6

66 12 10
                                    

Bilmezler yalnız yaşamayanlar,

Nasıl korku verir sessizlik insana;

İnsan nasıl konuşur kendisiyle;

Nasıl koşar aynalara,

Bir cana hasret,

Bilmezler.

'

-Yerin'den Devam-

Eunbi'in Eunbi'yi öğreneceğini elbette başından beri biliyorduk. Ama ona bu durumu nasıl anlatacağımıza henüz karar vermemiştik. Eunbi'in Eunbi'yi bir anda merak edip sorması bizi epey zor duruma düşürmüştü.. Ona daha Eunbi'yi nasıl anlatacağımızı düşünemeden, bide başımıza Jungkook çıkmıştı. Jumgkook'la bu kadar hızlı tanışması beni şoke etmişti. Eunbi eğer Jungkook'la tanıştıysa Eunbi hakkında çok şey öğrenebilirdi (?)
Eunbi öldükten sonra Jungkook'la olan dostluğumuz zedelenmişti. Ne kadar aynı sınıftada olsak, göz göze gelmemeye çalışırdık. Eunbi öldükten sonra değişken ruh hali beni korkutmaya başlamıştı. Ne kadar ona dikkat etmek istesemde, birbirimizden uzaklaştık. Ben ve Yuju'yla olan arkadaşlığına mesafe koydu. Belki de Eunbi'nin ölümünden bizi sorumlu tutuyordu.. Dile getirmemişti ama herşey ortadaydı. Jungkook için Eunbi özel biriydi. Onu sevip sevmemek arasında sıkışmıştı. Eunbi'ye duygularını açıklayamadan ölümüne şahit olmuştu. Onun için çok zordu.. kimin için zor olmazdı ki? Sevdiğin insanın gözlerine bakarak onu sevdiğini söyleyemeden, o senin gözlerinin önünde intihar ediyordu. Zamanın bile unutturamayacağı bir acıyı tatmıştı..

Eunbi yanımızdan düşünceli bir şekilde ayrılmıştı. Bize yardım edeceğini ve üzerimizde ki sorumluluğu hafifleteceğini, Eunbi'yi tanımamızı sağlayacağını söylemişti. Onun bu davranışları bana Eunbi'yi hatırlatıyordu, herşeyiyle bana onu anımsatıyordu. Bu yüzden ona karşı dikkatli olmak istiyordum, içimde ki acı dolu duygular onu da kaybetmekten korkuyordu..

Sınıfa girdiğimde Jungkook ile göz göze geldim. Gözleri durgun ve buğulu bakıyordu. Bakışlarımız birbirimiz üzerinde çok oyalanmadı herzaman ki gibi.. Kafamı hızlıca yere eğip yerime geçtim. Dün bana yılışan herif henüz gelmemişti. Eunbi öldükten sonra Jungkook 1 hafta kadar okula gelmemişti, geri döndüğünde o zengin züppeyi de yanında getirmişti. Onun bu tarz insanlarla takılacağını hiç düşünmemiştim. Jungkook çok mülaim ve efendi biriydi. Yanında ki manyakla olan arkadaşlığı benim tanıdığım Jungkook'a tersti. Eğer Jungkook'u yanlış tanımadıysam tabii..

Kafamı sıraya koyup hocanın gelmesini bekliyordum, o esnada sıranın üstüne sert bir el indi.

-Güzel kız uyuyor musun?

Kafamı sertçe kaldırıp yüzüne baktım.

-Ah, yoksa uyandırdım mı? Ne kadar kabayım.

Elleriyle dalga geçer gibi yüzünü kapattı. Kafamı sabır çekermişcesine sola çevirip tekrar yüzüne döndüm.

-Ne tür bir manyaksın olum sen?! Bak sana ilk ve son kez söylüyorum, benimle uğraşma!

Sanki komik birşey söylemişim gibi gülmeye başladı.. Sonra bir anda sahte kahkalarını kesip ciddiyetle yüzüme döndü. Yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladığında geri geri çekilmeye başladım.

-Eğer senden hoşlanan bir manyaksam, seninle uğraşabilir miyim?

Dudağının kenarı kıvrılarak gülümsedi..

faded | °•SinKook•° Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin