40

43 2 0
                                    

Öğrendiğim şeylere göre Nida'nın harika doğum günü partisinden 1 hafta sonra onlar sözlenecekti. Kendimi yavaştan hazırlamaya başlamıştım. Giray'ın habire ona Gülüşüm demesi her ne kadar canımı sıksa da katlanıyordum. Onun gülüşü bendim ve haberi yoktu...

Bazen tüm bu yaşananların gerçek olmadığına inanmak istiyordum. Gerçekler insanı o kadar derinden yaralıyordu ki buna inanamıyordunuz. Şimdiye kadar olanlar gözümün önünden adeta bir film şeridi gibi geçti. Atlatmıştım çoğu şeyi. Bunu da atlatabileceğime inanıyordum. Yani, sanırım.

Şuan canım sadece uyumak ve bir daha uyanmamak istiyordu. Bu yüzden gözlerimi kapattım ve kendimi derin bir uykuya bıraktım...

1 Ay 5 Gün Sonra

Her zaman olduğu gibi yine bir okul sabahına uyanacağımı düşünürken, tatil olduğu yeni aklıma gelmişti. Ayrıca Nida ve Giray'ın tam da bu gün sözleneceği düşüncesi beni yiyip bitiriyordu. Güçlü bir şekilde ayağa kalktım. Bugün orada bende olacak, tam o anda duygularımı bitirecektim. Penceremi açtım, güneşe baktım ve gülümsedim. Mutlu görünmeye çalıştım. Ve başardım da. Herkes bugün de nasıl mutlu olduğumu sorgulayıp durdu. Buna cevabım sadece iyiyim oldu. Her şeyim, her duygum bende saklı kalmalıydı. Bu en doğrusuydu. 

Hızlıca dolabıma geçtim. İçinden sade, kırmızı bir elbise çıkarttım ve giydim. Saçlarımı dağınık bıraktım. Bu şekilde onları daha çok seviyordum. Makyaj yapmamayı tercih ederek odamdan çıktım. Sözün olacağı alana Caner ve Meyra ile beraber gidecektik. Onları beklemeye başladım. Nihayet geldiklerinde arabanın arkasına geçtim ve oturdum. Onlar sohbet ederken tek bir kelime dahi etmedim.

Meyra= 'Mısra sence de güzel bir plan değil mi?' afallayarak Meyra'ya baktım.

Mısra= 'Ha ney?' Meyra yüzünü astı ve konuştu. 

'Sen iyi değilsen gitmeyebiliriz. Zorunda değilsin Mısra' sonra Caner devam etti.

'Hayır, gitmeli ve güçlü olduğunu göstermeli. Bu şekilde her şeyi daha kolay aşabilir.' haklıydı.

'Gideceğim. Ne olursa olsun gitmeliyim.' Caner zafer kazanmış gibi gülümsedi ve yola devam etti. Ve sonunda o, sonunun bana ne yapacağını bilmediğim yere gelmiştik. Ürkek bir şekilde arabadan indim. Omuzlarımı dik tutarak içeriye girdim. Cenk ve Rüveyda'yı gördüğümde ise gülümsemeden edemedim çünkü Cenk ona zorla yemek yedirmeye çalışıyordu. Bir an onları kıskandığımda kötü hissettim...
Şuan sevdiğim adam bana şantaj yapan kızla sözlenirken nasıl iyi olabilirdim ki?

Göz gezdirdiğimde o aptalın da burada olduğunu fark ettim. Savaş... Beni zorla sözlemek için uğraştıkları aptal. Bakışlarımız birbirini bulduğunda anlamsız bir şekilde sorgulayarak ona ilerledim.

"Sen burada ne arıyorsun?" ukala bakışları üzerimde gezindi.

"Babandan öğrendim buraya tek başına geldiğini. Seni böyle bir günde bu kadar güzelken tek başına bırakmamalıydım." kaşlarımı çatarak derin bir nefes verdim. Belki de onunla görünmem bir bakıma iyi olabilirdi. Bu belaya bulaşmalı mıydım bilemiyordum.

Koşarak bana gelen Cenk'i görünce bir tuhaflık olduğunu sezmiştim. Daha çabuk buluşmak için bende ona doğru koştum.

"Mısra Giray yok. Bulamıyoruz. Her yeri aradık. Nida içeride ağlıyor ve susturamıyoruz. Aniden gittiğini söyledi. Lütfen yardım et. Gerekirse anonim olarak yaz Nida'nın yalanını ortaya çıkart ama Giray'ı acilen bul. Ona bir şey olmasından korkuyorum."

"Ben bunu yapamam. İsteme benden. Bir şekilde bulacağım onu. Söz veriyorum."

Ne yapacağımı bilemez şekilde dışarı çıktım. Hem koştum, hem düşündüm. Aklıma bir yer geldi. Emin olmasam da tek şansım orasıydı. Hemen bir taksi çevirdim ve nereye gideceğimi söylediğim.

" Ya abicim biraz bassana gaza ölmezsin ya! "

" Kızım üç günlük dünya burası elbet ölürüz ağzını hayra aç tövbe estağfurullah"

Oflayarak bekledim. Sonunda abi bana dayanamaz olacak ki biraz hızlandı. Ve sonunda vardık. Parasını ödeyip arabadan çıktım. Ayağımdaki topuklularla koşamayacağımı anladığımda çıkarıp kenara fırlattım. Bir yandan da telefonla onu çaldırıyordum.

Onu gördüğümde içimden bir şeyler koptuğunu hissettim. Bana baktı, gözlerindeki çocuk kurtarılmak istiyordu sanki... Peki neden?...

"Sen çıldırdın mı? Aniden sözü bırakıp buraya gelmek ne demek? Herkes deli gibi seni arıyor merak ediyor ve sen aptal gibi buraya kaçıyorsun? Derdin ne? Söylesene!"

"Bilmiyorum."

"Ne demek bilmiyorum?"

Gözleri ayaklarımı bulduğunda sorgularcasına baktı. Ayağa kalktı ve oturmam için ellerimden tuttu. Ayağımı eline alıp yaralandığım kısımlara dokundu.

"Neden yaptın bunu Mısra? Neden beni bu kadar çok önemsediğini anlamıyorum" sustum. Çünkü eğer susmasaydım her şeyi batıracaktım.

"Biliyorum niye böyle yaptığımı anlamıyor hatta bana kızıyorsunuz. Ama kafam çok karışık. Nida'nın anonim olduğuna bir yanım inanırken bir yanım sürekli sorguluyor. Ben... Nedense onda anonimi göremiyorum. Anlamıyorum. Ayrıca sen dememiş miydin biz arkadaşız diye neden böylesiniz o zaman? "

"Şuan bunları düşünmenin sırası değil Giray. Seni bekleyen birisi var. Eğer şimdi oraya gitmezsen herkese rezil olacak. Terk edilmiş hissedecek. Bunu ona yapamazsın." elini tutup yanıma oturmasını istedim.

" Giray, Nida'yı seviyorsun bunu görebiliyorum. O zaman anonim olup olmaması önemli değil. Öyle değil mi? "

" Belki de haklısın evet. Gerçekten aptal hissediyorum."

" Şimdi bunları düşünmek yerine git ve Nida'nın yanında ol. Kalk çabuk gitmeliyiz." bi an duraksasa da ayağa kalkmayı başardı. Ve bana sımsıkı sarıldı.

" İyi ki varsın Mısra"

Ondan ayrılıp kolundan tuttum ve çekmeye başladım. Nasıl geldiysem aynı şekilde geri döndük oraya. Yaptığımın doğru olduğunu bildiğim için canımın yanmasını umursamadım. Birbirine sarılan Giray ve Nida'ya baktım. Gülümsedim. Belki de olması gereken buydu. Belki de artık kendi yoluma bakmalıydım...

1 saat sonra

Tüm hazırlıklar bitmiş, Giray ve Nida söz için hazırdı. Yanımda duran Savaş'ı sırf burada rezillik çıkartmamak için dövmüyordum. En azından bana ayakkabı bulması işime gelmişti...

Giray ve Nida salona geldiler. El ele, göz göze...

Söz yüzükleri takıldı ve söz verildi.
Kalbim son sözünü söyledi o an.
Gündüz geceye son şarkısını mırıldandı.
Şimdi ben yüreğinde yoksam
Olmasın hayat benimle
Durmam dursa da zaman
Düşümde son defa aklımdasın.

O gün o söz verildiğinde kalbim de bana bir söz verdi. Giray artık Mısra'nın olamazdı. İmkansız şeyler bile aşılırdı ama bu aşılamazdı...

Slm arklarim cok israr etti cringe yazmaya devam edioz bye

ANONİM:Kalbimdeki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin