- - -
Tam anlamıyla Semir karşımda duruyordu şimdi. Onu öyle özlemiştim ki altı gün boyunca yaptığı büyük aptallığı unutmuş onun kokusunu içme çekip sarılmak istiyordum. Hiçbir şey olmamış gibi mesaj atmıştı bide aptal şey. Ama tabikide benim hoşuma gitmişti. Peki neden altı gün? Neden ama...
Bunun cevabını ben dahil Semir' de veremez biliyordum aslında ama merak ediyordum.
Benim aptalca şeyler düşünmeme sebep olmuştu.
- - -
'' Eğleniyorsun gülüyorsun ama ben şuan sana çok kızgınım Semir. Hani belki ben söylemeden anlarsın diye düşündüm ama yok anlamıyorsun.''
'' Özür dilerim biliyorum altı gün oldu.''
'' Bunun farkında olman bir şeyi değiştireceğini zannediyorsan gerçekten yanılıyorsun.''
'' Tamam Berra. Şimdi sadece özür dilesem ve sende özürümü kabul etsen. Olmaz mı?'' dedi ve boynuna atlayıp hiçbir şey olmamış gibi onunla konuşmaya takılmaya devam etmek istiyordum.
Ama tabikide bu kadar basit davranamazdım. Evet onu seviyordum belkide sevdiğimi zannediyordum ama altı günün tribini de atmam gerekiyordu. Bu konuşmayı bitirdikten sonra yatağıma uzanıp onu seyretmeye başladım. Semir karşımda ki sandalyeye oturup pencereden dışarı bakıyordu. Onun öyle sessizce oturması bile hoşuma gidiyordu. Birden dudaklarından sözcükler dökülmeye başladı...
'' Altı gün boyunca bizi düşündüm Berra''
'' Bizi mi düşündün?'' dedim. Tabikide bizi düşünecekti ama bunu söylemisini tekrar tekrar duymak hoşuma gidiyordu.
'' Evet bizi.''
'' Ee ne olmuş yani. Geleceğimizden bahsetmiyeceksin herhalde. Çünkü ben bu konuları konuşmaktan nefret ediyorum.'' dedim ve sustum. Evet doğru söylüyordum. Ben bu konuları konuşmaktan gerçekten nefret ediyordum. İnsanlar gelecekten bahsedip hayaller kuruyorlardı çünkü. Bir iş - bir ev - bir eş - bir çocuk - bir araba - ve daha bir sürü hayal... Peki benim hayallerim. Nedir merak ediyor musunuz? Etmeyin. Çünkü hayal kurmayı on dört yaşında bıraktım ben. Hayal kurmuyorum çünkü ümitsizce ölümün benim kapımı ansızın çalıcağını biliyorum. Aslında her insanın yaşama garantisi yok. Ama benim ölme oranım diğer insanlara göre daha fazla ve ben gerçekten nasıl hayal kurması gerektiğini bile bilmeyen bir insanım. Ne istiyorum ben. İlk önce ne istediğimi bilmeliyim değil mi? Hiçbir şey istemiyorum ben. Belkide istiyorum. Sadece sağlıklı bir yaşam. Benim için çok şey evet. Sizin için çok basit bir istek. Ama sağlıklı bir yaşamda istemiyorum. Geleceğe dair bir şeylerin hayalini kurmak istemiyorum. Ama artık kuruyorum. Lanet olsun ki evet kuruyorum.
Geleceğime Semir'i istiyorum.
- - -
Semir'in lafını bölüp hastane odasından çıktım. Kaçtım sayılır aslında. O konuşmayı yarıda bölüp hastanenin bahçesinde ki banklardan birine oturdum. Ben oda dan çıktıktan sonra Semir arkdamdan gelmiş olmalı ki ben banka oturduktan yaklaşık bir iki dakika sonra yanıma oturdu. Gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı...
'' Berra yarın çok yakın bir arkadaşımın bir doğum günü partisi var. Seninde gelmeni istiyorum. Bana eşlik edebilecek misin?''
'' Be.. Ben bilmiyorum. Doktora sormam lazım.'' dedim. Ve evet sormak zorundaydım. Ama O patiye gerçekten gitmek istiyordum.
'' Lütfen seni yanımda istiyorum. hem bu aralar durumunun iyi olduğunu söylüyor doktarlar.''
'' Tamam Semir izin almaya çalışacağım'' dedim ve dikkatlice düşünmeye başladım. Semir 'in yinede gelmek istediğimi bilmesi onu mutlu etmişti ama geleceğimi duyması daha da mutlu edecek gibiydi. Ben her kız gibi nasıl izin alacağımı değilde ne giyeceğimi düşünüyordum. Genelde kızlar böyle değil midir? Nasıl izin alabileceklerini unutular. Sanki izin almış havasına girip onu bir kenara bırakıp ne giyeceğini nasıl gidebileceğini düşünürler. İşte bende bu kadar umursamazdım yani. Semir' le konuştuktan sonra onu uğurladım ve çok sevdiğim(!) hastane odama geri döndüm. Annem odanın içinde merakla gözlerle beni süzerken hava aldığımı söyledim. Ama sanki daha fazla açıklama yapmamı ister gibi gözlerini üzerimde tekrar tekrar gezdirmeye başladı. Kadın neden odadan çıktım diye kızmaya meyilliyken ben nasıl doğum günü partisine gitmek için izin alabilecektim gerçekten merak ediyordum. Ve birden aptal cesaretim tavan yaptı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Adamı
Ficción General☼ Berra'nın güneşi. Tam her şeyden vazgeçmişken Semir bir güneş gibi Berra'nın kalbinin merkezine doğar... Umutsuz aşk. Kanser hastası olan Berra'nın hastalığıyla olan mücadelesinin sonucunda neler olacak dersiniz? Doğan güneş Berra'nın hayatını ıs...