İlk gün

32 1 2
                                    

Öncelikle herkesden çok özür diliyorum. Yazdığım iki tane hikaye var ve uzun zamandır yeni bölümlerini koyamadım. Okullar başladığından beri çok yoğun olduğum için yeni bölüm yazmaya fırsatım olmuyor. Hikayemin konusu tıp alanında olduğu için bolca araştırma yapmam gerekiyor bende elimden geldiğince bilgilerimi kullanıyorum. Umarım bu bölümü beğenirsiniz iyi okumalar...


"Rose!" Violet'ın üzerimize doğru koştuğunu gördüğümde gülümsememe engel olamadım.Onu çok özlemiştim.Yanımıza gelip bana sarıldı." Şapkan güzelmiş." Dedi." Teşekkür ederim." diye cevap verip gülümsedim." Sana yakışmış." Arkadan Jake'in bana seslendiğini duydum yanımıza gelip bana sarıldı. "Şapkanı beğendim." Dedi. "Beğeneceğini biliyordum." Diyip gülümsedim. Jake "Hadi gidelim." dedi ve sınıfa doğru ilerledik. En arkada Toby'nin oturduğunu gördüm. Bana bakıp "Rose!" diye seslendi.Yanına gittim. "Seni görmeyeli uzun zaman oldu nerelerdeydin. Konseri kaçırdın,harikaydı!" "Biraz annemle zaman geçirdim." Diye cevap verdim ve yanında ki sıraya oturdum. Tanıdığım insanların çoğunluğu kanser olduğumu anlamamıştı bile. Saçlarım çok dipten kesilmediği için dökülmüş gibi durmuyordu. Yinede insanlar bana tuhaf bakıyorlardı. Bir kaç kişi büyük ihtimalle anlamıştı bile. Kötü hissetmiyordum ama her şey değişikti. Herhalde lise son olmanın verdiği bir heyecandandır. Saatler geçmiş okul bitmek üzereydi. Günüm gayet güzeldi. Dolabımdan almam gerekenleride alınca kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açarken spor salonuna doğru giden koridordan bağrış seslerini duydum. Haliyle ne olduğunu merak ederek oraya doğru ilerledim. Seslerin erkek soyunma odasından geldiğini duyunca durdum ve girip baksam mı yoksa geri mi dönsem diye aklımdan geçirdim. Birinin yardıma ihtiyacının olabilme ihtimali ile kapıyı açtım ve içeri girdim. Sol tarafta iki insanın durduğunu gölgelerine bakarak anladım. Biraz iri yapılı biriydi diğeri ise zayıf gibiydi. İri yapılı olan diğerini boğazından tutmuş dolaba yaslıyordu. Dolapların arkasına geçip konuşmalarını dinledim. "Şanslısın Ronald. Benim şu halime bak. Binlerce insan senin gibi olmak için nelerini verirdi." Dedi ve Boğaz'ından tuttuğu gibi çocuğu yere atıp tekmeledi ve dışarı çıktı. Onun çıkmasıyla yerde acılar içinde kıvranan çocuğun yanına gittim. "İyi misin?" Diye sordum. Şaşkınlıklar içinde bana bakıp geriye doğru ilerledi. "Onun arkadaş mısın?" Diye sordu korku için. "Hayır, onu tanımıyorum." Dedim ve ayağa kalmasına yardım ettim. Benden biraz uzun turuncu saçlı yeşil gözlü bir çocuktu. Yanaklarında çilleri vardı. Üstünü düzeltip yerdeki çantasını aldı. "Adın Ronald galiba?" Diye sordum. Kafasını evet anlamında salladı ve benim adımı sordu. "Rose." Diye cevap verdim. Nefes nefeseydi. Biraz oksijenin ona iyi olucağını düşünerek "Hava almak ister misin?" Diye sordum. Verdiği cevapla okuldan dışarı çıktık. Yolun kenarında ki bir banka oturduk. "O çocuk senle neden uğraşıyordu?" Diye meraktan sordum. "Benimle yaklaşık iki yıldır yani kanseri atlattığından beri uğraşıyor. O ve arkadaşları." Dedi. "Neden ki?" "Onunla anasınıfından beri tanışıyoruz. Aynı tarihlerde kanser olduk, hatta aynı türdendi. Fakat ben iki yıl önce kanserden kurtuldum ve oda bunu duyunca arkadaşlığımız nefrete dönüştürdü. O hala kanser ve bu yüzden benimle uğraşıyor. Bazen keşke tedavi edilmeseydim dediğim oluyor." Diye cevap verdi ve "Galiba sende kansersin." Diye ekledi "Evet." diye cevap verdim. "Okulda senden başka kimse biliyor mu?" diye sordu. Kafamı hayır anlamında salladım. "Bilmelerini istemiyo değilim bu utandığım bir şey değil sadece gerek duymuyorum." dedim. Bir kaç dakkalık sessizlikten sonra "Ben artık gitsem iyi olur hava kararmak üzere." dedim ve ayağa kalktım. "Sonra görüşürüz." dedi "Evet, görüşürüz." diye cevap verdim ve evin yolunu tuttum...

Eve geldiğimde ilk işim anneme Ronald'dan bassetmek oldu. "Şanslı çocukmuş" dedi ve benimde onun gibi "Şanslı" olmam için umut etti. Jake'e yatmadan önce hikaye okuduktan sonra üstümü değiştirip aynada kendime baktım. Elimi kafama koyup eski saçlarımı hatırladım. O kahverengi aralarında hafif sarılıklar olan güzel saçımı. Küçüklüğümden beri hep herkesin hak ettiğini bulduğunu düşünmüşümdür. Gerçektende öyle aslında. Ama kendime hep sorar oldum. Bunu hak edicek ne yaptım?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 20, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umut Var Korku YokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin