~TEEN IDLE ~

285 24 7
                                    

SEHUN

Hayat sizi her zaman beklemediğiniz zamanda beklemediğiniz yerden vurur. Genelde böyle zamanlarda iyi şeyler başınıza gelmez ama ben sanırım pastadaki tüm mumları bu an için söndürmüştüm. Özgürlük ve mutluluk bir arada bana doğru geliyordu hem de ben daha dün gibi ağlayarak oturduğum yetimhane merdivenlerine atılmışken.

Bana koşarak gelen sanırım Chanyeol görünümlü bir melekti ve ben de kafamı çarpıp ölmüştüm bunun başka bir açıklaması olamazdı. Beni tutup kaldıran kolları hissettim ve yüzümü tutan sıcacık elleri.

" Tanrım Sehun iyi misin? Ne yaptılar sana. Siktir geç kaldığım için çok özür dilerim hem de çok."

Ben daha tek bir kelime söyleyemeden huzur veren kolları etrafımda hissettim. Sonunda kendimi kontrol etmeyi becerdiğimde sıkıca sarıldım ona, kardeşime.

"C-chanyeol gerçekten sensin değil mi?"

12 senedir duymak için can attığım gülüşünü duydum daha sıkı sarıldım sanki her an içeriden biri çıkıp beni çekip içeriye götürecek gibi hissediyordum. Duygusal kardeş sarılmamızı bitirip sanki daha dün görüşmüşüz gibi birbirimize baktık uzun bir süre.

"Vay canına Chanyeol gittiğin yerde sana ne yedirdiler yoksa sen benim kardeşimi mi yedin. Çok değişmişsin."

" Diyene bak yanına gelirken bile emin değildim sen olup olmadığına.."

Bu sefer ben sarıldım. Bırakmak istemiyorum. Ayrılmak istemiyorum...

" Geldin. Biliyordum. "
Bir baba bir dost gibi saçımı okşadı. Utanmıştım, büyüdüğümü belli etmeliydim. Ama yapamadım.

" Ben boşa söz vermem Sehun. Seni bırakacağımı mı düşündün yoksa."

Başımı hayır anlamında salladım ve ayrıldım. Yüzümüzden gülümseme eksik olmuyordu. Biraz olsun ortamın duygusallığını azaltmak için hiç beklemediği bir anda karnına yumruk attım. Acıyla eğilince kahkaha atarak sırtını okşadım.

" Çok beklettin piç kurusu çok.."

Bana baktığında kısa bir süre gözlerinde pişmanlığını gördüm ama fazla uzun sürmedi omuzuma kolunu atıp beni karşı caddedeki arabaya sürükledi.

Kendisi soför koltuğuna geçince yanına oturmak istedim ama biri vardı umursamayıp arka koltuğa attım kendimi. Chanyeol arabayı çalıştırıp arkasına döndü ve saçımı karıştırdı.

" Harika bir hayata hazır mısın Hunie?"

______________________________________

Açıkçası bindiğim arabadan sonra biraz olsun  Chanyeol hakkında şüphelenmiştim ve haklı da çıktım. Beni ev olarak getirdiği yer saray yavrusuydu. Önce büyük bir orman sandığım bahçeden geçtik ve daha sonra evin önünde durduk. İlk başta Chanyeol 'un burada çalıştığı düşünüyordum ama arabadan indiğimiz gibi kapıdaki görevlilerin hepsi saygı için eğildiler. Ne yapacağımı bilemediğim için ben de eğilmiştim ve bu onları güldürmüştü.

Evin içe müze gibiydi sanki fakir insanlar için yapılmış "zengin insanlar nasıl bir yerde yaşıyor?" müzesi gibiydi. Etrafa attığım garip bakışlar yüzünden olacak ki Chanyeol beni dürttü ve bir anda eğildi ben ne olduğunu anlamayarak etrafa bakarken herkesin eğildiğni fark ettim. Karşımıza yaşlı ve kesinlikle bilge birine benzeyen bir adam geldi adam bana baktığında Chanyeol dizime vurdu ben de kendime gelip eğildim.

HIT  AND RUN (SEKAI-KAIHUN-CHANBAEK ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin