bölüm 5

813 18 0
                                    

Baran gururla " 12 oda , hepsinin metrekaresi geniştir büyüktür haa, bu dekorasyonu da beğenmedim. Yeni bir mimar getirtecem. " Salona doğru yürüdü Şirin. Salon bahçeye açılıyordu. Camlar tavana kadar yüksekti. Salondan bahçedeki büyük havuz görünüyordu. O kadar büyüktü ki salon , belki 4 salon sığardı içeriye. Baran anlatıyor , Şirin onu dinleyerek evi geziyor inceliyordu. Odalara tek tek bakıyor , Baran baktıkları odalarda ayrı ayrı hayallerini anlatıyor , o odalarda ne yapacaklarını , nasıl döşeyeceklerini anlatıyordu. Ama şirin çok sinirlenmişti. Tamam , ev çok güzeldi . Böyle bir evde yaşamak çok güzel olurdu. Ama istemediği birisiyle burası altın kafese dönerdi. Ayrıca arabaya bindiğinde Baran onu yemek yemeye veyahut bir kahve içmeye götürür sanmıştı. Nede olsa yemek yerken veya kahve içerken sohbet edip konuşabilirler , içinde bulundukları durumu değerlendirebilirlerdi. Ama şimdi Baran onu daha nişanlandıkları günden bir hafta geçmeden ev bakmaya getirmiş , üstüne üstlük ona duygularını bile açmamıştı. Şuan yaptığı tek şey içerde Şirin odaları gezerken girdikleri her odayı nasıl değerlendirecekleri , o odada neler yapacakları ve nasıl dekore edecekleriydi. En son yatak odasına geçtiler. Tüm bahçeye ve manzaraya sahipti. Baran konuşmaya devam ediyordu. "Yatağımızı şuraya koyarız , büyük camın karşısına , ama iyi bir perde lazım gülüm . Burası yatak odamız nede olsa " sırıttı. Ama bu kadarı da yeterdi. Ne diyordu bu adam ? Daha 3 5 muhabbetleri bile olmadan kızın karşısına geçmiş yatağımız diyordu. Yatağımız .... " Yeter artık , sus " sertçe baktı Şirin baranın gözlerine. Sinirden eli ayağı titriyor , kendini zor tutuyordu. Ne güzel olurdu şu Baranın üstüne çıkıp saçını başını yolmak..."Ya sen ne yaptığının farkında mısın ? Zorla aldın beni babamdan . Tek kelime etmedik. Şimdi de aldın beni getirdin lüks bir eve , ki amacın gözümü boyamak çok iyi biliyorum, burası evimiz diyerek bende psikolojik baskı yapmaya çalışıyorsun. Ya Baran 1 hafta önceye kadar ben seni abim diye sayardım. Möhteberin kardeşisin diye yanında konuşmaya utanırdım. Şimdi kalkmış beni bu eve getirmişsin. Şu hale bak ya! Bırak şimdi şu evi , ( sinirle bağırıyor , tüm ev Şirinin bağırışlarıyla titriyordu ) şimdi söyle bana. Neden istedin beni babamdan. Sen Baran Duransın. Öyle istemeden hiç bir şey yapmazsın. Yok Dilanmış , yok hazar bellayla evlenmiş , hepsi bahane bunların . Bilmiyor muyum sanıyorsun ?! "
Baran şoke olmuştu. Taş kesildi. Şirinin onunla böyle konuşacağı hiç aklına gelmezdi. Üstelik hiç kimse ona böyle bağıramazdı. Koskaca ağaydı o. Karşısındaki bu küçük kız çok cesaretliydi..
" Sen benden böyle nefret ediyün , bilmem mi  sanıyon ? Ama ben deli divaneyim sana. İlk aşkımsın sen benim. İlk ve tek. " " Ya Baran , git işine. Asabımı bozma benim ! Her allahın günü kulağımıza geliyor dedikoduların. Senin nasıl bi çapkın olduğunu sürekli birileriyle dolaştığını , şu arkadaşların için Adananın en lüks rezidansında bir dairen olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun. Aşkına falan inanmıyorum senin. Hem sen bu işte tecrübelisin. Benim gibi küçük bir kızı ne yapacaksın. Senin derdin ne ben çok iyi biliyorum Baran Ağa !"
Şirin dikkate almamıştı Baranın aşkını ifade etmesine ... Baran çok sinirlendi. " Neymiş derdim ?!"
" Doğacak çocuğumuz hem bozok hem duran kanı taşıyacak. İki aşiretede iki aşiretin topraklarına da sahip olacak . Tek derdin bu senin .."

ACI ve NEFRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin