*Y.N: Olm çok eğleniyom töbeest ahahahahahaahah
****
Zıplayarak uyandığımda hediyeleri açmak için Albus'un üzerime zıplamamış olması yüzünden biraz boşlukta hissetsem de aceleyle aşağıya inerken duyduğum kahkahalarla bir an olduğum yerde çakıldım. Adımlarımı sakinleştirip geniş koridoru ilerlerken kahkahalar daha kuvvetli hale geliyordu.
Mutfağa girdiğimde karşımdaki manzara yüzünden komodinden son anda alıp gözüme taktığım gözlüğümü bir kez daha çıkarıp kontrol etme ihtiyacı hissettim, bir sorun yok gibi görünüyordu ama gördüğüm şeyin gerçek olduğuna inanmam için biraz daha kanıta ihtiyacım vardı.
Mutfak masasında kahvaltıları hazır olan çocuklar bir yandan yemeklerini yerken bir yandan da 6 tane elmayla joglörlük yapan Malfoy'a katılarak gülüyorlardı.
Joglörlük yapan. Malfoy!?
"Ne si--Öhm, neler oluyor böyle?" diyerek varlığımı bildirdiğimde çocuklar yaşaran gözleriyle bana dönüp sakinleşmeye çalışsalar da başaramadılar.
"Günaydın Bay Potter!"
"Hey, günaydın baba." nefes alışverişleri hala daha düzelmemişti.
Joglörlüğü bırakıp elmaları sepetine geri gönderen Malfoy'a tanımlanamayan cisim gibi baktığımı biliyordum. Ama cidden!? Malfoy büyü kullanmadan altı tane elmayla joglörlük yapıyordu. Benim evimde!
Kahve bardağı etrafımda süzülmeye başlayınca Malfoy'un kendinden emin duruşu ve yarım ağız gülüşüne odaklanmamı bozamadan fincanı havada yakaladım.
"Giyinmeden aşağı inmene sebep olan nedir Potter? Yoksa bunca yıl hiç bir nezaket kuralını öğrenmediğine mi inanmalıyım?"
"Ha?"
Silkinip kendime baktığımda üstsüz bir şekilde pijamalarımla dikildiğimi gördüm. Yüzümdeki ısınmayı hissederken "Ah." diyebildim sadece. Fincanı bırakmadan tekrar merdivenlere döndüğümde arkamda kopan yaygara da utancımın tuzu biberi olmuştu. Noel sabahına bu şekilde başlayacağımı en sağlam kahinden duysam bile inanmazdım. Odama girdiğimde hala şaşkındım.
"Merlin'in sakalı. Malfoy tam bir.." Tam bir ne? Aklımdan ne geçiyordu tam olarak yakalayamadan gözümün önüne havada uçup duran elmalar gelince gülmemi tutamadım. "Malfoy tam bir mucizesin."
****
Koltuğa oturan iki baba olarak çocukların sevinç içinde hediyelerini açmalarını izliyorduk. Sabah ki olaydan beri ben Malfoy'un yüzüne ne kadar az bakabildiysem, o da o kadar fazla kendini beğenmiş bir sırıtmayla beni süzüyordu.
"Baba bak anneannem bana yine kazak örmüş." diyerek kazağını üzerine doğru tutup bana sergileyen Albus'a baktım.
"Teşekkür etmeyi unutma olur mu?"
"Tamaaam."
Scorpius sakince gelip babasının yanağına bir öpücük kondurduğunda elindeki bir tomar çizgi romanın muggle dünyasından olduğunu hazmetmem için bir iki saniye geçmesi gerekti.
"Merci papa!"
Malfoy oğlunun alnından öpüp onu tekrar Albus'un yanına yolladığında eğilip fısıldadım. "Muggle çizgi romanı mı?"
"Hı-hm. A-Astoria, o çok farklı bir kadındı. Çocuğumuzu safkan dalavereleriyle büyütmek istemedik hiçbir zaman. Ona verdiğim sözü tutmaya çalışıyorum sadece."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farketmeden (Drarry)
Fanfiction[Tamamlandı] (smut+fluff!) Şok beynimden vücuduma dalga dalga yayılırken birden kendimi ayakta buldum; "Neden söylemedin?" "Evliydik ikimizde, ayrıca olmasa bile nasıl söylerdim Harry?" "Ben.. Sen? Nasıl, ne zamandır? Astoria?" Bir türlü kelimelerim...