6• visitor bat

1.8K 126 8
                                    

Gotham'ın soğuk , rutubetli aynı zamanda da o kadar korkutucu havası yavaş yavaş içine daha da çok sinerken ,kafanı kurcalayan ve bir çözün noktasına bile ulaşamadığın düşüncelerden kendini ayırıp , arabandan uzaklaşıyorsun.

Batman... Bay Gray ... Joker...

Aklından geçen isimler , ve de aynı zamanda  seni daha büyük bir karmaşıklığa sürükleyen yapboz parçaları , yavaş yavaş yerlerini alırken derin bir nefes alıyorsun. 
İçinden gelen o ses bu intihar isimli cinayeti kimin yaptığını bilirken , diğer yanın ise bunun mümkün olamayacağını  tekrar tekrar savunuyor.

Ve şuan geniş ve aynı zamanda koyu renklerin hakim olduğu salonunda ,rahat koltuğun önünde duran masanın üzerindeki kalın kapaklı o tüm dosya yığınına bakıp iç çekiyorsun. Elindeki kalemi sinirle odanın bir köşesine fırlattıktan sonra  ,artık anlayamadığın dosya sayfalarından gözlerini alıp sımsıkı kapatıyorsun. Elin ,ağrıdan seni yorgun düşüren ve sinirlendiren şakaklarına giderken , bıkkınlıkla derin bir nefes veriyorsun.
Doktor Lelilah diyorsun içinden. O haklıydı.
Onun hakkında.
Onu iyileştirilemez olduğundan...

Bu düşünce daha bir kaç saat önce sana ne kadar uzak ve yanlış olsa da şuan sen de bu düşünce etkisindesin.
Veya seni çıkmazlığa sürükleyen düşüncelerin artık durumu kabullendi. Onun bu zamana kadar sayısız insana işkence yapıp son nefeslerinin sahibinin kim olduğunu biliyorsun.
Veya tutarsız davranışlarını
Hatta çoğu zaman anlamakta zorluk çektiğin cümlelerinin aslında ne kadar zekice ve anlamlı olduğunu.
Ama patronunun ölümünün nedeni ,  seni köşede sıkıştırması ve sana dokunmak istemesi olduğunu bilmiyordun. Veya bunu - hala nasıl olduğunu anlamadığın bir şekilde onun yaptığını da...

Elindeki su bardağını koyu renklerin alışageldiği mutfağında , masanın üzerine bıraktığında yeniden derin bir nefes alıp, karmaşık ve bir sonuca varamadığın düşüncelerini kesmeye karar veriyorsun.

Bay Gray'in ölümünün senin yüzünden olduğunu düşündüğün gibi...

Odaya girdiğin anda gördüğün şeyle elindeki bardak yere çarpıp parçalara ayrılırken bir kaç adım gerilemeye çalışıyorsun ama kolunu tutan eli bunu engelliyor.

-"Sakin ol ." Diyor mekanik , soğuk ve o kadar da korkutucu tonda bir ses ile. Kafanı onu onaylarcasına salladığında , temasını kesiyor ve koca cüssesi ile karşında kollarını birbirine kenetleyip yeniden sana dönüyor.
-"Neden buradasın?" Sonunda üzerindeki bu aptal heyecanı kontrol altına soktuğunu hissettiğinde konuşuyorsun.
-"Neden burada olduğumu biliyorsun Doktor S/A." Karanlık odada , çalışma masanın önüne gidip , oyalandığı bir süre sonunda kalın kapaklı dosyayı eline alıp okumaya başladığında sinirleniyorsun.
-"O benim ve hastam aramda ." Ondan korktuğunu anlamamasını isterken bir andan da dosyayı almak için ayaklanıyorsun. Dosyayı çekmek için hareketlendiğinde bir anda kolunu tutuyor ve suratlarınızı birbirine yaklaştırıyor.
-"Neden burada olduğumu biliyorsun ." Tükürürcesine, her kelimenin üzerine bastırırken hiç fayda etmeyeceğini bilerek kolunu çekmeye çalışıyorsun. " Gray." Diyor sanki kolunun acımaya başladığını anlarcasına , seni rahat bırakıyor. "Sana zarar verdi mi, veya rahatsız etti mi?" Odayı turlarken olduğun yerde ona bakmaya devam ediyorsun.
Aslında sorduğu soru seni şaşırtıyor. Çünkü sen daha çok seni suçlayacağını ve sıkıştıracağını sanıyordun.
-"Neden bunu soruyorsun?" Sorusuna soru ile karşılık verdiğinde , yerlerinde olması gereken ama senin çok üşendiğin için hala karton kutularda olan bir kaç fotoğrafa bakarken veya bazı şeylere cevap ararken,sana kısa bir bakış atıyor.  " Cevabını biliyorsan neden soruyorsun." Sesinin bu kadar acınası çıkması seni bile şaşırtırken arkandaki duvara sırtını dayıyorsun. Elindeki çerçeveye bakmayı keserek sana döndüğünde , nedenini bilmediğin şekilde gözlerin dolmaya başlıyor.
Belkide içine sürüklendiğin kara delikten çıkamayacağını anladın.
-"Bu seni rahatsız etti mi?"
-"Evet, yani tabikide . Normal olarak..." hızla arka arkaya ,konuştuğunda elindeki çerçeveyi bırakıp yeniden odada yürümeye başlıyor.
-"Sence bunu kim yaptı." Bunun soru anlamı içeren bir cümle olduğunu bilmene rağmen yine cevabını bildiğini biliyorsun. Sessiz kaldığında ona bakmanı istercesine yeniden karşına dikiliyor. " Hastalarından bir tanesinden şüpheleniyorum."
-"Onlar kaç haftadan hatta aydan beri kaçamadılar yani bu çok -"
-"Kimden bahsettiğimi anladığınızı düşünüyorum Doktor."
-"O da aynı şekilde olduğunu size temin edebilirim. " bu dediğine kendin de inanırcasına konuştuğunda , biliyorsun ki ...
-"O veya onun emrinde çalışan adamları-."
-"Onun emrinde çalışan insanları bulmak için benden yardım mı isteyeceksiniz?" Diyorsun sözünü keserek. Cevap vermemesini evet yanıtı olarak algıladığında , kafanı sen de onay verircesine sallıyorsun. "Elimden geleni yapmaya çalışırım."
-"Gray'i bulduğumda yanında bir flash vardı.Şu an sadece bende.." diyor kollarını birbirine bağladığında. " Seni rahatsız ettiği için özür dilediği bir video... ölmeden bir kaç saniye önce."duyduğun şeyle onun duygusuz yüzüne karşı, şaşırdığını artık gizleyemediğin gözlerin fal taşını andırırcasına açıldığında , kesik nefesler almaya başlıyorsun.
-"Poli-"
-"Onlara vermedim, gerekli de duymadım... İsmini şüpheliler dosyasında görmek gereksiz olurdu." Neden bunu yaptığını anlamasanda derin bir nefes alıyorsun.
-" Teşekkür ederim." Diyorsun küçük de olsa tebessüm ederek.
-" Bunu demen için yapmadım. Sadece gereksiz ayrıntılara gerek duymuyorum."

Normalde seni sinirlendirecek bu sözcükler şuan sana hiçbir şey hissettirmemesi garip geliyor. Senin yüzünden başkasının nefes almıyor oluşu bir yandan da sana tarifsiz bir suçluluk hissi veriyor.

Kendini boşlukta süzülüren o anda ondan hiç beklemediğin şekilde yumuşak bir şekilde yanağını silerlen devam ediyor.

-"Buraya hiç gelmemiliydin S/A."

Bölümden emin değilim ama sizi de kıramadım :):

ımagine the joker ✗reader • jokerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin