Küçüktüm, hata yaptım bedelini ağır ödedim, kötülük ile tanıştırdılar çocukken. Gülmesi gerken çocuk elinden geldiği kadar öfkeli bakışlar takınmaktaydı.
Mutluluğun öfkeyle yer değiştirdiği zamanlardı çocukluk zamanlarım. Gülmeye olan özlemimin dağ gibi birikmeye başladığı zamanlar oldu çocukken. Oyun oynamak istedim gerçeklerle yüzeşme oyunu oynadım tek fark canımı çok yakıyordu.
Oyuncaklar düşledim her çocuk gibi, ama olmadı! Bir hikayem vardı çok can acıtıyordu büyümeye yaklaştıkça etrafımdaki insanlar birer birer yok oldular çoğu kişi yok olurken parçalarımın paramparça olup yok olmasının birer temsilcileri haline gelmişti en kötü temsilcilik bu olsa gerek.
Küçük bir çocuktum Joseph küçük bir çocuk ne düşünür ki?
-Ne düşünür üstat?
+Masumiyet düşünür Joseph, yarın hangi oyunu oynayacağım diye düşünür.
-Peki üstat siz ne düşünüyorsunuz?
+Yarın nasıl canımın yanacağını düşünüyorum Joseph. Geceleri nasıl sessiz ağlarım diye düşünüyordum ve en acısı içimdeki çocuğu kandırmak oldu.Yoruldum dediğim her an başa dönen şeyler oldu benim, katlanarak artan acılara, ihanetlere ve güvensizliğe ev sahipliği yaptı zihnim.
Çok canım yandı ama içimdeki çocuğu uyandırmamak için sustum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşüncelirimdeki Ben!
AléatoireDüşüncelerim her zaman böyle miydi? Yoksa sen düşüncelerimi çalıp yerlerini başka düşüncelerle değiştirdiğin zaman mı yer edindiler ben de? Bu sırlar sorularla boğuşuyorum her şeyi kenara bırakıp sadece soruları aydınlatmaya çalışıyorum kendi karanl...