3

60 14 7
                                    

    Sınıfa girdiğim gibi sınıfta yine odak noktası olmuştum. Sessizce yerime geçtim. Dersin hocası henüz gelmemişti ve bu beni acayip strese sokuyordu. Yanıma birileri yaklaşmasın diye kafamı yine masaya gömdüm. Sınıfa nasıl bir izlenim bıraktığımı bilmiyordum. Sürekli gözlerin bende olması bana dejavu yaşattırıyordu..

Kafamı masadan kaldırıp sınıfa göz gezdirdim. Arkama yaslanıp dik bir şekilde oturdum. Telefonumu cebimden çıkaracağım sırada gelen ses ile yan sıradaki kişiye döndüm.
-Selam!
-Selam..
-Adın Eunbi'ydi değil mi?
-Evet
-Bende Kyunghee. Sınıf başkanı ve temsilcisiyim.
Ayaklanıp yanıma yaklaştı ve elini uzattı. Uzattığı eli tutmak istemedim.
-Memnun oldum Kyunghee.
Yüzündeki ufak tebessüm silinmişti. Uzattığı eli geri çekip cebine koydu.
-Bende memnun oldum Eunbi. Umarım sınıfımıza kısa sürede alışırsın.
-Umarım.
Başımı onaylarcasına salladım. Konuşacaklarımızın bittiğini düşünüyordum ama hala yanımdaydı. Extra bişiler söyleyecekmiş gibiydi...
-Diyeceğin başka birşey mi var Kyunghee?
-Ah.. şey
Ne diyecekti.. Huzursuz gibiydi.
-Aslında oturduğun yer ile ilgili bir sıkıntı var.
-Hm?
-Yani orası sen gelmeden önce ölen öğrenciye aitti.
Gözlerim büyümüştü. İçimde birşeylerin yumulduğunu hissettim. Yutkundum ve masanın üstünde yazanlara baktım. Gözlerim istemsiz bir şekilde dolmuştu. Tekrar Kyunghee'ye çevirdim başımı... Karşımda duran çocuk yerin dibine girmek istercesine kendini ufaltmıştı karşımda.
-Neden öldü... Yani hasta filan mıydı?
-Hayır...

Gözlerini karalanmış sıraya dikti.
-İntihar etti. Hep kendine zarar veren biriydi zaten. Yani o biraz...

Elimi ağzıma götürdüm ve gözlerimden damla damla gözyaşı akmaya başladı. Küçük hıçkırığımın dışarıya çıkmasına izin vermedim. ''İntihar etti, kendine zarar veren biriydi" Neden..? Midemde bir şeylerin kıpırdandığını hissettim. Kusacaktım.

-...sorunluydu. Kimseyle anlaşamazdı. Hiç arkadaşı da yoktu sınıfta.. Bizimle tek bir gün konuştuğunu bile hatırlamıyorum. Ve...

Ağzımdaki elimi daha da sıktım. Yan tarafımda duran Kyunghee'yi iteleyip hızlıca sınıfın kapısından çıktım. Boş koridorda koşmaya başladım. Lavaboya ulaştığımda boş olan klozete zor yetiştim. Gözyaşlarım çoğalmaya başlamıştı. Baya baya ağlıyordum. Refleklesle çömeldiğim yerden kalkıp şifonu çektim. Tanımadığım biri için bu denli derin bir üzüntü yaşamam garip gözükebilirdi ancak yaşanan olayı anlayacak kadar tecrübeli hissediyordum. Kendimi onunla kıyaslamıyordum yani hiç intihar etmeyi düşünmemiştim ama içimde, bir kere bile görmediğim o kıza karşı bir duygusallık oluşmuştu. Ayna da kendime baktım. Sıranın üstünde yazanlar, sınıfın ona karşı olan ilgisizliği her şey bana tanıdık geliyordu. Çeşmeyi açıp yüzümü ıslattım. Kıpkırmızı olmuştum. Derin bir iç çektikten sonra sınıfa gitmeye karar verdim. Sınıfa karşı bakış açım şekillenmeye başlamıştı. Hiçbirini tanımıyordum yargısız infaz yapmayacaktım ama bu durumun yaşanması onları da sorumlu tutardı. Kimin iyi kimin kötü olduğunu çözmem gerekiyordu.

Lavabodan çıkıp sınıfa ilerlemeye başladım. Hocanın çoktan derse girdiğine adım gibi emindim. Yaylana yaylana sınıfa ilerlerken birinin omzuma geçirmesi ile yere yapıştım. Her tarafa kağıtlar uçuşmuştu. Omzumu tutup kalkmaya çalışırken bana çarpan mahluku arıyordu gözlerim. Arkamda çömelmiş kağıtlarını topluyordu.

-Ya dengesiz misin nesin??! Koridorda koşul-

Bir dakika bu..bu....

-Sen!

Otobüste ki çocuk. Yüzüne muzdarip bir gülüş yerleştirmişti.

-Çok üzgünüm bilerek olmadı, derse geç kaldım. Kusura bakma. İki dakika yardım etsende toplasak şunları..

faded | °•SinKook•° Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin