28

127 14 6
                                    

Sorguladım kendimi. Bu tabiki ilk sorgulamam değildi. Düşündüm, neden ben değil diye. Sahi, neden ben değil? Cevabı bende olmayan bir sorunun cevabını bilmeye çalışıyordum. Buydu işte, imkansızı deniyordum. Her zaman ki gibi imkansız olduğunu bile bile deniyordum. Hemde büyük bir umutla...

Her zaman yaptığım şeyi yaptım. Uzaktan uzağa izledim onu. Sahi, zaten bu zamana kadar onu sadece izlememiş miydim? Meyra'ya döndüm. Meyra, bana öldürücü bakışlarını yollarken kolumda bir şey hissettim. Ani dönüşümle üzerime kahve dökülmesi bir olmuştu. Acı bir çığlık atarak tişörtümü tutmaya başladım. Yanmıştım!

Kim olduğuna bakmak için döndüğümde tanımadığım bir çocuk olduğunu farkettim. Bu okuldan olma ihtimali fazlasıyla yüksekti. Hızlıca elindeki su dolu bardakla gelip üzerime boşalttı. Hayır, bunları ben yaşamış olamazdım. Sinirden bağırmaya başladım.

Mısra="Sen ne yaptığını sanıyorsun?! Yandım burada gelmiş su döküyor üzerime!" iyice düşününce su dökmesinin mantıklı olduğunu farkettim. Elimi alnıma vurarak çantamı alarak koştum ve okula girdim.

Soyunma odasına girdim ve çantamdaki yedek tişörte baktım. Nasıl?! Tam da bugün unutmuş olamazdım değil mi? Sinirle dolaba tekme attım. Elimle de duvara vuracakken bir anda elim durdu. Sinirle yanıma döndüm. Giray! Bakışları beni süzünce utançla başımı yere eğdim. Elimde bir şey hissedince baktım. Bir erkek hırkasıydı. Bu Giray'ın hep giydiği hırkaydı. Ona hırkayı sorarcasına baktım. Elimden aldı ve koluma soktu. Üzerime giyindirdi ve fermuarı çekti. Sonra konuştu.

Giray="Aslında bir teşekkür beklerdim ama bunu şok olmana bağlıyorum"

Mısra="Şok olmadım ki!"

Giray="Bu bakışlar hiç öyle söylemiyor" başımı öne eğdim. Giray odadan çıktı. Bende olayın şokuyla çantamı yerden zorlukla alıp odadan çıktım. Meyra kapının önündeydi.

Meyra="Mısra! Içeride ne oldu dökül."

Mısra="B-bana hırkasını verdi"

Meyra="Hiiii! Çıkarken sırıtıyordu. Bir şey olduğunu hemen anladım."

Meyra ile birlikte bahçeye geri çıktık. Az önce üzerime - sıcak- kahve döken çocuk geldi. Yüzünde heyecan ve pişmanlık vardı.

?="Ben özür dilerim"

Mısra="Olan oldu. Özür dileme boşuna hallettim zaten"

?="Hayır, bir şey yapmam lazım"

Mısra="Ne gibi?"

?="Bir akşam yemeğine ne dersin?" Meyra'ya döndüm ve kafasını evet anlamında salladığını gördüm. Ama kabul etmeyecektim.

Mısra="Gerek yok. Affettim seni, gidebilirsin"

?="Ama bir şey söylemeliyim. Çok önemli"

Mısra="Şimdi de diyebilirsin"

?="Nida ve Giray ile ilgili desem?" işte şimdi teslim oluşumdu. Nida ve Giray dediği anda kararımı yeniden gözden geçirdim. Ona güvenmeli miydim?

Mısra="Doğru söylediğini nerden bileceğim?"

?="Anonim olduğunu bilmem yeterli mi?" işte şimdi kesinlikle kararım değişmişti. Onun teklifini kabul edip bu şeyi öğrenmek zorundaydım. Anonim olduğumu bile biliyorsa işler her an dağılabilirdi.

Mecburdum, güzel gözlü çocuk ve benim için mecburdum...

ANONİM:Kalbimdeki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin