BEKLE BENİ AMERİKA

Rüya Ve Veda

Merhaba kızlar bu benim ikinci hikayem beni desteklerseniz çook sevinirim aradığınız her şeyi bu hikayede bulabilirsiniz. Aşk mı istiyosunuz dibine kadar romantizim, macera mı istiyosunuz sibine kadar aksiyon. kısacası bu hikayeye bayılacaksınız hepinizi öpüyorum.. sağlıcakla kalın... multimediada Beren var <3<3<3<3

Sabah kalktıgımda başım çatlıyordu ne içmiştim ben böle, etarafa aval aval bakındım , saate baktığımda sabahın 8 iydi , sonra birden bugünün hayatımdaki en önemli gün olduğunu haırladım. Şaka maka ben amerikaya gidiyordum, hayalimdeki yere, hayalimde orda mutlu olarak herkesten uzakta sakin bir kasabada doğayla iç içe yaşamak vardı, ama böyle bişey olmayacak tabiki.Okul stresi , sınavlar kısacası SIKINTI ile geçecekti önümdeki 4 sene.Yatağıma tekrar kıvrıldım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım...bir süre sonra...

Bir klüpteydim herkes dans ediyordu.İçkiler,barmenler,stripizciler kısacası EĞLENCE ,fakat kolumda bir sıcaklık hissetim ve arkama döndüm. esmer uzun boylu ela gözlü bir çocukla karşılaştım , çok sert bakıyordu.İrkildim , onu incelerken dudaklarını araladı ve 'Burada ne işin var? dedi ingilizce (ingilizcem çok iyidir ) 'bilmiyorum' diye geveledim aptalca. kolumdan sürüklemeye başladı, çok sert tutuyordu, beni bir koltuğa savurdu, istemsizce oturdum ve dirseğimi demire vurdum , ağzımdan küçük çaplı bir inilti çıktı, nasıl oluyorduda bu tanımdağım çocuk bana böyle davrana biliyordu?Ve kimse bize bakmıyordu her şey normalmiş gibi eğleniyorlardı bu beni dahada ürküttü. üzerime eğildi , istemsizce kendimi geri çektim , kulağıma uzandı artık çok yakındık nefesi boynumu gıdıklıyordu ,nefesimi tutum 'çok güzelsin ama yazık olucak çünkü suratını dağıtıcam' dedi fısıltıyla 'nee' dememe kalmadı suartıma sert bir yumruk geçirdi. benim çığlık ve iniltilerim birbirine karıştı. her seferinde daha sert vuruyodu ve ben bunu iliklerime kadar hissediyordum. aşırı gerçekçiydi , kimse beni kurtarma zahmetinde bulunmadı. bağırıyordum sonra boğazıma sert bir yumruk yedim , nefesim çıkmadı, boğuluyorudm.. kendimi koltuğa bıraktım.. çığlıklar içinde uyandım

Gözlerimi açtığımda sağ yanımda annamele karşılaştım soğuk bakıyodu 'sanırım rüya görrdün' dedi analamsızca ' kabustu!' dedim doğtularak ve ekledim 'bir şeyim yok, odamdan çık ben giyinip aşağıya gelirim' dedim isteksizce . içeriye zeynep daldı ve bana koşarak sarıldı. onu kucaklayıp yanıma oturttum 'günaydın prenses' dedim şirin gözlerle bana baktı 'sanada günaydın beren' annem zeynebi alıp odadan çıktı. Gözlerimi devirdim ,annem ne zamandan beri benle bu kadar ilgilendi? daha küçükken onlarca kabus gördüm yanıma bile gelmezdi sanırım bugün benle son günü olduğu için biraz duygusallaşmıştı. ama hala taş kalpli bir orospuydu.babamın intaharından yanlızca 6 ay sonra onu aldatmıştı. koltukta bir adamla sevişirken gördüm onu ve o günden sonra benim bir annem olmadığını analdım. elbette bunları zeynebe anlatamazdım ama şöyle açıklladım , artık annemin bizi istemediğini söyledim, oda bunu analayışla karşıladı ve annamden soğuyup bana yakınlaştı. annemde bunu farketmiş olacak ki , benden binlerce kez özür diledi hatta bir kere onu affettim ama hamile kaldığını söledi bana. ondan artık iğreniyordum onu ve çocuğunu kabul etmedim. oda zar zor çocuğu aldırdı gizlice. daha 16 yaşındayken hayata tek başıma tutun muştum çok paramız vardı ama yanlızm olduğunu bilmek insanı zora sokuyordu. zeynebin annesi bendim, onun okula götürüp, getirirdim , veli toplantılarına ben giderdim, piyano kursuna ben götürüdrüm , annem ne mi yaptı paraları başaka adamlarla yedi. ve ben bu kadar zorlanırken liseyi mütiş bir başarıyla bitirdim. bu düşünceleri silip kafamı giyiceklerime odakladım , dolabımı açtım , sarı bir gömlek ve alltına kot pantolonu aldım altına amerikan bayrağı converslerimi giydim , uzun açık kahve saçlarımı taradım ve saldım. pembe rujumu sürdüm ve elime küçük bir çanta aldım. aşağı indiğimde kahvaltı hazırdı. hafif sohbetle kahvaltıyı bitirdik , artık ayrılık vakti gelmişti. uşak bavullarımı arabaya yerleştirdi. zeyneple elele tutuşarak arabaya doğtu ilerledik. surdum ve ona baktım ağlamaya başlamıştı 'ağlamayacağına söz vermiştin' dedim ve ona sarıldım bende ağlamaya başladım , güzel kokusunu içime çektim , kulağıma 'seni çok özleyeceğim beni sakın unutma' diye fısıldadı. çok duygulanmıştım aslında zeynebe acıyordum burada o kadınla kalacaktı. içim hiç el vermiyordu , biraz büyüsün onuda yanıma alacaktım. evet planım buydu. anneme baktığımda o soğuk bakışlarıyla bizi izliyordu kapının dibinde buraya kadar gelmeye ve sarılmaya bile üşenmişti. el sallamakla yetindim karşılık bile verdiğinden emin olamayıp arabaama atladım zeynebe öpücük gönderip arabayı havaalanına doğru sürdüm....