Bölüm 3 __

910 21 0
                                    

Odasında aynaya karşı bakıyordu. Ne hallere gelmişti. Bu muydu hayal ettiği şeyler ?  Şirin yılmış bir ifadeyle kafasını kapıya doğru çevirdi. İçeri giren afetti. " şirin , ablam . Kahveler hazır "
Anlamıştı . Şimdiki vazifesi salona çıkmak o iğrenç insanlara kahvelerini vermekti . .... __ şirin elinde tepsiyle ve yüzündeki donuk ifadeyle herkese kahvesini dağıttı. Baranın yüzüne bile bakamamıştı. Hemen aşağı indi. Merdivenin en alt basamağına oturdu. Üst kattan gelen şu sesleri dinledi : Verdim gitti :)   Şirini Barana vermelerinin ardından 5 gün geçmişti . Yemiyor , içmiyor , her şeye naz yapıyordu. Möhteberle Nazgülü görmemek , onlarla karşılaşmamak için elinden geleni yapıyordu. Şu 5 gün içinde biraz düşündü. Nasıl bu işi bozabilirdi. Aklına birkaç fikir geldi ama , sonradan caydı. Sonuçta ikisinin nişanlanması büyük bir şeydi. Baran koskoca bir ağaydı. Onun aşireti ve babasının aşireti bir nevi birleşmişti artık. İş şirinden çıkmış , çok daha büyük bir hal ve önem kazanmıştı. Yine de pes etmeyecekti. Çok erken kalkmıştı. Şimdi ayna karşısında hazırlanıyordu. Artık odasından çıkma vakti gelmişti. Çünkü o böyle yaptıkça Nazgül ve Möhteber daha da eğleniyordu bu durumla. Odasından çıktığında herkes kendi köşesine çekilmiş , babası ve abileri ofise gitmiş , konak boşalmıştı. Mutfağa girdi önce. Tam bir bardak su alacakken yanaşmanın biri bir nefes geldi yanına. "Küçük Hanımım"
"Ne var Bedriye ne bu hal?"
-"küçük hanımım , baran ağa geldi. Salonda oturuyor seni sordu , ben , bebende ,, küçük hanım birazdan gelecek dedim "
Gözlerini devirdi Şirin. Ama artık tüm bunlarla yüzleşmesi gerekiyordu. -"istersen su iç bedriye " dedi ve elindeki su bardağını alaylı bir bakışla ona uzattı.
__
Salona girdiği an Baran ve Möhteberle karşılaştı. Möhteberin iğrenç bakışlarını hissedince kısık sesle hoşgeldin Baran diyebildi sadece. "Şirin bak gardaşım seni almaya gelmiş. Hadi gidin biraz gezin de gelin. Ananın haberi var " " ama , şey mm yani ben"
"E hadi gidek Şirinim"
E hadi gidek şirinim , e hadi gidek şirinim .... şirin bunu duyunca heykel kesildi. Bu adam nasıl olurda onunla böyle şirinim diye konuşurdu. Şirin onun değildi. Tam bunları düşünürken ikisi merdivenlerden aşağı inmiş , arabaya binmek üzereydi.
__
Kemerini takarken Şirin Baran'a herhangi bir şey demek istiyor ama utandığından cayıyordu. Yanında duran , ondan yaşça büyük olan bu adam yakında onun kocası olacaktı. Sözde kolaydı , ama Baranla aynı evde kalacak aynı yatağı paylaşacaktı...
" seni nereye götüreceğimi merak etmiyün mü şirinim "
Şirin utangaç bir tavırla "ediyorum " diyebildi sadece. Yanaklarının kızardığını hissedebiliyordu. Baran arabayı çalıştırdı .

ACI ve NEFRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin