Selam aşkımlaar :) Selinay'ın derdini öğrenmek için buradayızz :)
Multimedya'da Selinay var :*
Uzun çabalarım sonunda Selinay'ı sakinleştirmeyi başardım. Bu sıradada Miraç ve arkadaşlarıda çoktan sınıfı terketmişlerdi. Koluna girdiğim gibi tutup okuldan uzaklaştırdım eve gittik. Pijamalarımızı üzerimize geçirdik. Sıcak bişeyler içtikten sonra Selinay'ın iyice sakinleştiğini farkedince olayı öğrenmek için sordum.
" Selinay bana neler olduğunu anlatacak mısın?"
" Anlatıcam Yaren anlatıcam. Yeter artık üzerime gelme."
" Ne dedim de ben sana aptal. Eve gelene kadar ağzımdan tek kelime çıkmadı. Ne halin varsa gör. Olayı abartması gereken ben miyim sen misin anlamadım."
Sinirle kalkıp odaya geçtim. Televizyonu açtım saçma sapan bir sürü proğram.
Aman tanrım bu ne yaa.
Bu ev kadınları bütün gün evde bunları mı izliyolaar!? Battı balık yan gider diyerek açtim Unutma Beni'yi.
Ayy tanrım bu Ali'nin evine hizmetçi diye gelen kadın ne kadar kaltaak. Kafasini al duvarlara sürterek kıvılcım çıkar.
Kendi kendime ekşıın yaparken kapı açılınca korkudan sıçradım.
" Oha Selinay ohaaa!"
" Ya, Yağreeen küstük müğğ?"
" Hayır küsmedik ama şu anda Unutma Beni'yi izliyorum. Ali'nin hizmetçici bir iş çeviriyor çok heyecanlı."
" Ya Yaren, aslında bakarsan seni Miraç hakkında uyarmak istiyorum. Bence beni biraz dinle."
" Evet Selinay, ben de ne zaman anlatacaksın diye merakla bekliyordum. Dinliyorum." Televizyonu kapattım ve yatağın üstünde bağdaş kurup oturdum.
" Sana çok yakışırsınız, keyfini çıkar diyen bendim biliyorum. Eğlenmeyi sevdiğimi de sen biliyosun. Ama bugün sizi orada öyle görünce korktum. Olayın ciddiyetine vardım."
" Ee Selinay asıl meseleye geleliiiim."
Kucağımda ki yastığı suratına doğru fırlattım.
" O Meriç denen aptal pisliğin teki. Okulda çıkıpta iki hafta gönül eğlendirip ayrılmadığı kız kalmamıştır. Esrar, eroin yani aklına gelebilecek her çeşit maddeyi kullanıyor."
" İyi de tatlım, bunun senin hayatınla ne ilgisi var?"
" Kuzenim var dı benim bitane. İsmi Asya. Bizimle aynı okuldaydı."
" Ee şimdi ne oldu okulu mu bıraktı?"
Selinay'ın sessizce bir susmadı cibilok dediğini duydum. Ama artık olayın devamını merak ettiğim için sesimi çıkarmadım. Dikkatle onu dinledim.
" Okula ilk başladığımız seneydi. Bu iğrenç yaratıkla kuzenim çıkmaya başlamışlardı. Dışardan baktığın zaman eli yüzü düzgün kaymak gibi bir çocuktu. -bu arada Selinay ve Meriç'ler sınıf tekrarı yapıyorlar.- Ne zarar gelebilir ki diye düşündüm. Ama işte hiç bişey düşündüğüm gibi gitmemişti. Ben akşam evde televizyon izlerken zil çaldı. Ama kötü bir şey olduğu zilin acı acı çalınışından belliydi. Koşarak gittim açtım kapıyı. Kapıyı açmamla Asya'nın boynuma atlaması bir olmuştu. O gece o kadar sorup başında sabahlamama rağmen bana hiç bir şey anlatmamıştı. Gerçekten çok kötü bir şey olmuştu ki Asya bunu bana anlatamıyordu. Ki Asya'nın başından geçen bir olayı bana anlatmaması pek hayıra alamet bir şey değildi."
" İyi de bu kadar kötü ne oldu ki Asya'ya. Kıyamam kuzuum. Kim bilir o iğrenç çocuk ne kadar üzdü kızı."
" Neyse işte o uyudu bende başında bekledim sabaha kadar. Sabah okula gitme vakti geldiğinde baktım Asya'ya çok yorgun görünüyordu. Bir günden kimse bir şey kaybetmez, hem eğer yapabilirsem ben onun yerine imza atarım yokta görünmez diye düşünerekten uyandırmadım onu. Ben hazırlanıp çıktım. Okuldaydım ama aklım bütün gün evde Asya'day dı. Nasıl olduğunu öğrenmek için aradığımdada telefonu kapalıydı. Miraç ararsa ulaşamasın diye kapattı diye düşünerek içimi rahat tuttum."
Selinay uzun bir süre sustu. Sesli bir biçimde yutkundu. Bende hiç bir şey demedim, elimi omzuna uzattım ve usulca omzunu okşadım. Kendini topladıktan sonra devam etti;
" Ders saatlerim bitti. Eve dönüyordum. Ama o yarım saatlik yol benim için git git bitmedi. Bir an önce gidip Asya'nın yanında olmak artık ne olduğunu öğrenmek istiyordum. Sonunda eve geldiğimde evin kapısını büyük bir heyecanla açtım. 'Ben geldim tatlıım' diye seslendim. Cevap gelmeyince büyük ihtimal uyuyor ya da müzik dinliyor diyerek sessizce odaya doğru yöneldim."
Sesi iyice tizleşmiş konuşmakta güçlük çekiyordu.
" Kapıyı açtığımda ne tepki vereceğimi bilemedim. Bağırsamıydım, ağlasamıydım yoksa birşeyler yapmak için harekete mi geçseydim. Ama hiç bir şey yapamadım."
Sustu ve gözlerinden yaşlar inci tanesi gibi dökülmeye başladı. Tek kelime etmeden kalktım mutfaktan peçete ve bir bardak su getirdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Sana Emanet
Novela JuvenilSonra içime ve hatta dışıma kapandım. Küsmek gibi bir şey. Bir çeşit gölge fesleğeni. Bir çeşit olmayan hayat. Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. Epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu...