Obsessed Love

5. Bölüm

     Luhan gözlerini açtığında Sehun ile aynı yatakta sarmaş dolaş buldu kendisini. Sehun kollarını onun beline dolamıştı ve yüz yüze uyumuşlardı. Luhan yanında huzurla uyuyan adamın yüzünü inceledi. Sehun'a tanrı tarafından bahşedilmiş bir yakışıklılık vardı. Eli istemsizce karşısındaki adamın yanağını buldu. Onu uyandırmamaya çalışarak okşadı yumuşak yeni. Luhan her ne kadar kendisine yapılanları unutamasa da Sehun'a karşı sonsuz bir aşk besliyordu yüreğinde. İlişkilerinin ilk zamanlarında onu karşısına çıkardığı için tanrıya şükür ettiği zamanlar geldi aklına. Gözleri doldu yavaş yavaş. Belki onu affedemiyordu. Belki Sehun ne zaman onunla konuşsa öfkesi ciğerini yakıyordu ama içten içe Sehun'u özlemişti. Onunla attığı kahkahaları, okuduğu kitapları, izlediği filmleri, beraber oynadıkları futbol takımını özetle Sehun ile tanıştığı zamanı özlemişti. Onu hiçbir nedeni olmadan kusursuzca seven adamı özlemişti.
 
    Sehun yatakta kıpırdandı ve Luhan'ı kavradığı belinden kendisine çekti. Luhan'ın başı Sehun'un omuzuna yaslandı. Luhan Sehun'un hasretli olduğu kokusu ile baş başa kaldı bir süre. Artık gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Bir insan aynı anda hem aşkı hem de nefreti bir arada nasıl yaşayabilirdi? Luhan yaşıyordu. Tüm dünya üzerinde kendini ait hissettiği tek yerde, Sehun'un onun için yaratıldığına inandığı kollarındaydı. Hem böylesine huzurlu hem de böylesine rahatsız olmayı nasıl başarabilmişti?

    Onun için yaratıldığını düşündüğü kollar ile sarılmak Luhan'ın aklına geçmiş güzel anıları doldurdu. Sehun'un gözünde kusursuz olduğu zamanların anıları...

       7 Yıl Önce

    Sehun Luhan'ın dudaklarına öpücükler kondurup hediye paketini ona uzattı. 1. Yıllarıydı ve ikiside deli gibi mutluydu. Luhan paketi açtı ve içinde ki sevimli ayıcığı kutudan çıkardı.

     "Hunnie... Bu ne kadar güzel birşey..."

     "Elindeki Kalpte isimlerimiz işli."

       Luhan ayıcığı daha iyi görebilmek için yaklaştırdı ve ayıcığın ellerine Dikili kalbin üzerindeki altın renkli iple işlenmiş harflere baktı.

        "OSH & OLH"

        "Oh SeHun. & Oh LuHan..."

        "Bunu evlenme teklifi sayarım ama"

        "Bu hayatta seninle evlenip bir aile kurmaktan daha çok istediğim hiçbir şey yok Luhan."

        "Benim hediyeme bak. Onun için günlerce uğraştım ve seninkine çok benzemiş..."

         Sehun ona uzattığı kutuya baktı ve eline alıp paketi özenle açtı. Paketteki atkıyı çıkardı. Yeşil renkte bir atkıydı.

        "Benim için takar mısın hannie?"

        "Tabiki!"

         Luhan Sehun'un boynuna atkıyı doladı ve güzel olan kısma geçti. Atkının her iki başında da gümüş renkli iple işlenmiş "L" ve "S" harfleri vardı. Sehun görünce gülümsemişti.

         "Senin için bu atkıyı bütünü ile kendim yaptım çok zor olsa da sanırım buna değdi. Beğendin mi?"

         "Önüme zehir koyup senin için desen onu bile yerim Luhan. Aşkımı sorgulama lütfen."

       Diyip kıkırdadı. Luhan'ın kafası Sehun'un omzuna ve elleri de göğsüne gitti. Sehun onun kendisine yapışan bedenini sardı kollarıyla. Sanki tüm evren onların güzellikleri ile mest olmuş gibi sessizdi.

       Günümüz

       Luhan düşüncelerinden uzaklaştı. Yüzünde anlamsız bir gülümseme oldu. Sehun gözlerini açtı ve onun omzunda yatan minik sevgilisini gördü. Her zaman olduğu gibi yine, yeniden güzelliği ile tüm duvarlarını kırıyordu minik sevgilisi. O sırada kapı çalındı ve Sehun'un uyandığını görmeyen Luhan sessiz olmaya çalışarak "Gir." Dedi. Kapı açıldı ve minik kızları odaya yavaşça girip kapıyı kapattı. Yatağa doğru gelip "Anne bende gelebilir miyim?" diye sordu. "Evet, ama baba yorgun ve hala uyuyor onu uyandırmamaya dikkat et olur mu bebeğim"  dedi. Haian ufak bacakları ile minik adımlar atarak yaklaştı ve yatağa çıktı. Luhan biraz yana kayarak Haian'ı Sehun ile ortalarına aldı. Bunun üzerine Sehun kendisini gülüp iki çiçeğine de sarılarak uyuyor gibi görünme numarasını bozmamak için zor tuttu.