Karşılaşma

69 8 9
                                    

'O gece neler yaptığınızı biliyorum hanımefendi.Ve bir gün sizinle buluşmayı çok isterim.'

Bu sabah kapıma bırakılmış notu yeni alıyordum.Birinin geldiğini duymuştum ama zahmet edip de almamıştım,uykumu bölemezdim.Birileri o gece beni görmüştü.Yıllardır ilk kez şaşırıyordum.Ama şaşırdığım şey bu değildi.Ben nasıl olurda bu kişinin varlığını hissedememiştim ? Gizlenmesini iyi bilen biri olmalıydı.Kafama takmamaya çalıştım.Ne de olsa yakında çıkardı kokusu.Güneş batalı yarım saat oluyordu nerdeyse.Elimdeki notu buruşturup çöpe atmak niyetindeyim ki bundan vazgeçtim.Bir süre daha benimle kalabilirdi.Farkında değildim ama sinirlerim bozulmuştu.Bu güne kadar yakalanmamıştım ve şimdi birilerine yakalanmış olmak canımı sıkıyordu.'Yaşlanıyordum mu ne ?'.Buna daha fazla kafa yormamaya karar verdim.Açlıktan karnım gurulduyordu bu yüzden mutfağa gidip kendime birşeyler hazırlayacaktım.Kahvaltı masama oturduğumda kafam hala notta yazan şeylerle meşguldü.O gece orda benden ve avımdan başka kimse yoktu.Bu imkânsızdı.Olsaydı bile ayak seslerini kesinlikle duyardım.Ayrıca benimle buluşmak da istiyordu.Canına susamıştı herhalde.İnsanların bu kadar meraklı olması hiç de iyi değildi.Fazla merak ölüm demekti bana göre.Ama içimden bir ses, karşımda meraklı bir insandan daha fazlası olduğunu söylüyordu nedense.Ve ben hislerim konusunda bu güne kadar hiç yanılmamıştım.

*   *   *

Evimi saymazsak bir otelin boş odaları kadar yalnızdım.Evimle bir bütündüm çünkü sırlarımı saklamasını iyi biliyordu.'Yada ben mi iyi saklıyorum demeliyim?'...Öldürmeyi değilde onun bende uyandırdığı hissi seviyordum daha çok.Anlatmaya kalksam kelimeler kifayesiz kalırdı.Çünkü bunu anlatacak kadar kelime türememişti yer yüzünde.

*

O akşam canım dışarı çıkmayı değilde televizyon izlemeyi istiyordu.Salona geçtiğimde kumandayı bulmak için bir kaç dakika aramam gerekti.Onu koltuğun altına sıkışmış bir vaziyette buldum.Koltuğa yerleştiğimde bir kaç günde bir takip ettiğim haber kanalını açtım.Kadın bir spiker konuşuyordu.Arkasında olay yeri inceleme ekipleri vardı ve FBI bir grup insanı sorguluyordu.Bu haber dikkatimi çekmişti.İki adam damarları yerinden çıkarılarak öldürülmüştü ve bu damarlarla yere birşeyler yazılmış olduğu kameradan gözüküyordu.Bir kaç saniye sonra ekranda yere yazılmış olan yazı belirdi.'Bu, senin için' yazıyordu.Ve evet 'bu' dan sonra bir virgülde mevcuttu.Bunu yapan her kimse en az benim kadar manyaktı.Morelim iyice bozulmuştu artık.Benimle bir ilgisi olabilir mi acaba diye düşünmekten kendimi alamadım.Daha fazla haber görmek istemiyordum.Televizyonu kapatmıştım ve kumandayı da geldiği yere geri göndermiştim.Ama benimle bir ilgisi olamazdı.Yoksa dünya kadar haber içinden bu habere rastlayacağımdan nasıl bu kadar emin olabilirdi ki ?

*   *   *

Üst kata, odama çıkarken ne kadar yorgun olduğumu hissettim.Güneşin doğmasına da daha vardı halbuki. Vakit geçirmek için dağınık odamı toplamaya karar vermiştim.Aslında hızım sayesinde iki saniyede toplayabilirdim ama vakit geçsin istiyordum.Bu yüzden elimden geldiğince ağır davrandım.Bir yandan toplarken bir yandan da şu haberdeki olayın yaşandığı yere gitmekle gitmemek arasında gidip geliyordum.Gitmek en iyisiydi.Böylece aklımdaki soru işaretlerinden de kurtulmuş olurdum.En sonunda uyku bastırdığında da yatağıma doğru süzüldüm.

*

Uyandığımda güneşin batmasına iki saat kadar anca vardı.Mutfağa inip buzdolabından daha önce doldurmuş olduğum kan şişelerinden üç tane çıkardım.Hepsini bitirmek çok uzun sürmemişti.Daha sonra bu şişeleri tekrar doldurmayı aklımın bir köşesine not ettim.Giyinmek için yukarı çıktığımda yağmurun başlamış olduğunu gördüm.Altıma beyaz dar bir pantolon giymiştim.Üstümede kırmızı bir palto.Üşümeyeceğimi biliyordum ama ortama uymak gerekiyordu.Sonbaharın sonlarıydı ve kış bir an önce gelmek için can atıyordu.Evden çıktığımda yağmur şiddetini daha da arttırmıştı.Ve yağmur beraberinde şiddetli bir rüzgâr da getirmişti.Şemsiyemi almamıştım, ıslanmayı seviyordum.Yarım saat boyunca yürüdüm.Sonunda oraya ulaşmıştım.Trafik eski işlekliğine kavuşmuş ve yerdeki vahşetin görüntüsü çoktan silinmişti.Orada bir adam dikiliyordu.Üstünde siyah bir palto ve pantolon vardı.Bana arkası dönüktü ve elleri ceplerindeydi.Arkasından yaklaştım.Biraz bilgi almak iyi olabilirdi.Arkasında durdum ve iki kere öksürdüm.Yavaşça bana doğru döndü ve işte o anda muhteşem yüzüyle karşılaştım.

...

Yüzünde acımasız bir güzellik vardı.Simsiyah gözleri avını yakalamış  yırtıcı bir hayvan gibi parlıyordu ve beni büyük bir açlıkla süzüyordu.Yüzünde, çoktan kazanmış olduğunu anladığım bir ifade vardı..Ve şimdi,  adını söylemek için  uzattığı eline bakakalmıştım.

Two KillerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin