başım çok ağrıyor. Hatta başımın içinde Mahmut tuncer ve hallay ekibi çayda çıra oynayarak halay çekiyor diyebilirim.(Yazar bile burda ne demek istediğini anlamadı.) Hava kararmıştı. Pencereye doğru ilerledim. Ve birden bütün vücudumu değişik, acı dolu bir his kapladı. Canım fazlasıyla yanıyor. Ve ay inanılmaz derecede kırmızıydı. Daha önce hiç bu kadar kırmızı olduğunu görmemiştim. Bulunduğum yerden ayrılamıyordum. Ayrılmamam gerekiyordu sanki. Canım yansa da hiç kıpırdayamadım. Bir süre sonra neler yaptığımı ben bile hatırlayamayacaktım...

Bitti sandınız 'di mi yazardan süper ötesi bir şaka! Yorum yapın ulennn!

OĞUZ'DAN

Eve girdiğimde bir şey üstüme atladı. İç güdülerim her ne kadar savaşmamı istese de kokusu tanıdıktı. Dışarıya çıktım. Ama sanırım ondan uzaklaşamıyordum. Her ne kadar istemesem de uzaklaşmam gerekiyor. Geriye doğru bir adım attım. Evden Mina çıktı. Gözleri kıpkırmızıydı. Kan renginde. Ve canı yanıyor gibi gözüküyordu. Elleri üstüne düştü. Çığlık atıyor, gözlerinden yaşlar akıyordu. Ben hâlâ açtım ve sanırım dayanacak gücüm yoktu. Kendimi bunu yapmamak için zorladım. Her ne kadar onun bir kurt olduğunu anlasam da onun en çaresiz, en aciz zamanında kanını içecek değildim. Belki o bile bilmiyordu kurt olduğunu. Sanırım direnmem buraya kadar sürdü. Niye bu kadar çabuk pes ediyorum ki ben?! Ne olduğunu bile hatırlamayacağım. İnşallah da bu yapacağım iğrenç şeyi hatırlamam.

Oğuz Mina'nın kanını emmeye başlar. Yaklaşık bir dakika boyunca kanı emilen Mina'nın iç güdüleri biraz geç de olsa devreye girer. Ve Oğuz'u bayıltır. Mina'da daha fazla ayakta duramayarak yere yığılır.
 
Mina, Ay tam tepeye ulaşınca kurt formuna bürünür. Artık acıyı hissetmiyordur. Çünkü algıları kapalı bir şeklide sadece yerde yatıyordur. Ay gidip Güneş Ay'ın yerini alınca Mina insan formuna geri döner. Uyanan Oğuz dün gece neler olduğunu net olmasa da hatırlamaktadır.  Biraz da Oğuz anlatsın;

OĞUZ'DAN

Ayıldığımda kendimi çok daha dinç hissettim. Hiç olmadığım kadar dinç. Mina niye yerde yatıyor? O bir kurt! Ama aynı zamanda da bizim bücür. Hani şu saf olan. Ya o ne yapabilir ki?! Daha yeni güçlerini keşfetmiş bir kürt bana ne yapabilir ki? Kucağıma alırken bir şey fark ettim. Nefes almıyordu?! Ben görmemişimdir. Kulağımı kalbine yasladım. Ve vampir güçlerimi kullanarak kalbini dinlemeye başladım. Atmıyordu! Hayır, hayır, hayır! O-la-maz! Mina vampir oluç olamaz değil mi?

                                             15/08/2019