Ormanlık bir alanda yürüyordum. Her aldığım nefeste içim ıslak toprak kokusuyla doluyordu etraf soğuktu ve birkaç kanat sesi hariç sessizdi ağaçların arasından ayın süzülen ışıkları adeta bana yol gösteriyordu ışıkları takip ettim en sonunda tüm ışıkların üzerinde toplandığı bir ağaç gördüm ağaç o civarda görünen en garip ağaçtı ve gördüğüm kadarıyla diğer ağaçların türünden değildi yavaşça ona yaklaştım ve fısıltılar duymaya başladım dahada yaklaştım ben ağaca doğru ilerledikçe fısıltılar adeta bağırışmalara dönüştü tam cesaretimi toplayıp ağaca dokunduğum sırada...
Herzamanki gibi uyandım 18. doğum günümden beri bu rüyayı her gece görüyorum ve bu durum artık ciddi bir hal almaya başladı artık bu konu hakkında annemle konuşma zamanı gelmişti ancak şimdi sırası değildi.
Yataktan kalktım saate baktım daha çok erkendi vücudumun kasıldığını hissetim rüyadan dolayı kendimi sıkmış olmalıyım diye düşündüm ılık bir duşun iyi geleceğini düşünerek duş almaya karar verdim. Duştan çımtığım sırada annemin bana seslendiğini duydum
-Alisa! Alisa!
Bana seslenirken aynı anda merdivenleri çıkyordu. Ben daha cevap veremeden odama varmıştı bile kapıyı çaldı
-Girebilirmiyim ?
Evet dercesine bir ses çıkardım.
-Tatlım ben çıkıyorum uçağım saat 06.30 da tek başına idare edebicekmisin?
-Tabikide. dedim ve kocaman gülümsedim. Bana sarıldı ve kokumu içine çekerek öptü suratında yarı sevinçli yarı hüzünlü bir ifade vardı
-İçime hiç sinmiyor keşe seni de götürebilseydim ama şirket kuralları(!) dedi. bıkkın tavırla
-Geç kalacaksın. dedim sıkıca sarıldık ve hızlıca odamdan çıktı.
Hemen giyindim saçlarımı taradıktan sonra topuz yaptım bişeyler yemek için mutfağa indiğimde gitmeden annemin benim için hazırladığı kahvaltıyla karşılaştım
-Bu kadını seviyorum. diyip en sevdiğim şeyler doldurulmuş olan kahvaltıyla bi güzel karnımı doyurdum. Yediklerimi toparladıktan sonra herzamanki gibi aşağı inip köpekleri saldım ve arka taraftaki koruluğun kapısını açtım içeri girip biraz kitap okumayı düşünüyordum ki aklıma doğduğumdan beri bu evde oturmama rağmen arka taraftaki koruluğa hiç gitmediğim geldi hergün gidip köpekleri oraya bırakırdım ama ondan ileri gitmezdim hemen yukarı çıkıp üzerime bol bir thsirt ve altına spor bir şort giyip ayağıma yürüyüş ayakkabılarımı geçirdim telefonumu ve kulaklığımı alıp anahtarı kapının yanındaki posta kutusuna koydum tam koruluğa adımımı attığım anda köpeklerden birinin acı bir şekilde bağırdığını duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Şehri
Mystery / ThrillerBir genç kız... Ve saha önce duymadığı aile gerçekleri... Bütün bu olayların üstesinden gelebilecek mi? yoksa bu sırların altında ezilecekmi...