Hogwarts'ın dördüncü yılı başlayalı bir ay olmuştu. Tabi tüm okul için heyecanlı geçen bir aydı. Sonuçta her gün turnuvaya katılacak okulların gelmesine biraz daha az kalıyor ve kendine güvenen adaylar için sonsuz şöhret yaklaşıyordu.
Dördüncü sene Harry, Ron ve Hermione için de hareketli başlamıştı. Harry ve Draco kavga etmiş, Harry Draco'yu korkutmak isterken yakalanmış , görünmezlik pelerinini de Snape'e kaptırmıştı. Aynı zamanda Dobby, Winky ile birlikte Hogwarts yemekhanesinde çalışmaya başlamış, Hermione Dünya kupasında Winky'nin başına gelenlerden sonra ev cinleri hakkında araştırma yapıp köle gibi kullanıldıklarını fark etmişti. Bunu çok yanlış bulan Hermonie ona tüm herkesin 'ev cinlerinin halinden memnun olduğunu' söylemesini kulak ardı etmiş ve ev cini haklarını savunma adına E.R.İ.T adını verdiği Ev Cini Refahını İlerletme Topluluğunu kurmuştu. Harry ve Ron dahil kimse onu ciddiye almamış ama Hermione'ye karşı gelmeyi göze alamayarak üye olmuşlardı. Hermione inanılmaz bir azimle ev cini hakları üzerinde uğraşmaya devam etmiş ve onun hareketlerini "delice" bulduğunu söyleyen Ron ile kavga etmişti. Sonradan biraz fazla abarttığını düşünüp Ron'dan özür dilemeye gitse de Ron onu dinlememiş ve çok kırıldığını belli etmişti. Ancak Harry bu ikisinin arsasını düzeltmesi gerektiğini fark etmiş ve Hermione'ye özür dilemesi için yardım etmeye karar vermişti.
-Biraz fazla abartıyor Harry. Tamam ben de ilk başta haddinden fazla bir tepki vermiş olabilirim. Ama ondan özür diledim. Sonuçta affetmesi gerekirdi. Tüm yıl konuşmayacak değiliz.
-Bence ilgi hoşuna gidiyor. Yani peşinden koşuyorsun falan ya eğleniyor işte.
Demesiyle Hermione sinirle bağırmaya hazırlanıyordu ki Harry fırsat vermedi:
-Ama bu demek değil ki senin onun üstüne yürüyüp onu ev cinleriyle empati kurması için sonsuza kadar ev cinine dönüştürmekle tehdit etmiş olamana alınmadı. Kalbi kırılmıştı ve sanki biraz haklıydı da.
Sona doğru sesini alçaltmıştı.
-Şimdi de naz yapıyor. Bence tatlı bi hediye keyfini yerine getirir. Zaten içten içe de olsa seni çoktan affetti. Sonuçta hayatında kaç kere seni süt dökmüş kedi gibi görebilecek ki? Affetmemesi imkansızdı.
Dedi Harry kahkaha atmamaya çalışırken kızarıyor bu da Hermione'yi daha da sinir ediyordu. Kollarını üzerine koyduğu yastığı alıp Harry'e fırlattı. Kendini daha fazla tutamayan Harry kahkaha atıp ayağa kalktı Hermione'ni taklidini yapmaya başladı.
-Ahh sevgili Ron o kadar pişmanım ki lütfen beni affet. (Sesini inceltip pencerenin altında Juliet'e ilan-ı aşk eden Romeo gibisinden bir ses tonuyla fazla tragedyavariydi.) Seni çok kırdım.
Birden sesini yükseltip kaşlarını çattı ellerini beline koyup bağırdı: AMA SENDE HAK ETTİN.
Sonra tekrar yüzüne abartılı bir pişmanlık ifadesi koyarak eski ses tonuna döndü: Hayır, hayır, etmedin, ben hata yaptım. Çok pişmanım Ron.-Kes sesini Harry!
Dedi Hermione ama o da gülüyordu. Saçmaladığını fark etmişti. İçten içe hala kendinde biraz haklılık payı bulsa da Ron'a sert davrandığını biliyordu. Ve affedilmek artık onur meselesiydi.
Harry tiyatroyu bırakıp yeniden oturdu ve gülüştüler.
O sırada Snape, Ron'u yakalamış ve eline tutuşturduğu iksir kitabını Madam Pince' e götürmesini emretmişti. İşini bitirip yemek için büyük salona indi.
*
Akşam yemeğinden sonra Ron herkesi şaşırtıp kütüphane ye gideceğini söyleyip çıkmıştı. Fred ve George 'Ron'un karıştırdığı işler' isimli bi bahis açıp para toplamaya çalışırken Harry ve Hermonie de Gryffindor ortak salonuna dönmüştüler. Ron orada değilken Hermonie'nin Ron'a alacağı hediyeyi konuşmaya başladılar.
-Bence tavuk almalısın. Ron'u hiç bir şey yemekten daha fazla mutlu edemez.
dedi Seamus.
-Bence son model bir süpürge al. Sonuçta çocuğu rezil ettin.
diye devam etti Dean.
-Eğer bana yapılsaydı affetmek için pişmanlık görmem gerekirdi. Onun için üzüntünü belli eden bir mektup yazabilirsin.
dedi Neville masumca.
O sırada içeri giren Fred ve George ellerindeki paraları sayıyordu. George hemen sohbete atlayıp muzipçe:
-Mektup yerine çığırtkan gönderip işleri daha da mahvetme ihtimalin olduğunu da unutma.
Diyince herkes güldü.
-Eee
dedi Harry,
-Ron neden kütüphaneye gitmiş bulabildiniz mi?
-Aslında ben gizli bir sevgilisi olduğunu falan düşünmüştüm. Sonuçta Ron'dan bahsediyoruz, o ve kütüphane, ama ilginç bir şekilde kitap okuyordu.
dedi Fred,
-Evet,
dedi George.
-Hatta yasak bölümdeki kitaplardan biri. Madam Pince'i nasıl kandırdığını söylemedi. Hatta o kadar merakla okuyordu ki bizi oradan kovdu.
dedi Fred
-Ne okuyordu ki?
dedi Ginny.
-Zaman büyüleri hakkında birkaç saçmalık.
Konu ikizler dışında herkesin ilgisini çekmiş gibi duruyordu. Normalde olsa ilgilenirlerdi ama bu sıralar ilgilerini çeken tek şey paraydı.
-Ama zaman büyüleri yıllar önce yasaklanıp onunla ilgili bütün kitaplar yok edilmedi mi? Nasıl olurda kütüphanede böyle bir kitap bulunabilir ki?
dedi Hermione. Şaşkınlığı her hücresinden belli oluyordu.
-Bilmiyoruz.
Dedi ikizler aynı anda. Fred devam etti.
-Asa büyüsü değilmiş, zaman döndürücüye yapılan birkaç basit numaradır heralde. Dedim ya, bizi kovdu.
Konu onları sarmamış olacak ki "Biz uyuyoruz." diyip yatakhaneye çıktıklar.
Harry ve Hermione akıllarına aynı şey gelmiş gibi birbirlerine baktı. Trendeki konuşmalar akıllarına gelmişti. Gözleri parladı. Tabi onlar dışında kimse düşündüklerinden haberdar değildi. Ron'a alacakları hediyeyi bulmuşlardı. Dekoratif bir Zaman Döndürücü. Sonuçta gerçeğini bulamazlar bulsalar da veremezlerdi. Ama en azından derslerde tanıtım için kullanılan gerçeğinden tek farkı sihiri olan bir kopyayı verebilirlerdi.
-Zaman döndürücü büyüsü de nedir?
dedi Hermione içindeki inek öğrenciye yenik düşerek.
Neville kendinden emin bir havayla omuzlarını dikleştirdi. Herhangi bir konuda Hermione'den daha bilgili olmak hoşuna gitmişti besbelli.
-Ben biliyorum, dedi. Sırıtıyordu. Büyükannem anlatmıştı.
Şömine başında kalan küçük topluluk dikkat kesilmiş nefes almadan Neville'in bildiklerini anlatmasını bekliyordu.
Zamanın büyüsünün hikayesini anlattığım yazıyı biraz uzun buldum. Güzel olmuş ama hikayede sadece açıkları kapatmak için var yani zaman büyüsü üstüne fazla olay gelişmeyecek onun için eğer okumak istiyorsanız kırpmadan yazdığım gibi paylaşayım. Biraz mitolojik biraz tarihi kafadan atma ama güzel bir hikaye. Eğer öyle yaparsam iki bölüm atacam hem zamanın büyüsü hikayesini hem de sonraki bölümü. Öyleki hikayeden kopmayın. İstemezseniz de biraz kısaltıp sadece zamanın büyüsü hikayesini paylaşabilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter ve Zamanın Büyüsü
FanfictionÇapulcuların, zamanda yolculuk yaparak istemeden Altın Üçlü dönemine gelmesini anlatan şahsıma ait Harry Potter kitaplarından uyarlanmış bir hikaye. Zaman döndürücü sayesinde James, Sirius, Remus, Lily ve Severus'un 1994'e gelmesi ardından yaşanaca...