SEHUN
Jongin hızlı adımlarla dükkana girdiğinde yerimden hızlıca kalkıp yanına gittim.
"Senin burada ne işin var?"
Jongin Kris'e bakıp kolumu tuttu.
"Sana o telefonu neden verdiler küçük Hun?"
Başta kolumdan daha çok canımı sıkan şey Jongin in her olan bitenden haberi olmasıydı.
"Bu seni neden ilgilendiriyor?"
Jongin beni rezil edecek şekilde alaycı bir şekilde gülümsedi.
"Abin seni aramış ve sen hiçbirini açmamışsın. Ve o da beni gönderdi, sorun şu Sehun ben senin bakıcın değilim."
Kendimde güç bulunca kolumu çekip cesurca Çikolata tenlinin gözlerine baktım.
"Senden bunu isteyen olmadı."
Sinirle eşyalarımı alıp Kris 'in karşısında eğilip dışarı çıktım. Jongin in ayakkabısının sesi bana hiç te uzakta değildi.
"Beni daha fazla yormadan arabaya bin."
Sinirle ona döndüm.
"Bak anlıyorum seni yoruyorum ama bir günde sizin himayeniz altına girecek te değilim. Ben... ben tüm bunlara alışık değilim ve bu kadar ilgi merak beni geriyor. İstemiyorum."
Küçük çocuğunu sakinleştirmeye çalışan bir baba gibi sakinleşip yanıma geldi.
" Chanyeol aile olmanızı istiyor. Ve yanlış görmediysem sen de şikayetçi değilsin. Daha onunla kalalı 2 gün bile olmuyor. O da birinin sorumluluğunu almaya alışkın değil o yüzden de abartıyor. İkiniz de alışacaksınız şimdi arabaya bin."
Biraz utanç biraz da sinirle başımı sallayıp arabaya bindim. Ne gülünç bir manzara ama milletin çocuğu gibi sözlerini dinliyor onlar nasıl isterse öyle yaşıyordum. Ama onlar pek yardımcı olmuyorlardı...
Eve geldiğimizde Chanyeol salonda oturmuş bizi bekliyordu beni görünce o katı suratının sahip olduğu maskeyi takıp samimi bir şekilde gülümsedi.
"Sehun seni çok merak ettim.Neden aramalarıma cevap vermedin?"
Onun gibi sahte olmak yerine Jongin varken sakin kalmaya çalışıp yanıtladım.
"Duymadım affedersin, çok yoğun bir gün geçirdim odama çıkacağım size iyi.. eğlenceler."
Ne diyeceğini beklemeden odama çıkıp güzel bir duş aldım, yatakta otururken aklıma gelen fikirle koşarak laptop u kucağıma alıp arama kısmına merak ettiğim kişi arattım.
" Park Chanyeol "
Tabiki de bir kaç gala fotoğrafı bir okul fotoğrafı ve aldığı bir kaç ödül ve röportajları dışında bir şey yoktu. Kızlar arasında meşhurdu sorun şu ki babası ile ilgili hiç bir şey yoktu. Patron hala Babası olmasına rağmen babası hakkında hiç bir şey yoktu. Bu durumu aklımın bir köşesine koyup ikinci önemli kişiyi arattım.
"Kim Kai"
Magazin köşelerini süsleyen yakışıklı iş adamı derken duruşma fotoğraflarını görmem ile tabiri caizse ekrana yapıştım. Bir kulübünde çıkan ateşli saldırı yüzünden bir zamanlar duruşmaya çıkmış.
Klasik diyip geçtim ve laptop u kapatarak yavaşça kendimi uykuya bıraktım.
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
Sonunda kitabım olduğunu hatırladım jdjdjd şaka şaka. İnternet sıkıntısı çektiğim için bölümler geç geliyor, üzgünüm. Okuduğunuz için çok teşekkürler. Her yorumunuz benim için önemli ama sizden bir isteğim var sizce öbür bölümde neler olacak onu da yorumlara yazarsanız sevinirim. Güzel bir tatil geçirin. Sizi seven yazar sizi öpüyor ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIT AND RUN (SEKAI-KAIHUN-CHANBAEK )
Azione"Ben bu savaşa boşuna girmedim Sehun. Evet oynadığım oyun tehlikeli ama sonunda ne seni ne de istediklerimi kaybedeceğim. Kazanacağım..."
