Lucy
Yeni albümüm için şarkı yazarken birden kapım çalındı. Kağıdı ve kalemi bırakarak kapıyı açtım, biri bir not asmıştı.
Geleneksel Şaka Oyunları'na hepiniz davetlisiniz!
Tarih: Yarın saat 11:30
Not: Bireyseldir!
Bunu çocuklar asmış olmalıydı. James bana bunun, ortaokuldan beri yaptıkları birşey olduğunu söylemişti.
Geçen seneki oyunları hatırlar gibiydim. Yetişkinlere gençler yapmıştık. Yetişkinler, bu oyunun bitmesi için yarışmışlardı. Anlaşma yapmıştık: Eğer yetişkinlerden biri şaka oyunlarının galibi olursa, oyunları bir daha düzenlemeyecektik. Fakat eğer gençlerden biri galip gelirse, oyunlar devam edecekti.
Galip Bayan Knight olmuştu, fakat bize bir iyilik yaparak oyunları iptal ettirmemişti.
Aslında bu oyun saçma ve gereksizdi, yine de içimde uyanan heyecanın sesine kulak vermemek olanaksızdı. Bu seneki galip ben olmalıydım!
Hemen laptopumu açtım ve online alışveriş sitelerinden birine girdim. Harika! 20 rulo tuvalet kağıdı, 2 konfeti silahı ve kremalı turtalar sipariş ettim.
Malzemeleri bitmeden stoklamalıydım, tüm Palm Woods gençleri oyunlara katılıyordu. Mutfağa gittim ve işime yarayabilecek şeyler aramaya başladım. Ketçap ve hardalım vardı. Aynı zamanda da acı biber sosum. İşime yarayabilecek şeyler. Ama yine de çok fazla değillerdi. Düşünmeye başladım. Belki James bana kendi şaka malzemelerinden birazını verirdi. Diğer çocuklar yanında olmadan onu yakalayabilirsem. Kendi kendime sırıttım. Bu iş kolay olacaktı. Dairemden dışarı çıktım ve bir üst kattaki oğlanların dairesine gittim. Kapıyı Katie açtı.
"Burda ne işin var?" diye sordu. Sorusunu umursamadan:
"James burada mı?" diyerek sorusuna soruyla karşılık verdim.
"İçerde" dedi ve girebilmem için kapıdan çekildi.
James oradaydı. Barın üzerinde oturmuş laptopuna bakıyor ve birşeyler yiyordu.
"Merhaba James!" Az kalsın oturduğu yerden düşüyordu. Kıkırdadım.
"Merhaba Lucy!" İki saniye içerisinde yanımda bitivermişti.
"Diğer çocuklar nerede?"
"Onlar havuzun oradalar." Elini duvara dayayarak üzerime eğildi.
"Burada ne işin var? Yoksa beni mi görmeye geldin?" Sırıttı. Ona vurmamak için insan üstü bir çaba harcamam gerekti. Zoraki bir gülümsemeyle:
"Doğru bildin! Senin için buradayım!" dedim. Ne kadar inandırıcıydım bilemiyorum ama o inanmışa benziyordu. Beni televizyonun karşısındaki kanepeye oturtturdu ve:
"Birazdan döneceğim. Gidip müzik CD lerimi bulmam gerekiyor" diyerek göz kırptı. Kendimi tuhaf hissediyordum.
"Tamam" dedim ve gülümsedim. James bazen gerçekten bir pislikti ama arada bir içindeki tatlı çocuğu görebiliyordum. Ve bu ona karşı bazı şeyler hissetmeme yol açıyordu. Her ne kadar bunu kimseye itiraf edemeyecek olsam da. Yavaşça oturduğum yerden kalktım ve James'in laptopuna baktım. Açık bırakmıştı. Hızla ekrana göz atınca şaka günü için malzeme sipariş ettiğini gördüm. Tabii ya! Geliyor mu diye koridoru kontrol ettikten sonra malzemeleri taramaya ve içlerinden seçtiklerimin adresini benim dairem olacak şekilde değiştirdim.
"Lucy! Aşk şarkıları seviyorsundur umarım...." Geliyordu. Hızla işimi bitirip ekranı eski haline getirdim ve kanepeye oturdum.
Elinde bir kutu dolusu CD ike odaya girince iç çektim.
"Aslında James, ben bir rock yıldızıyım. Yavaş aşk şarkıları sevmem." Kutuyu elinden alıp kenara bıraktım.
"Bana şu şaka gününden bahset biraz" dedim. En sevimli halimi takınmaya çalışıyordum. Ne kadar sevimli olabilirsem. Elimi omzuna koydum.
"Bu sabah kapımda duyurusu vardı. Bunişe nasıl başladığınızı filan anlat bana"
Sahibinden ödül almış yavru bir köpek gibi bakıyordu bana. Anlatmaya başladı ve ben gülümsedim. Ama bu sefer kendimi bunun için zorlamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Big Time Girls
FanfictionBig Time Rush dizisindeki karakterleri kullanarak bu fan-fiction'ı yazdım. Gerçek olaylar/kişilerle bir ilgisi yoktur.