NATSU' DAN DEWAM..
Sabah yanımdan gelen tıkırtıyla gözlerimi açtım. Yuiko ortalığı toplamaya çalışıyordu. Bir gözümü kapatarak onu tek gözümle izliyordum. Yüzünü çok tatlı bir şekle bürümüş ordan oraya koşuyordu resmen. Hiç kımıldamadan onu izliyordum. Yuiko ne şükür iyileşmişti. Tabi iyileşecek o kadar uğraştın ! Ağhh !! Kapa çeneni.. İç sesimle kavga etmeyeli baya bir zaman olmuştu açıkcası.. Yuiko etrafı düzgün bir şekilde toplamış ve kendini karşı kanepeye sermişti. Sanırım yorulmuş olmalı. Biraz dinlendikten sonra mutfağa gitti. Bu arada ben neden onu izliyorum ki ?? Yoksa ondan hoşlanıyormusun ? İç sesim senmi susarsın yoksa ben mi sustururum !! . İç sesimle kavga etmeyi bırakıp ayağa kalktım ve gözlerimi ovuşturdum. Banyoya gidip yüzümü yıkadım. Bu arada evi baya derli toplu. Sanırım buna takıntısı var nerde bir bozukluk görse hemen düzeltiyor :D . Yüzümü havluya kurulayıp mutfağa gittim. İçerden sesler geliyordu. Kahvaltılıkları masaya koymuş. Ve harika bir şekilde kokan pirinç topları yapmıştı. Yanına gidip
'' Günaydın Yuiko. ''
Arkasını dönüp '' Günaydın '' dedi gülerek.
Bu gülüşü bana huzur veriyordu. İyide neden huzur veriyo ki ? Offf bu beynimdeki sorulardan nefret ediyorum. Onun bu halleri beni mutlu ediyor.. Neden ? Neden ?.. Yoksa ondan hoşlanıyormuyum. Sonuçta o bir erkek ve bende bir erkeğim. Erkek olmasının ne önemi var ? Hımm.. Hiç düşünmemiştim. Bu arada iç sesim seni kaç kere uyarmam gerek kardeşim !! Dalıp gitmiştim resmen bana bakan gözlerle irkildim.
'' Hadi otur Natsu ''
'' Pekala. Harika kokuyor. ''
Gülerek yüzüme baktı ve kahvaltımızı yapmaya başladık. Sanki beni izliyor gibi hissettim. Ve kafamı kaldırıp ona baktım.. Gerçektende beni izliyordu. Benim baktığımı farkedince direk kafasını masaya eğdi ve kızarmaya başladı. Ağhh !! Bu domates haline bayılıyorum bu hali onu gerçektende harika gösteriyor. Onun bu mühteşem şirinliği beni benden alıyor nerdeyse. O refleksle dudaklarımı yaladım. Bu kadar tatlılık benim için fazlaydı. Kahvaltımı bitirdikten sonra yanına gidip '' Neden bu kadar şirinsin ?? '' dedim ve birden yüzü iyice kızararak gözlerini kocaman açarak yüzüme bakmaya başladı. '' E-efendim şeyy ne dediğini p-pek anlamadımda '' dedi. Bu sefer iyice yaklaşıp çenemi omzuna koydum ve '' Neden bu şirinlikle beni benden alıyorsun '' dedim. Ve o güzel gözleri iyice açıldı..
'' Ş-şe-şey.. ''
Gülüp boynuna bir minik öpücük bırakarak kahvaltı masasına kaldırmaya başladım. Yuiko hala kahvaltı masasının başındaydı. Yutkunduğunu duydum. Ve birden kalkıp masayı toplamaya başladı. Sanırım sakinleşmişti. Yüzüne baktığımda yüzü normaldi. Açıkcası çok feci bir şekilde şaşırdım. Neden yüzü kırmızı değildi ? Ne olmuştu benim domatesime ? Ne yani artık benden utanmıyor mu..? İyide neden ? Niçin ? Nasıl ? Yine kafam sorularla dolup taşmıştı. Bundan nefret ediyorum. Mutfağı topladıktan sonra Yuiko odasına gitti. Bende oturma odasına geçip kanepeye yayıldım ve televizyon izlemeye başladım. Değiştir. Değiştir.. Değiştir!!! Ağhhhh !!! Televizyonda hiç düzgün bir şey yok. Açıkcası Yuiko' yu merak etmeye başlamıştım. Ve odaya girdiğimde..
Ehehe gıcık çatlak yazar en heyecanlı yerde bıraktı dimi :D Hiç beğeni gelmiyo ve yorumda aynı şekilde.. Böyle olunca yeni bölüm yazasım gelmiyo açıkcası. Lütfen 1 dknızı bile almaz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benimsin
RomanceYAOİ iÇERİKLİDİR.. ve Smut içirir. Ne olduğunu bilmiyorsan öğren ve öyle oku.